Kılıçdaroğlu, Giresunlulara söz verdi: Fındık 4 doların altına düşmeyecek

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Giresun’da vatandaşlara seslenirken “Elin oğlu, bizim ürettiğimiz fındıktan milyar dolarları kazanıyor. Ama bu fındığı üreten Karadenizli kazanamıyor. Niçin? Dedim ki ‘Sen her şeyi dolara bağladın. Köprüye geçiş dolar, bilmem ne alıyorsun dolar. E bu fındığı da o zaman dolar yapalım. Kilosu 4 dolar.’ Bunun büyük bir kısmı zaten dışarıya ihraç ediliyor. O zaman 4 dolar yaparsın, sabit fiyat olur. Dolayısıyla üretici de her yıl kazanacağını bilir. Sözüm söz; 4 doların altına asla düşmeyecek bu fındık” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Giresun’da düzenlenen mitinge katıldı. Kılıçdaroğlu, mitingde şunları söyledi:

“Bir değişime hazır mıyız? Adalet istiyor muyuz? Hak, hukuk istiyor muyuz? Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye’yi istiyor muyuz? Hiç meraklanmayın. Sözüm söz; bu ülkeye güzel baharları getireceğim. Hiç kimsenin ötekileştirilmediği güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğim. Artık kavgadan bıktık, ayrışmadan bıktık. Ya hu arkadaş, bir de kucaklaşalım, sohbet edelim kardeşçe. Bunu yapacağız ve mutlaka bu ülkeye huzuru ve her eve bereketi getireceğiz. Hiç endişe etmeyin.

“GENÇLER, UMUTLARINI YABANCI ÜLKELERDE DEĞİL, BAŞKA ÜLKELERDE DEĞİL, KENDİ ÜLKESİNDE ÇALIŞARAK, ÜRETEREK, ALIN TERİ DÖKEREK KAZANMALI. SİYASET KURUMU DA MUTLAKA BUNUN ALTYAPISINI OLUŞTURMALI”

Gençler; ‘umut’ dediniz. Hemen buraya gelirken baktım; ilk kez oy kullanacak kaç genç var? 22 bin 294 genç, ilk kez gidecek sandığa, oy kullanacak. Şimdi gençler; siz, demokrasi istiyor musunuz, özgürlük istiyor musunuz, iş ve aş istiyor musunuz? Benim size sözüm var. Sizin bütün hayalleriniz, Bay Kemal’in hedefi olacak. Gençler, umutlarını yabancı ülkelerde değil, başka ülkelerde değil, kendi ülkesinde çalışarak, üreterek, alın teri dökerek kazanmalı. Siyaset kurumu da mutlaka bunun altyapısını oluşturmalı.

“SÖZÜM SÖZ; 4 DOLARIN ALTINA ASLA DÜŞMEYECEK BU FINDIK”

Bir pankart var, ‘Fındığın umudu Kılıçdaroğlu’ diyor. Bakınız, Karadeniz Bölgesi için çay ve fındık, stratejik üründür. Yani burada fındık, sadece bizim ülkemiz için değil, dünya için de son derece önemli bir üründür. Bakın, bu fındığı üreten, dünyadaki bir numaralı ülkeyiz. Elin oğlu, bizim ürettiğimiz fındıktan milyar dolarları kazanıyor. Ama bu fındığı üreten Karadenizli kazanamıyor. Niçin? Dedim ki ‘Sen her şeyi dolara bağladın. Köprüye geçiş dolar, bilmem ne alıyorsun dolar. E bu fındığı da o zaman dolar yapalım. Kilosu 4 dolar.’ Bunun büyük bir kısmı zaten dışarıya ihraç ediliyor. O zaman 4 dolar yaparsın, sabit fiyat olur. Dolayısıyla üretici de her yıl kazanacağını bilir. Sözüm söz; 4 doların altına asla düşmeyecek bu fındık.

“SEN, BEŞLİ ÇETELERE DOLAR BULUYORSUN, FINDIKÇIYA GELİNCE ‘PARAYI NEREDEN BULACAKSIN’ DİYORSUN. ONLARDAN SÖKE SÖKE ALACAĞIM VE SİZE VERECEĞİM”

Ben bunu söyledim ya şimdi diyecekler, ‘Sen parayı nereden bulacaksın’ diyecekler. Söylüyorum, Giresun Meydanı’ndan söylüyorum. Sen, Beşli Çetelere dolar buluyorsun, fındıkçıya gelince ‘Parayı nereden bulacaksın’ diyorsun. Onlardan söke söke alacağım ve size vereceğim.

Sandığa gideceğiz, oyumuzu kullanmadan önce elimizi vicdanımıza koyacağız. Kul hakkı yiyenlere oy vermeyeceğiz. Hırsızlık, yolsuzluk yapana oy vermeyeceğiz. Bay Kemal’in sözü; kul hakkı yiyenleri asla affetmeyeceğim. Burunlarından fitil fitil getireceğim.

“ALLAH’IN YARATTIĞI BU DÜNYADA HUZUR İÇİNDE BERABER YAŞAMAK İSTİYORUM. YETERİ KADAR KAMPLAŞTI BU ÜLKE, ARTIK KAMPLAŞMADAN ÇIKMALI”

Şimdi ‘hangi iftiraları atacağız’ diye sıraya girmişler. Yok ‘terör’, yok şöyle, yok böyle. Yüreğim ne kadar açıksa beni öyle bilin. Terör, bir insanlık suçudur. Nereden gelirse gelsin, teröre karşı durmayan, zaten insan değildir. Teröre karşı ortak mücadele edeceğiz. Allah’ın yarattığı bu dünyada huzur içinde beraber yaşamak istiyorum. Yeteri kadar kamplaştı bu ülke, artık kamplaşmadan çıkmalı. Elin oğlu büyüyor, gelişiyor; biz giderek küçülüyoruz.

“BÜTÜN KÖY OKULLARINI AÇACAĞIZ, BÜTÜN KÖY OKULLARINI. BÜTÜN KÖY OKULLARINDA ÖĞRETMENLER OLACAK. HİÇ ENDİŞE ETMEYİN”

Bir müjdem daha var size. Bütün köy okullarını açacağız, bütün köy okullarını. Bütün köy okullarında öğretmenler olacak. Hiç endişe etmeyin. Köylerde aynı zamanda ziraat mühendisleri olacak. Aynı zamanda veteriner hekim olacak, teknisyenler olacak. Onların aylıklarını da devlet ödeyecek. Sizin için çalışacaklar.

İşsizlik, bütün kötülüklerin anasıdır. Bir anneyi, bir babayı düşünün; boğazından kesip evladını okutuyor. Eğer bir geliri yoksa o evde huzur yoktur. Sözüm söz; her eve huzur ve bereketi getireceğim.”