Kılıçdaroğlu: Garibanın dayısı yok ne olacak; hiç endişe etmeyin, bütün garibanların sahibi Bay Kemal olacak!
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir anne, ‘Çocuğumun beslenme çantasına bir yarım ekmek koyuyorum, araya salça sürüyorum’ diyor. Ben bu acıyı biliyorum, bir çocuğumuz açsa aslında 85 milyon açız demektir. Bu ülkede sözüm var; Bay Kemal’in sözü var, sakın unutmayın, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa edeceğim" dedi. Kılıçdaroğlu, "KPSS sınavına giriyor, yüksek puan alıyor, sözlüde eleniyor. Sözlü mülakatı tamamen kaldıracağım. KPSS'ye gireceksiniz, başarılı olacaksınız, atamanız hemen yapılacak. Torpili bitireceğiz, 'Efendim dayın varsa giriyorsun'; iyi de garibanın dayısı yok ne olacak? Sahipsiz mi olacak? Hayır efendim, onun sahibi Bay Kemal olacak. Hiç endişe etmeyin. Bütün garibanların sahibi Bay Kemal olacak" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun Balıkesir'deki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye’nin karamsar bir ortamda olduğunu, evlerde geçim sıkıntısı olduğunu, hayat pahalılığını, gençlerdeki umutsuzluğu biliyorum. Herkesin sıkıntısı var, derdi var; 21 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, artısı eksisi… Ama artık değişimin zamanı geldi. Bunu bir siyasetçinin ötesinde sade bir vatandaş olarak ifade ediyorum. Çok kutuplaştık, artık kucaklaşalım. Kavganın zamanı değil, birbirimize şöyle ya da böyle sert sözler söyleme zamanı değil; artık barışmanın zamanı, Türkiye’nin içinde bulunduğu karanlık atmosferi aşma zamanı. Allah sizi inandırsın, bir anne, ‘Çocuğumun beslenme çantasına bir yarım ekmek koyuyorum, araya salça sürüyorum’ diyor. Ben bu acıyı biliyorum, bir çocuğumuz açsa aslında 85 milyon açız demektir. Bir çocuğumuz karanlıktaysa, elektrik parasını ödeyememişse aslında 85 milyonumuz karanlıkta demektir. Bir çocuğumuzun parasını ödemedi diye kışın ortasında doğal gazı kesiliyorsa aslında hepimiz soğuktayız demektir. Söz verdim, yeni bir anlayışı getireceğim, hiç kimseyi ötekileştirmeden.
Bu kadar zengin bir coğrafyada çiftçi zarar eder mi? Buğday, arpa, yulaf, et, canlı hayvan dışarıdan geliyor; ya kardeşim sen yurt dışındaki çiftçiyi destekleyeceğine kendi ülkendeki çiftçiyi desteklesen daha iyi, daha güzel olmaz mı, bizim insanımız kazanmaz mı? Hepsi olacak, göreceksiniz. Onlar beşli çeteler için çalıştılar, Bay Kemal vatandaşı için çalışacak. Bizim için yandaş değil, vatandaş önemli. Herkesin kazandığı, ürettiği, zarar etmediği, alın terinin değer bulduğu bir tabloyu inşa edeceğiz. Ayrımcılığı bitireceğiz. Ötekileştirmeyi bitireceğiz, 85 milyon birlikte çalışacağız, birlikte alın teri dökeceğiz. Bu ülkede sözüm var; Bay Kemal’in sözü var, sakın unutmayın, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye’yi inşa edeceğim.
Bu ülkenin insanları bizim insanlarımız. Bu ülkenin insanları mutlu olmazsa siyaset yapmanın bir anlamı yoktur. Herkesin mutlu olduğu, huzur içinde yaşadığı bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz, asıl hedefimiz budur. Ve bu hedeften asla ve asla vazgeçmeyeceğiz.
Emekliler, 2015’ten bu yana söylüyorum; Ramazan Bayramı’nda ve Kurban Bayramı’nda emeklilere asgari ücret kadar ikramiye verin dedim. Önce itiraz ettiler, parayı nereden bulacaksın dediler. Sonra vermeye başladılar, ama düşük. Benim sözüm sözdür, emekliye Ramazan Bayramı’nda ve Kurban Bayramı’nda asgari ücret kadar bir ikramiye vereceğiz. Önümüzde Kurban Bayramı var, bankaya gideceksiniz, her emeklinin 15 bin lira parası olduğunu göreceksiniz. Bunu söyledim ya, gene ‘efendi parayı nereden bulacaksın’ diye şikayet; ya sen beşli çetelere para bulurken emekliye para bulamıyorsun. Tefecilere, beşli çeteye para var; emekliye gelince ‘parayı nereden bulacaksın?’ Bulacağım, bulacağım. O parayı söke söke alacağım; emekliye, işçiye vereceğim.
Biz onlar gibi değiliz, biz mütevazı yaşamayı, halk gibi yaşamayı bilen insanlarız. Evimiz de çocuklarımız da öyle… Biz çocuklarımız askerlik yapsınlar diye, bedelliye göndermedik. Garibanın çocuğu askerlik yapıyorsa Bay Kemal’in çocuğa da askerlik yapsın dedik, bizim düşüncemiz odur. Siyasetçi halka örnek olmazsa, olmaz.
Devleti soydular, 418 milyar dolar; bu parayı götürdüler. 418 milyar dolarlık soygun olmasaydı, soruya rahatlıkla cevap verebilirlerdi; diyordu ya ‘Bu can bu bedende kaldıkça papazı vermem’ diye, ne oldu? Para yok, kasa boş, papazı götürüp teslim ettiler. Güçsüzseniz, paraları başka yerlere kaptırmışsanız, birilerinin telkinlerinin dışına çıkmıyorsanız sizin bu ülkeye faydanız yoktur. 418 milyar dolarlık malı götürdüler, sanıyorlar ki Amerika'ya götürdük, Bay Kemal bulamaz. Son kuruşuna kadar nerede olduğunu biliyorum, o parayı bu ülkeye getireceğim. Çalındı, alacağım ve getireceğim.
KPSS sınavına giriyor, yüksek puan alıyor, sözlüde eleniyor. Sözlü mülakatı tamamen kaldıracağım. KPSS'ye gireceksiniz, başarılı olacaksınız, atamanız hemen yapılacak. Torpili bitireceğiz, 'Efendim dayın varsa giriyorsun'; iyi de garibanın dayısı yok ne olacak? Sahipsiz mi olacak? Hayır efendim, onun sahibi Bay Kemal olacak. Hiç endişe etmeyin. Bütün garibanların sahibi Bay Kemal olacak.
Suriyeli kardeşlerimiz Türkiye'yi yol geçen hanına döndürdüler, sınır diye bir şey kalmadı. Oysa gidin sınırda şu yazar; 'Hudut namustur.' En geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye'ye uğurlayacağız. Emin olun sözümden döndürmeyeceğim, ne pahasına olursa olsun hiçbir vatandaşımın başını öne eğdirmeyeceğim.
Bizim 6 okumuzdan birisi de milliyetçiliktir. Bizim milliyetçiliğimizi sorgulamaya kalkıyorlar. Sözde biz milliyetçi değiliz, onlar milliyetçi. Sen kalkacaksın, üç beş kuruş için dileneceksin, Bay Kemal kimseye dilenmez. Türkiye’nin onuru, şerefi vardır. Düne kadar hakaret ettiğin adamın ayağına gidiyorsun, niye gidiyorsun kardeşim? Gitmeyeceksin o zaman. Değeri 20 milyar dolar olan Tank Palet Fabrikası'nı Katar ordusuna peşkeş çektiler. Sözüm söz; Tank Palet Fabrikası'nı alacağım, şanlı ordumuza vereceğim. Suriye’de 34 askerimiz şehit edildi. Ve 34 askerimiz şehit edildikten, yanlış hatırlamıyorsam, 2 gün sonra Erdoğan, Putin’e gitti. Putin’in kapısında bekletildi. Putin kronometreyi açtı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını kapısında kaç dakika beklettiğini bütün dünyaya gösterdi. Sonra kapıyı açtı, ‘Gel yanımda otur, konuşabilirsin şimdi’ diye. Bu mudur dünya lideri olmak? Bu mudur Türkiye’nin itibarını korumak? Arkadaş şehit olan bizim askerimiz, vuran Rusya; eğer özür dilemesi gereken varsa Rusya’nın özür dilemesi lazım. Yalvardı yakardı, döndü Türkiye’ye geldi. Şimdi soruyorum, bu mudur milliyetçilik? Allah aşkına, geçmişte MHP’ye ve AK Parti’ye oy veren vatandaşlarıma soruyorum, bu mudur milliyetçilik? O nedenle yeni bir sayfa açmak zorundayız. Türkiye’yi bugün içine düştüğü bu badireden çekip çıkarmak zorundayız, saygın bir ülke yapmak zorundayız.
Dışarıdan petrol getiriyorsun, elektrik üretmek için dolar ödüyorsun. Dışarıdan doğal gaz alıyorsun, dolar ödüyorsun. Ya Allah’ın güneşi bedava kardeşim, bedava ya. Güneşten kimse bize fatura kesmeyecek. Allah'ın güneşi, bedava.
Kızılay’ı da düzelteceğiz, onun başındaki adamları alacağız bir tarafa atacağız, 5-6 yerden maaş alma dönemini bitireceğiz!
Gencecik pırıl pırıl evlatlarımız işsiz geziyor, düzelteceğiz. Her şey çok güzel olacak. Bu memlekete baharlar gelecek, hepimiz kucaklaşacağız. Bu memlekete baharlar gelecek, hepimiz kucaklaşacağız, her şey çok güzel olacak."