İmamoğlu'ndan Erdoğan'a: 21 yıl sonra mı aklınıza geldi "mülakat yok" demek
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'mülakatı kaldıracağız' açıklamasına tepki gösterdi. İmamoğlu, "21 yılda kaç milyonun hakkını yediniz. 21 yıl sonra mı aklınıza geldi 'Artık mülakat yok' demek” dedi.
İmamoğlu, Giresun'da yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"BENCE BUNA KAHKAHAYLA GÜLÜN”
“Geçen hafta bir konuşmasında Sayın Cumhurbaşkanı ne demiş? Gençlere seslenmiş, demiş ki, ‘Artık işe girişlerde mülakat yok.’ Bak, bak, bak, bak. Siz acaba, 21 yılda kaç milyon kişilik hukuksuzluk yaptınız? Kaç milyon kişilik insanların hakkını yediniz? 21 yıl sonra mı aklınıza geldi, ‘Artık mülakat yok’ demek. Ne zaman dedi? 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Mülakat kalkacak’ dedi. O da ‘kalkacak’ diyor. Peki 21 yıldır mülakatla istediğini alan, istediğini almayan, hakkını, hukukunu koruyan değil, liyakati değil; ‘Partili misin, değil misin, kimin yakınısın, akrabası mısın, değil misin’ diye sorana mı inanacaksınız, Kılıçdaroğlu'na mı? Bitti. Doktora diyor ki, ‘İstersen git kardeşim.’ Gence diyor ki, genç kızlarımıza, ‘Bana ne, istersen sen de git’ diyor. Biz de diyoruz ki, ‘Benim memleketimin gençleri, o güzel kızlarımız, oğullarımız, hayallerini Ordu'da kuracak. Orduyu terk etmeyecek. Ordu'dan vazgeçmeyecek. 21 yıl yönettiniz, ‘Efendim İstanbul'da deprem sorununu 5 yılda çözeceğiz’ diyorsunuz. 21 yıl bu ülkeyi yönettiniz, şimdi size gelecek, ‘Fındığın sorununu biz çözeriz’ diyecekler. Bence, 100 binlerce Giresunlular, buna kahkahayla gülün. Bunların dediğine inanmayın sakın.
“BU ÜLKEYİ MEMLEKETİMİN EVLATLARIYLA YÖNETECEĞİZ”
Genel Başkanımız, 13. Cumhurbaşkanımız da söz veriyor. Diyor ki; ‘Biz, tek bir vatandaşımızın dahi hakkını yedirmeyeceğiz kardeşim, yedirmeyeceğiz.’ Biz, devletin her kademesinde liyakate destek olacağız. Biz, bu ülkeyi memleketimin evlatlarıyla yöneteceğiz. Bizler, memleketimizin evlatları yerine, sadece bir avuç insanla eşiyle, dostuyla, akrabasıyla, damadıyla, kızıyla, geliniyle, ailesiyle siyasi akrabalarıyla ülkeyi yönetme devrine son vereceğiz. Onlara, ‘Evinize gidin, haydi güle güle’ diyeceğiz. Hepsini birlikte yollayacağız.
“İNSANLARIMIZI YOKSULLUĞA MAHKUM ETMEYE DEĞİL, ZENGİN YAPMAYA GELİYORUZ”
Bunların, ne yazık ki şehirlerimizde insanlarımızı kandırdığı döneme, hep birlikte son vereceğiz. Allah şahit, Allah'ın kulunu bir başkasından ayırt etmedik. Hizmetimizi eşit yaptık. Ekonominin zor günlerinde çocuğa, kadına, erkeğe, gençlere sahip çıktık, bursundan desteklere varıncaya kadar. Ne demişlerdi? ‘Bunlar gelince yardımları keserler’ demişlerdi. 5 katına çıkarttık, 5 katına. Ama biz şunu diyoruz: Memleketimin insanının ihtiyacı varsa, yoksulluğu varsa, onu mutlaka telafi edeceğiz. Ama biz, insanlarımızı yoksulluğa mahkum etmeye değil, zengin yapmaya geliyoruz. Üretmeye geliyoruz. Size söz veriyorum. Bu coğrafyada, bu bölgede yetişen, liseyi burada okuyan, sonra üniversiteye okumaya giden bir ağabeyiniz, arkadaşınız, yol arkadaşınız olarak size söz veriyorum. Hiçbirinizin hakkını yedirmeyeceğiz. Ama sınavda ama işe girişte, hiçbir yerde hakkınızı yedirmeyeceğiz. Memleketimizin itibarını yükselteceğiz. Gençlerimizin üretici, yaratıcı olmaları için onları özgür kılacağız. Eğitimin sesinin kısıldığı bir Türkiye değil, gençlerimizin sesinin gür çıktığı bir Türkiye var edeceğiz. Evet, iktidar. Ama neyin iktidarı biliyor musunuz? Bir avuç insanın iktidarı değil, 86 milyon insanımızın, milletin iktidarı geliyor."