Hacer Foggo: Kira fiyatları korkunç, öğrencilerin çoğu okulu bırakmayı düşünüyor
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, artan kira fiyatlarından en çok yurt bulamayan üniversite öğrencilerinin etkileneceğini belirterek, “Yurt ve barınma sorunu inanılmaz arttı. İstanbul’da kira fiyatları korkunç durumda iki öğrenci yan yana gelse ödeyecek durumları yok çünkü kiralar 15 bin TL’den başlıyor ve bu dediğim fiyatlar nerdeyse şehrin çeperindeki yoksul diyebileceğimiz mahallerde. Belki bundan 3 yıl önce 2 -3 bin TL olan ev fiyatları korkunç bir şekilde arttı ve bunu en çok yurt bulamayan öğrenciler yaşayacak” dedi. Foggo, özel üniversitelerde ücretlerindeki artış nedeniyle birçok öğrencinin okulunu bırakmak zorunda kalabileceğini söyledi.
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, artan kira ücretlerinden en çok yurt bulamayan üniversite öğrencilerinin etkileneceğini söyledi. Foggo, artan hayat pahalılığı karşısında öğrencilerin sosyalleşemediğini, tek tip beslenme sonucunda üniversite öğrencileri arasında obezitenin arttığını da ifade etti. Foggo, ANKA Haber Ajansı'na şunları söyledi:
"Kiralar korkunç durumda"
Yurt ve barınma sorunu inanılmaz arttı. İstanbul’da kiralar korkunç durumda iki öğrenci yan yana gelse ödeyecek durumları yok çünkü kira fiyatları iki oda bir salon 15 bin TL’den başlıyor ve bu dediğim fiyatlar nerdeyse şehrin çeperindeki yoksul diyebileceğimiz mahallerde. Belki bundan 3 yıl önce 2-3 bin TL olan ev fiyatları korkunç bir şekilde arttı ve bunu en çok yurt bulamayan öğrenciler yaşayacak.
"Öğrencilerin çoğu okulu bırakmayı düşünüyor"
Bunun yanında devlet üniversitelerinin yanında özel üniversitelerde de yüzde 156 gibi kayıt ücretleri isteniyor. Yeni kaydolan bir öğrencinin 300 bin TL gibi bir rakamı ödemesi gerekiyor. Ben oradaki öğrencilerle görüşüyorum. Sosyal güvencesi olmayan günlük çalışan ailelerin çocukları da bir şekilde oraya gidiyor. Memurların, emeklilerin çocukları da orada. Konuştuğum öğrencilerden çoğu okulu bırakmayı düşünüyor. Bu diğer özel üniversitelerde de durum böyle. Bu de gittikçe eğitimin ne kadar yoksullaştığını gösteriyor. Bu gençlerin gelecekten umutsuz olmasını da sağlıyor.
"Aileler de umutsuz"
OECD bir rakam açıkladı. Ne evde ne de istihdamda olan evde ya da sokakta olanların oranı yüzde 28,7. Bütün bunlara baktığımız zaman hem gençlerin hem de çocukların bir boşluk içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu aynı zamanda yoksullaşmanın önümüzdeki dönemde hızlı arttığını gösteriyor. Bu gençler evde oturacak öfkenin derinleşmesine neden olacak. Sadece öğrenciler için değil, bütün varını yoğunu çocuklarını okutmak için harcayan aileler için de bir umutsuzluk durumu. Emekli ya da memur bütün yatırımını çocuğu için… Sadece eğitim masrafları değil, gıdaya benzine her gün zam geliyor. Bu aynı zamanda yoksullaşmanın tanımı da değiştirdi.
"Bugün orta sınıf yoksulluğundan bahsediyoruz"
Ben eskiden daha çok sosyal güvencesi olmayan aileler ile çalışırken bugün orta sınıf yoksulluğundan söz ediyoruz. Ya şu anda çay içemiyor çocuklar. Bir kafede oturup çay içmenin maliyeti 15 TL. Bir kahve söyleseler en az 80-90 TL’den başlıyor. Çocukların sosyalleşme ortamları da ortadan kalktı ve yalnızlaştılar. Bu da gelecekle ilgili umutsuzluğa neden oluyor.
"Üniversite öğrencilerinde obezite arttı"
Üniversite içerisinde obezitenin en fazla olduğu ülkelerden biriyiz. Bunun nedeni aslında tek tip beslenme. Tek tip beslenme ne demek bütün gün makarna ve tahıl ürünleri yemek demek. Ya da bulduğunu yemek demek. Bu da hastalıklara neden oluyor. Bu 5 yaş altındaki çocuklarda olunca da aslında nesiller arası bir yoksulluğunda göstergesi.
"Konsere, sinemaya gitmek çok maliyetli"
TÜİK’in son araştırmasına göre özellikle sosyal dışlanma yaşayan ve yoksul olan ailelerin artık birbirlerine, akrabalarına gitmedikleri, arkadaşlarını görmediği ortaya çıktı. Bunu üniversiteli bir genç olarak düşündüğünüz zaman bütün sosyal faaliyetlerden kültürel etkinliklerden; bir konsere gitmek, sinemaya tiyatroya gitmek çok maliyetli. Bu aynı zamanda yaşam kalitesini düşüren bir şey.” (ANKA)