İmamoğlu’na diploma soruşturmasının perde arkasında kim var?

İmamoğlu’na diploma soruşturmasının perde arkasında kim var?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İBB başkanlığı döneminde hukuk danışmanı olan Prof. Dr. İzzet Özgenç, İmamoğlu’nun diploma tartışmasına değindi. Özgenç, diploma soruşturmasının açılmasında İlker Başbuğ’un tutuklanmasını hatırlattı.

Gazete Pencere- İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan ve Hukuk Profesörü Adem Sözüer diploma tartışmasına ilişkin dün basın toplantısı düzenleyerek belgelerle açıklamada bulundu.

Avukat Mehmet Pehlivan bu basın toplantısından sonra “İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diploması üzerinden yapılan spekülasyonlara karşı kafalarda en ufak bir soru işareti dahi bırakmayacak şekilde belgelerle yaptığımız basın açıklaması sonrasında bile diplomanın sahte olduğu şeklinde paylaşım yaparak idari, siyasi ve yargısal süreçleri dizayn etmeye çalışan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulacaktır” uyarısını yaptı.

Gazeteci Nedim Şener ise önceki gün sabah saatlerinde “Savcılık üniversiteye yazı gönderdi ve diplomanın iptalini istedi” diye yazarak sosyal medyada yeni bir tartışma başlattı.

İmamoğlu’nun avukatları da Nedim Şener’in iddialarından sonra gerçekte savcılığın diplomanın iptalini değil İstanbul Üniversitesi’nden belgeleri istediği yazısı olduğunu anlattı.

İmamoğlu’nun avukatları uyarılara rağmen, basın toplantısıyla diploma konusunda belgelerle açıklama yapılmasına karşılık “şaibe” iddialarını sürdüren 14 kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Diploma soruşturmasının perde arkasında kim var?

Diploma tartışmasındaki gelişmelerden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İBB başkanlığı döneminde hukuk danışmanı olan Prof. Dr. İzzet Özgenç, İmamoğlu’nun diploma tartışmasına değindi.

Özgenç, diploma soruşturmasının açılmasında İlker Başbuğ’un tutuklanmasını hatırlattı.

Prof. Dr. İzzet Özgenç, sosyal medya hesabında şunları yazdı:

“Malum ‘sahte diploma’ izlenimine dayalı olarak soruşturma başlatılması, Genelkurmay Başkanının göreviyle bağlantılı olarak 2012 yılında TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİSİ ‘şüphesiyle’ tutuklanması gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yargısının kendi inisiyatifiyle alınmış bir karar değildir!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Genelkurmay Başkanının bu göreviyle bağlantılı olarak TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNETİCİSİ "şüphesiyle" 6 Ocak 2012 günü tutuklanması üzerine, o zaman Başbakan olarak görev yapan Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşme talebinde bulundum. 7 Ocak sabahı saat 8.30'da Dışişleri Konutunda, yanında Adalet Bakanı olduğu halde kendisiyle görüştüm. Bu görüşmede, söz konusu tutuklama kararının, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görev yapan heyetin inisiyatifiyle verilmediğini, bir başka iradenin etkisiyle verildiğini söyledim. Kendileri bana ‘kim bunları etkiliyor’ diye sordu. Ben de kendilerine ‘bunu söylemek bana düşmez’ dedim. ‘Ancak eğer uygun görürseniz, bu yanlışları inisiyatif alarak düzeltebiliriz’ açıklamasında bulundum. Bunun üzerine benden herhangi bir talepte bulunulmadı.”

rtgrgrtgrgrt.jpg

Eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ 'İnternet andıcı' davası kapsamında 'terör örgütü yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüs' suçlamasıyla 2012 yılında tutuklanmıştı.

Böylece, 27 Mayıs 1960'daki darbenin ardından tutuklanan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Rüştü Erheldun'dan sonra, cumhuriyet tarihinde ikinci kez Genelkurmay Başkanlığı görevi yapmış olan bir isim tutuklanmış oldu.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar