Hakim Demiroğlu 'kumpas' dedi: Yargıdaki dilekçe savaşlarının merkezinde bir kadın mı var?
Hakim Demiroğlu, Şehit Anaları Derneği Basın Sözcüsü Beyza Tufan’ın ve Neslihan Seven'in telefon konuşmalarının sızdırılması soruşturmasında kendisine 'kumpas kurulduğunu' iddia etti
Başsavcı İsmail Uçar’ın, görevde olduğu adliyede dönen rüşvet ağına ilişkin HSK’ya verdiği dilekçede ‘uyuşturucu’, ‘gasp’, ‘sanal bahis’ dosyalarında olağan dışı tahliyeler yaptığı iddia edilen Sulh Ceza Hakimi Sidar Demiroğlu HSK’ye verdiği dilekçede bahse konu olayları halktv.com.tr.’den Seyhan Avşar’a açıkladı.
Hakim Demiroğlu, kamuoyunun yakından bildiği bir olay olan Şehit Anaları Derneği Basın Sözcüsü Beyza Tufan’ın ve Neslihan Seven'in telefon konuşmalarının sızdırılması soruşturmasında kendisine kumpas kurulduğunu söyledi.
Tufan ve Zafer Partisi'nden istifa eden Neslihan Seven'e ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarında Ümit Özdağ'a "taciz kumpası" yaptığı öne sürülen konuşmalar vardı.
Beyza Tufan bu ses kayıtları için kumpas diyerek Orkun Doğuş Dülgeroğlu hakkında şikayette bulunmuştu.
Demiroğlu soruşturmayı dilekçesinde anlattı
Demiroğlu, "Bu şahıs (Orkun Doğuş Dülgeroğlu) İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar ve başsavcı vekili Mesut Erdinç Bayhan hakkında Beyza Tufan ve başka bir kadın şahsın yapmış olduğu ve hem bu kişilerin, hem de başsavcı vekilinin çeşitli ilişkilerini anlatan telefon görüşmelerinin yurt dışında yaşayan kişi ya da kişilere sızdırılması sebebiyle bu şahıs tutuklama talebiyle mahkememize sevk edildi” derken
Dülgeroğlu’nun iddiaları arasında Beyza Tufan ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı vekili olan Mesut Erdinç Bayhan’ın ilişkili olduğunu söyledi.
Hakim Demiroğlu, “Bu işlemden yaklaşık bir hafta sonra tarafıma o tarihte özel suçlardan sorumlu başsavcı vekili olarak görev yapan Mesut Erdinç Bayhan'ın isminin zapta geçmiş olması nedeniyle rahatsız olduğu ve bu durumdan hoşlanmadığı ifade edilmiştir" dedi. Demiroğlu bu gelişmeden sonra hakkında bir inceleme yapıldığını bizzat Başsavcı Vekili Bayhan tarafından kendine söylendiğini aktardı.
Bahis baronlarının tahliyesi
Dilekçesinin devamında, hakkındaki iddialara da değinen hakim Demiroğlu, "Tarafıma 'bahis baronlarının' tahliyesine ilişkin bazı suçlamalar yönetilmiş olup bu hususa ilişkin tutanak içeriği ve tutanağa esas soruşturma dosyası incelendiğinde; İstanbul Anadolu 1.Sulh Ceza Hakimliği tarafından hukuki durumu aynı olan şüphelilerden birinin salıverilmesine karar verildiği ve Hakimliğimiz tarafından da yapılan talep üzerine 3 ayı aşkın bir tutukluluk süresinden sonra 2 şüphelinin adli kontrol uygulanarak salıverildiği, iş bu karara karşı yapılan itirazın İstanbul Anadolu 45.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiği anlaşılmıştır" ifadelerini kullandı.
Üniversite öğrencilerinden rüşvet mi aldım?
"Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalafet" suçundan tutuklu olan 6 üniversite öğrencisinin salıverilmesine de değinen Demirkol, "40 günü aşkın bir süre tutuklu kalan üniversite öğrencilerinin Hakimliğimiz tarafından tutukluluğun gözden geçirilmesi işlemi sonrasında adli kontrol uygulanarak salıverilmiş olmalarının 'suçun vasıf ve mahiyeti gereği yeterli denecek ölçüde tutuklu kalmaları sebebiyle' itiraz konusu yapılmadığı bizzat savcı tarafından belirtilmiştir. Hal böyleyken sorulması gereken soru şudur; şahsım 6 üniversite öğrencisinden rüşvet alarak mı bu kararı vermiştir?" dedi.
Uyuşturucu satıcıları hakkındaki iddialar
İki uyuşturucu şüphelisinin serbest bırakmasına da değinen Demiroğlu, "Dosya hakimliğimizce incelenmiş ve şüphelinin meydana gelen deprem nedeniyle Diyarbakır ilinde bulunan Galeria isimli AVM'deki işyerinin yıkıldığına ilişkin tapu kaydı ve belge ibraz ettiği, babasının yatalak hasta olduğuna dair rapor ibraz ettiği, eşinin vefat ettiğine ve öğrenci olan iki kız çocuğuna ilişkin belgeler ibraz ettiği, keza uyuşturucuların nerede, kimler tarafından ve ne şekilde kendisine verildiğine dair anlatımları içeren dilekçe ibraz ettiği anlaşılmıştır. Şüphelinin yargılama aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma ihtimali nazara alınarak (İstanbul'u terk etmeme, 5 gün imza ve yurt dışına çıkış yasağı) olmak üzere en ağır adli kontrol tedbirleri uygulanarak salıverilmesine karar verilmiştir. İş bu karara karşı Cumhuriyet Savcısı Ahmet Çolak tarafından itiraz edilmiş, itiraz İstanbul Anadolu 45. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmiştir" ifadelerini kullandı.