Akşener'den CHP ve AKP'ye: DEM ve HÜDA PAR'a mahkum oldular
Gazete Pencere Haber Merkezi
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Akşener İYİ Parti'den istifa edip AKP'ye geçerek Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına aday gösterilen Nebi Hatipoğlu hakkında "İnanıyorum ki Eskişehir, dümenci bir insanı da seçmeyecektir" dedi.
Pençe-Kilit Harekat" bölgesindeki şehit ölümleri sonrası başlayan bildiri tartışmasına ilişkin açıklama yapan Akşener “3 siyasi parti imza atacak diğer siyasi partiler imza atmayacak bu parçalı görüntüden vazgeçildi, burası çok enteresan… Numan Kurtulmuş’un imzasıyla ortak tezkere meclise sunuldu, ilginç bir biçimde ayrı bir bildiri yayımlayanların hepsi bu tezkereyi destekledi. Soru şu; karın ağrısı İYİ Parti miydi?" dedi.
İYİ Parti grup toplantısında Meral Akşener Antalya adayını açıkladı. Buna göre, İYİ Parti'nin Antalya adayı Nesrin Ünal oldu.
İYİ Parti’nin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Gencay Yıldıztekin oldu.
Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;
9 Kahramanımız Pençe Kilit Harekatında vatanımızı terör örgütüne karşı korukken şehit düştüler. Unutmayalım ki bugün bu salonlarda güven içinde konuşabiliyorsak, evlerimizde rahatça uyuyabiliyorsak bu memleket içinde göğsünü siper eden vatan evlatlarına borçluyuz. Herkes peşini bıraksa bile biz bu davayı kıyamete kadar güdeceğiz.
Akşener, Erdoğan'la olan telefon görüşmesini anlattı
Ben her büyük terör hadisesinden sonra ilgili bakanlıkları ve Cumhurbaşkanını bugüne kadar telefonla aramışımdır. Bilgi almışımdır ve ne yapılabileceğini anlmaya çalışmışımdır. Bu defa da aynı yaptık. İlk defa olan bir şey değil. Her şey bir kenara ben eski İçişleri Bakanayım 30 kilometre ötede ordumuzun eylem planına imza atmış kişiyim. Milli Savunma bakanı geri dönmedi ama Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı geri döndüler. Bilgi verdiler. Sonra arkadaşlarımız bir tutum aldılar.
Anlamadığım kadarıyla bir bildiri savaşı çıkmıştır PKK lılar her halde çok mutlu olmuştur. PKK’lılar bu gazi Meclisin mensuplarına çok gülmüşlerdir. AK Partiye gıcık olmak elbette herkesin hakkıdır ama şehit ailelerin karşısında bu milletin temsilcileri olarak bizler kaya gibi durmak zorunda olmalıyız o PKK’lı şerefsizlere karşı.
Benzer bir meclis bildirisini, DEM’in imzalamasını beklemiyoruz ama buradan da bir cingar çıktı. Dün bir toplantı oldu o toplantıda bu 3 siyasi parti imza atacak diğer siyasi partiler imza atmayacak bu parçalı görüntüden vazgeçildi, burası çok enteresan , Numan Kurtulmuş’un imzasıyla ortak tezkere meclise sunuldu, ilginç bir biçimde ayrı bir bildiri yayımlayanların hepsi bu tezkereyi destekledi. Soru şu; karın ağrısı İyi Parti miydi?
"Eskişehir dümenci bir insanı seçmeyecektir"
Eğer AK Parti ile bir el sıkışmamız olsa idi bizden ayrılan bizi çok üzen bizi kandırmış hissettiğimiz daha başka bir söz derim de ayıp olur bir milletvekilini, bizden seçilip koşa koşa AK Parti'ye geçip Eskişehir'den aday gösterilmesi mümkün olur muydu? İnanıyorum Eskişehir dümenci bir insanı seçmeyecektir. Demek ki biz kimseye yanlamıyoruz ama yahu nasıl bir dünya bu her iki tarafın da argümanları aynı. Bunların her birini ahlaksızlık görüyorum, gereğini yapmayan namerttir! İstediğiniz kadar zırlayın hür ve müstakil olarak gidip bu ülkede üçüncü yolu açıp, bu milletin sesi olacağız ve kazanacağız.
Yargıtay 3. Dairesi'nin AYM'yi alenen yok saydığı bir ortamda, eğer ki iktidar Anayasa'nın çiğnenmesine göz yumuyorsa, gayrı meşruluktan siyasi çıkar elde etmeye çalışıyorsa, ortaya çıkan anayasal devlet krizine engel olamıyorsa o zaman yetkiyi aldığı milletine karşı sorumluluğunu yerine getiremiyor demektir.
Motorkuryenin ölümüne yol açan kişinin kaçmasına göz yumuyorsa, sonra gelip hızlandırılmış yargıyla kişiliğini dikkate aldığı 27 bin 300 TL ye serbest kalıyorsa, kendi vatandaşının ölmesinin günde 30 lira yani 1 dolar oluyorsa milletine karşı sorumluğunu yetine getiremiyordur
Kahramanmaraş’ta Yeşilada Apartmanı’nda yaşayan 6 yaşındaki Talha Demirel nerede? Ebrar Sitesi’nde yaşayan Alya Kılınç nerede? Antakya Rönesans Rezidans’ta yaşayan 3 yaşındaki Mustafa Kemal Koşar, 1 yaşındaki Mehmet Akif Koşar nerede? Adıyaman’daki Arzıklar Apartmanı’nda yaşayan 9 yaşındaki Muhammed Enes Demir nerede? 7 yaşındaki ikiz kardeşler Elif ve Esma Yapar, 17 yaşındaki şükran Yapar nerede? Deprem bölgesinde toplamda bine yakın çocuğun kayıp olduğu iddiası var, sadece deprem mağdurları ve kayıp yakınlarıyla dayanışma derneğine 142 kayıp çocuk başvurusu yapılmış. Madem bu çocuklar kayıp değil, neden ailelerin bundan haberi yok?
DEM ve HÜDA- PAR'a mahkum oldular
Buradan suç duyurusu yapıyorum ben ve ailemle ilgili bilgisi olan yamukluğa dair hissi olan savcılara gitmezse zaten şerefsiz ve ahlaksızlardır ama buradan savcılara da hareket etmelerine davet ediyorum. Sonucunda iftira atmanın da bu kadar kolay olmadığını söylemek isterim.
Bu seçimler ceketimizi koysak kazanırız diyenlere karşı, milletin istediği kazanır diyen İYİ Parti’nin mücadelesidir. Bu seçimler; koltuk peşinde, rant peşinde koşup; millete tepeden bakan, siyaset simsarlarına karşı; Millet iradesini, yeniden hakim kılma kavgası veren; İYİ Parti’nin mücadelesidir. Ayrıca bu seçimlerde; sadece belediyeler değil, başka şeyler de oylanacak: Mesela; DEM’e mahkûm olanlar mı? Hüdapar’a boyun eğenler mi? Yoksa; İYİ Parti’nin, dimdik duruşu mu? İşte bu oylanacak! Mesela; Oy uğruna, bölücülerin sözlerini yutanlar mı? Oy uğruna, terörist başının mektubunu okutanlar mı? Yoksa; Bu iki kirli anlayışa da karşı çıkan, İYİ Parti mi? İşte bu oylanacak! Mesela; Cumhuriyetimizi, tapulu malı görenler mi? Yüce dinimizin, hamiliğine soyunanlar mı? Yoksa, tüm milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan, İYİ Parti mi? İşte bu oylanacak! Mesela; Kendininkinden başka, hiçbir fikre tahammülü olmayan, tek adam monarşisi mi? Kendininkinden başka, hiçbir karara saygısı olmayan, eş başkanlar oligarşisi mi? Yoksa; Türkiye’nin milli demokratik yükselişini başlatan, İYİ Parti mi? İşte bu oylanacak! Türkiye’nin, iyi ve cesur evlatları! Bugüne kadar, Milletimizin, millî ve manevi duygularını, istismar ederek, konfor alanlarını koruyan, iki kutuplu sistemin aktörleri; şüphesiz ki, yerel seçimlerde de; türlü tezgahlarla, karşımıza çıkacaklar. Koltuklarını ve rantlarını kaybetme korkusunu, sanki bir memleket meselesiymiş gibi, anlatıp duracaklar… “Bize oy vermezseniz…” ile başlayan tehditlerini, havada uçuşturacaklar. Bir taraf, “28 Şubat geliyor!” diyecek; Diğer taraf, “Şeriat geliyor!” diye karşılık verecek."