İstifa eden danışmanı, Sinan Oğan’ı anlattı: Ettiği hakaretleri ve psikolojik şiddeti mobbingle açıklamak hafif kaçacaktır
14 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 5,2 oranında oy alan Sinan Oğan, 28 Mayıs'ta Cumhur İttifakı adayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğini duyurdu.
Oğan'ın Erdoğan’a desteğini açıklamasının ardından danışmanlığını yapan ve seçime kısa bir süre kala istifa eden Hilal Gül de kişisel internet sitesinde yayımladığı yazısında dikkat çeken detaylar paylaştı.
“Vardır Bir Planı” başlıklı yazısında Oğan ile ilgili "İnsanlara ettiği hakaretleri, psikolojik şiddeti mobbingle açıklamak hafif kaçacaktır." diyen Gül, "ATA İttifakı adayı olarak %5.2 oy alan Sinan Oğan Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçmiş bulunmaktadır." değerlendirmesini yaptı.
"Farklı imkanlarımız olabileceğini deklare etti"
TÜRKSAM’da önce bursiyer sonra danışman olarak çalışmaya başladığını belirten Gül, "Seçim sürecinin başlaması ve ATA İttifakı’nın da Cumhurbaşkanı Adayı olarak Sinan Oğan’a desteğinin açıklanması ile ekipten bazı arkadaşlar ayrıldı. Sn. Oğan, kalanlara seçim kampanyasında çalışılacağını, artık daha farklı bir yola girildiğini deklare etti. Sürecin sonunda çok daha farklı imkânlarımızın olabileceğini de dile getirdi." dedi.
"Yaptığı şeye mobbing demek hafif kaçacaktır"
"Doktoraya yeni başlamışken siyasi kampanya yürütmek aklımda olmasa da Türk milliyetçilerinin bir güç elde etmesi ve siyaseten bir baskı unsuru oluşturulmasını mantıklı bulduğum için her ne kadar çalışma şartları zorlasa ve kendisinin narsisizmi sollayan karakteri iş ortamını sürekli gerse de ideolojik gerekçelerim sebebiyle çalışmaya devam ettim." diyen Gül, Oğan'ın beraber çalıştığı insanlara psikolojik şiddet uyguladığını ifade ederek şu detayları aktardı:
"Çalışma şartları zordu, bize sürekli mobbing uyguluyordu demeyeceğim. Çünkü yaptığı şey mobbing değildi. İnsanlara karşı tutumunu, ettiği hakaretleri, psikolojik şiddeti mobbingle açıklamak hafif kaçacaktır. İnsanların özgüvenini yerle bir eden tutumu herkesin psikolojisini alt üst etti. Ben burada işe başladıktan yaklaşık 2-3 ay sonra çarpıntı ve ritim bozukluğu yaşamaya başladım. O günden bu yana her gün ilaç kullanmak zorunda kaldım. Ancak öyle yoğun çalıştık ki bir dakika bile bunları düşünmeye vaktimiz kalmıyordu."
"İkinci bir Erdoğan doğuyor diye düşündüm"
Gül, seçim sürecinde memleketine giderek imza toplama sürecine katıldığını ve insanları tek tek imzaya götürdüğünü söyledi. Ailesinin seçim sürecinde afişler yaptırdığını aktaran Gül, karşılığında sadece hakaret işitmeye devam ettiğini ancak ideolojik sebeplerle duruma katlandığını ifade etti. Gül "Tüm bu çabaların karşılığında ise bırakın doğru düzgün bir tavırla içten bir teşekkürü, çıktığı bir yayında “Benim en büyük eksim ekibimin amatör olması” diyerek bizi küçük düşürmesi oldu. Bundan sonra ekibin morali bozulsa ve insanlara umut vermeye çalışsam da bu tavrın devam etmesi, bizi hakaret etmeden çalıştıramayacağını düşünmesi, tüm stresini ve sinirini çalışanlarından çıkarması artık aklıma ikinci bir Erdoğan mı doğuyor düşüncesini getirdi. Bunun üzerine istifa ettim." diyerek ekipten ayrılma sürecini de aktardı.
Gül, sözlerinin devamında geçtiğimiz günlerde Oğan'ın söylediği "Farklı imkanlarımız olur, bakanlıklarımız ve müdürlüklerimiz olur" ifadelerini doğruladı ve şunları söyledi:
“Kendisi bizlere de “Bakanlıklarımız, müdürlüklerimiz olur farklı imkânlarımız olur” demiştir. Ancak kendi sözleri ile ona muhalefet eden bir kişi bile olsa buna tahammül edemeyen Sn. Oğan, Alperen İnce ve Milliyetçi Odak’ı her defasında yalanlarıyla hedef göstermiş ve en son Fatih Altaylı’da yine bu konudan mağduriyet yaratarak “Bizi linçliyorlar” diyerek geçiştirmeye çalışmıştır.”