Kılıçdaroğlu, Atilla Kart’ın ‘AİHM başvurusunun CHP adına yapılmasından neden vazgeçildi?’ soruna aylar sonra ne yanıt verdi?
Candan Yıldız
14 Mayıs seçimlerinden sonra, 2017 Referandumu da dahil, son yıllardaki seçimlerin muhalefet tarafından iktidara ‘hediye’ edildiği iddiası çeşitli vesileler ve bağlamlarla gündeme geliyor.
Eski CHP milletvekili Atilla Kart’ın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oylandığı 2017 Referandumu'nda Yüksek Seçim Kurulu’nun oy verme işleminin bitimine bir saatten az bir süre kala “mühürsüz oyların geçerli olacağı” kararını Genel Merkez adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımak istedi.
Atilla Kart, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yetkiyi aldı. Kılıçdaroğlu ve Bülent Tezcan’ın da olduğu bir toplantıda AİHM’e ayrı ayrı başvurulması konusunda mutabık kalındı. Ama her iki başvuru da CHP adına yapılacaktı.
Başvurulardan biri Referandum’un iptali ile ilgili bir davaydı.
Diğer dava; Atilla Kart’ın hazırladığı dosya ise YSK'nın, mühürsüz oyların geçerli sayılmasına yönelik olan "idari işlemin iptali " hakkındaydı. Bu da CHP Genel Merkezi adına yapılacaktı.
O dönem CHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Bülent Tezcan ,AİHM’e gidildiğini ve o dönemde eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen’in dilekçeyi kontrol ettiğini söyledi.
Rıza Türmen’le konuştum. Rıza Türmen o dönem AİHM dosyasını hazırlayan ekibe bu davanın reddedileceğini söylediğini aktardı.
Türmen “AİHM içtihadı var. Birinci protokolün üçüncü maddesi seçme ve seçilmeyle ilgili. Bu maddeye milletvekili seçimleri, yerel seçimler girer. Referandum girmez. Bunu o dönemde söylemiştim. Bu davanın reddedileceğini o zaman Bülent Tezcan’a da söyledim” dedi.
Ancak buna rağmen Bülent Tezcan ve ekibi AİHM’de ‘Referandumun iptali’ davası açtı ve sonuç Rıza Türmen’in dediği gibi oldu, dava reddedildi.
Bile bile lades…
İş Atilla Kart’ın başvurusuyla ilgili daha da karmaşık bir hal aldı.
Zira Atilla Kart’ın anlatımına göre Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü’nün ilk günlerinde Kızılcahamam’da CHP liderine AİHM için hazırladığı dosyayı sundu, anlattı.
Kılıçdaroğlu “Eline emeğine sağlık” dedi. Kart bunun üzerine Kılıçdaroğlu’ndan genel merkezin biletini almasını talep etti.
“20 yada 21 Haziran’da uçuşum vardı. Hazırlıklarımı yapıyordum. Yanlış hatırlamıyorsam uçuşumdan bir gün önce beni Haluk Koç, Tekin Bingöl ve Bülent Tezcan aradı. Haluk Koç ‘Genel Başkan diyor ki parti adına değil kendi adına başvursun.’ Ben de bana gerekçeyi söyleyin dedim. Sonra AİHM’e iki ayrı başvuru yapılması konusunda mutabık kaldığımız Bülent Tezcan aradı ve ‘Evet size yetki verdik ama şimdi böyle düşünüyoruz’ dedi. Ben de ‘Bana gerekçe söyleyeceksiniz’ diyerek telefonu yüzüne kapattım. Aradığımda mutlaka dönen Kılıçdaroğlu o gün aramalarıma rağmen bana dönmedi. ”
Atilla Kart bunun üzerine AİHM başvurusu için hazırladığı dosyaya başvurucu olarak CHP Genel Merkezi’ni değil kendi adını yazmak zorunda kaldı.
Bilet alınmış ve dosya hazırlanmıştı. Atilla Kart uçağa bindi ve dosya ile ilgili üst düzey görüşmeler yaptı. Uzmanların görüşlerini aldı. Söylediklerine göre dosyadaki gerekçeler güçlüydü ama başvurunun kurumsal değil de bireysel olması başvuruyu zayıflatmıştı. CHP kurumsal olarak başvuru yapılmasından nedense vaz geçmişti.
Rıza Türmen, Kart’ın başvurusu konusunda sürece hakim olmadığını ama bu dosyanın da seçme ve seçilmeyle ilgili olmadığı için reddedilme olasılığının olduğunu söyledi.
Atilla Kart’a “CHP yönetiminin sonradan neden fikir değiştirdiğini hiç Kılıçdaroğlu’na sordunuz mu? diye sordum.
Yanıtı çarpıcı oldu.
“Kemal bey bu süreçte benimle bir araya gelmedi. 6 ay sonra CHP Genel Merkezi’ni ziyaret etmem gereken acil bir konu vardı. Randevu istedim Kılıçdaroğlu’ndan ve verdi. Bekledim ki bana bir açıklama yapsın. Ama ağzını açmadı o konuda. Tam çıkarken odadan ‘Sayın Genel Başkan bana bir görev verdiniz. Bu görevi yerine getirdim. Talimat verdiniz, biletim alındı. Ne oldu da kararınız değişti' dedim. Kılıçdaroğlu’nun rengi değişti, ‘Atilla bey kusura bakmayın bu konuda açıklama yapmak istemiyorum’ yanıtını verdi. Ben ısrarla ‘ama burada tarihsel bir kırılmadan söz ediyoruz’ diyerek sorumu yineledim Ama yine bana ‘kusura bakmayın açıklama yapamam’ yanıtını verdi”
Atilla Kart o dönemde de her Parti Meclisi toplantısı öncesi, son anda neden karar değiştirildiğinin açıklanmasını istediğini, faillerin hesap vermesi gerektiğini söylediğini anlattı.
Kart’a göre, “Bülent Tezcan ve ekibi mühürsüz oyların geçerli olması kararını o gün il ve ilçe teşkilatlarına gönderdiği için panikledi. Çünkü teşkilatlardan gün boyu şikayetler gelmişti.
CHP’de oligarşik bir yapının olduğunu savunan Atilla Kart "Edilgen bürokrat anlayışı ile muhalefet yapılıyor. Sorumluluk almayan, demokratik meşru direnişi gerçekleştirmeyen sözde bir muhalefet anlayışı var" diye konuştu.
Atilla Kart belli ki bu konuda sorularını sormaya devam edecek. O kritik kararın neden ve nasıl alındığını sorgulamayı sürdürecek.