Kılıçdaroğlu: Bölgenin dramını biliyoruz, bütün bunları çözeceğiz

Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, depremin vurduğu Adıyaman'da "Bölgenin dramını, yaşanan tüm sıkıntılarını biliyoruz. Bütün bunları çözeceğiz" dedi.

Millet İttifakı'ndan Saadet Partisi'nin ev sahipliğinde 6 Şubat depreminin vurduğu Adıyaman'da düzenlenen iftar programına İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile birlikte katılan Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Ev sahibi, bizi ağırlayan Karamollaoğlu'na yürekten teşekkür ederim. Millet İttifakı olarak tek şeye kilitlendik. Bu milletin sorunlarını çözmeye kararlıyız. Beraber çözeceğiz, birlikte çözeceğiz. Kamplaşma olmadan, kucaklayarak, sevgi ve saygı göstererek, kul hakkı yemeyerek bu memlekete hizmet edeceğiz. Bunu söylerken bilmenizi isterim ki belediye seçimlerinde bir sürü iftira attılar. Belediye başkanlarımız bütçeleri düşmesine rağmen daha büyük yatırım yaptılar. Herkese hizmet ettiler, ayrım yapmadılar. Biri de burada, sayın Mansur yavaş. Beraber ve birlikteyiz. Ayrımcılık yok bizim kitabımızda. İnsan en değerli varlıktır ve bütün insanlara hizmet etmeyi onur ve gurur meselesi kabul ederiz. Yeter ki hiçbir çocuk yatağa aç girmesin, her evde huzur bereket olsun.

BİRBİRİMİZE MUHTACIZ

Elbette insanımız acı içinde, büyük acılar yaşandığını biliyoruz. Vatandaşın parası kuru soğana yetmiyor dediğimde dalga geçtiler. Geçmişte bizde de olurdu. Yardım alanlara makarnacı denirdi. Allah nasip eder iktidara gelince güzel Türkiye'yi inşa edeceğiz. Yeri geldiğinde hatalarımızı söylüyoruz. Kusurumuz varsa helalleşelim diyoruz çünkü insan olarak birbirimize muhtacız. Türkiye'nin sorunlarını çözmeliyiz.

KUL HAKKI YİYENLERE OY VERMEK, KUL HAKKI YİYENLERLE ORTAK OLMAK DEMEKTİR

Hakkın hukuk ve adaletin olmasını istiyorsanız 14 Mayıs'ta sandığa gideceksiniz, haktan adaletten yana oy kullanacaksınız: Kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. Kul hakkı yiyenlere oy vermek, kul hakkı yiyenlerle ortak olmak demektir. Her kuruşun hesabını vermek bizim borcumuzun borcudur. Parayı yerinde harcayacağımız. Kendimiz için değil. Siyaset zenginleşme aracı değildir. Geldiler ev yapacağız, 20 taksitle parasını geri alacağız dediler. Biz Millet İttifakı olarak şunu söylüyoruz, siz evinizi alırken 23 ayrı belgede 42 imza vardı. Siz sadece tapuda tek imza attınız. Siz devletin güvencesi altında dükkanı daireyi aldınız. Şimdi helalleşelim diyorlar. Biz helallik isteyeceğiz, evinizi dükkanınızı yapacağız, 5 kuruş dahi almayacağız. Anahtarlarınızı teslim ederken diyeceğiz ki öleni geri getirmek mümkün değil ama size anahtarınızı teslim ediyoruz, gelin helalleşelim. Bölgenin dramını biliyoruz, tamamını çözeceğiz. Para nerede diye soruyorlar. Ben 1 yıl içinde yapacağım diyor. Ben de diyorum ki evet yapacağız. Parayı da almayacağım. Benim söylediğim Anayasa'ya uygun, insan haklarına uygun.

SANDIĞA GİDEMİYORUM DEMEK YOK

Ramazan ayı kucaklaştığımız bir ay ve dolayısıyla bu ayın hepimiz için hayırlı olmasını dileriz. Acıların olmadığı, herkesin güler yüzle yaşadığı, herkesin kucaklaştığı Türkiye'yi özlüyoruz ve yapacağız. Bunu yapacak olanın adı Millet İttifakı. Mayıs'ın 14'ünde işim var sandığa gidemiyorum demeyeceksiniz. Komşunuzu ikna edeceksiniz. Bu kadar yoksulluğu çekmeye tahammül edemiyor. Her evde huzur olacak. Sokakta da huzur olacak. Parayı nereden bulacaksın diyorlar, hazineden çalınan 418 milyar doları getireceğim ve bu milletin cebine koyacağım. Son kuruşuna kadar alacak bu kardeşiniz. Sanıyorlar ki çaldık Kılıçdaroğlu onu bulamaz. Bulurum efendim bulurum. Fizan'a götürseler bulurum. Çalanın yanına bırakmayacağız. Para milletin parasıdır.