Kılıçdaroğlu, iktidara yüklendi: Bir devlet kendi çiftçisiyle rekabet eder mi?

Kılıçdaroğlu, iktidara yüklendi: Bir devlet kendi çiftçisiyle rekabet eder mi?
Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimleri kapsamında düzenlenen şehir mitinglerine, cumhurbaşkanı yardımcısı adayları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile Denizli'de devam etti. Burada konuşma...

Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimleri kapsamında düzenlenen şehir mitinglerine, cumhurbaşkanı yardımcısı adayları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile Denizli'de devam etti. Burada konuşma yapan Kılıçdaroğlu, 100 bin öğretmen, 100 bin güvenlik görevlisi atama sözü verdi; iktidara geldiklerinde hayata geçirecekleri sosyal devlet projelerini anlattı.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

Zor işlerimiz var. Bu ülkede zorluğu yaşayan kadınlar. Evladımı okula gönderirken beslenme çantasına ne koyacağım diye düşünen kadınlar. Yıllardır iş bulamayan gencecik evlatlar. Ne anne ne baba rahat eder. İster ki evladının işi olsun. Bütün anneler evladının daha iyi yaşaması için dua eder.

Sevgili anneler size bir sözüm var. Artık bundan sonra çocuklar okulda yiyecek içecek, evine tok dönecek. Sosyal devlet görevini yerine getirecek.

Tarlada çalışan kadınlar var. Bağda bahçede, tütünde, kekikte. Sosyal güvenceleri yok. Belli bir yaşa gelince gelirleri olmuyor. Kırsalda çalışan bütün kadınların ve gençlerin sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Yeri zamanı gelince emekli olacaklar. Hiçbir çocuk bu bereketli topraklarda asla yatağa aç girmeyecek.

Aile destekleri sigortası gelecek. Hiçbir ailenin geliri asgari ücretin altında olmayacak. Parayı kadının banka hesabına sosyal devlet yatıracak. Onun yoksulluğunu sosyal devlet dışında hiç kimse bilmeyecek. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek.

Hiçbir yoksul ailenin elektriği doğal gazı suyu asla kesilmeyecek. Bu üç temel hizmetin hiçbir koşul aranmadan aileye sunulması lazım. Beşli çetelerin yanında duran devlete sosyal devlet denmez. Olsa olsa saray devleti denir.

Taşeron işçiler; ücretli, sözleşmeli, kadrolu öğretmenler var. Biliyorum. Öğretmen aynı işi yapıyor, biri 100 lira alıyor, biri 200 lira. Allah nasip ederse Bay Kemal değiştirecek bunu. 

Emekli kardeşlerim 2015 tarihinden beri emeklilere bayramlarda 2 maaş asgari ücret tutarında ikramiye verilsin dedim. Önce parayı nereden bulacaksın dediler, ısrar edince biner lira verdiler. Seçim yaklaşınca biraz artırdılar. Önümüzde Kurban Bayramı var. 15 bin lira ikramiyeyi görecek. Para nereden diyorlar. Sen beşli çetelere bulurken para var. Bu kardeşiniz yandaş için değil, beşli çeteler için değil, uyuşturucu baronları için değil halk için çalışır. 

Ben sizden birisiyim. Ün sahibi olmak gibi derdim yok. Eskiden neysem şimdi de aynıyım. Mütevazi bir evde oturuyorum, zaten mutfağımı çoğunuz biliyorsunuz. Saraylarda oturmak gibi alışkanlığım yok, zengin bir aileden de gelmedim. seçerseniz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Çankayasına gideceğim. Halk gibi yaşayacağız. 

Masanın altı masanın üstü bir sürü şey söylüyorlar. Benim milliyetçiliğimi sorgulamaya kalkıyorlar. Siz kim milliyetçilik kim. Benim iki kırmızı  çizgim var. Vatanımız ve bayrağımız. Gözümüzü kırpmadan ölüme gideriz. 

Beka sorunu diyorlar. Eğer bir cumhurbaşkanı, egemen bir gücün devlet başkanı, “beni kızdırma, senin mal varlığını bulur millete açıklarım” dediğinde sesini çıkaramıyorsa orada bir beka sorunu var dır. Bana denseydi şunu söylerdim, benim mal varlığımı araştırmazsnız namertsiniz. 

Çıkıp açık ve net bütün duruşumuzu sergiledik. Sizden isteğim sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Türkiye zor bir süreçten geçiyor, hepimiz sıkıntı içindeyiz. Gençler size sözüm, cumhurbaşkanı koltuğuna oturduğumda en rahat beni eleştirebileceksiniz. Yüzde yüz garanti veriyorum. Çünkü devleti yönetenler eleştiriden ders çıkarmak zorundadır. 

Polis kardeşlerim, onlar gerçekten de çok zor koşullarda görev yapıyorlar. Onlar anlatamıyorlar ama ben biliyorum. 12 saat, 13 saat görev yapıyorlar. Bazen 24 saat evlerine gidemiyorlar. Polis intiharlarını da biliyorum. Zor bir meslek olduğunu da biliyorum. Onlar da insan ama. Onların da evi ailesi var. Onlar da tatil yapmak ister. Bunu biliyorum ve sözüm var, 100 bin güvenlik görevlisi alacağız. Polisler 8 saat görev yapacak.

Bütün köy okullarını yeniden açacağız. Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmen atamasını yapacağız. 

Sandık güvenliği için biz buradayız. 

Bizim dışımızdaki bütün canlılarla bu dünyayı güzel kılabiliriz. Korumak zorundayız. Onların olduğu dünyada huzur içinde yaşarız. Her canlının güzel hizmetleri var ve korunmas lazım. Bir genel başkan yardımcımızın ünvanı doğa haklarıyla ilgilidir. 

Önümüzdeki 25-30 yıl içinde Fırat ve Dicle’nin kuruyabileceği söyleniyor. Bunların dünyadan haberi yok. Biz yapacağız. 

Esnaf, orta direk, size sözüm var pandemi döneminden. Aldığınız kredilerin faizlerini sileceğiz. Esnaf Bakanlığı kuracağız. 6 lider söz verdik. Büyük AVM’leri haftada bir gün kapatacağız.

Çiftçi için havza bazlı planlama yapacağız. Maliyet, ne üretiyorsanız, artı makul kâr, eşittir taban kâr olacak. Hiçbir üreticinin zarar etmeyeceği bir model. 

Canlı hayvan dışarıdan, et buğday, arpa, mısıri yem dışarıdan. Siz perişan oluyorsunuz. Ekenin dikenin alın teri dökenin alnından öpeceğim ve hakkını teslim edeceğim. Gittiler Sudan’da arazi kiraladılar. Ya bir devlet kendi çiftçisiyle rekabet eder mi? Onlar yandaşa çalışıyor, ben vatandaşa çalışacağım.

Beni istenmeyen iki grup var: Beşli çeteler ve uyuşturucu baronları. İkisiyle de mücadele edeceğim.

Sınırlarımız yol geçen hanına döndü. En geç 2 yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimi ülkelerine uğurlayaacağım.

Bay Kemal kul hakkı yemez ve yedirmez. Ben söylüyorum, onlar söyleyemiyorlar. Ben onların ne yediklerini gayet iyi biliyorum. Öyle mal varlığını alıp Amerika’ya götüreceksin, İngiltere’de villalarda oturacaksın da Bay Kemal seyredecek. Hepsini getireceğim. 418 milyar doların son kuruşuna kadar getireceğim. 

6 lider Türkiye’nin bütün sorunlarını biliyoruz ve çözeceğiz. Ben geldim ben istediğimi yaparım değil. Bir devlet bir kişiye teslim edilemez. Devletin dini adalettir. Dünyanın bütün nehirleri adalete susamış bir insanın susuzluğunu gidermeye yetmez. Ben o susuzluğu gidermek için oylarınıza talibim. Rahmetli Ecevit şöyle söylerdi: Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen!

Vallahi de billahi de her şey çok güzel olacak. Sizin için çalışacağız, sizin için alın teri dökeceğiz, buna inanın.

Öne Çıkanlar