Erdoğan’a Can Atalay'ın ailesinden yanıt: Can terörist değil yurtsever
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günü İstanbul'da partisinin aday tanıtım toplantısında CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile Gezi Davası'nda 18 yıl hapis cezası verilen ve Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) 'hak ihlali' kararlarına rağmen tahliye edilmeyen TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ı hedef aldı. Erdoğan, "31 Mart seçimlerinde Özgür efendiyi de özgürleştireceğiz. Daha bismillah demeden, anayasal düzene kastetmekten 18 yıl ceza almış bir teröristi adeta Meclis'ten cezaevine tünel kazarak kurtarma peşinde düşüyor" dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarına yanıt veren Can Atalay’ın ailesi "Can Atalay’ın terörist olmadığını cumhurbaşkanı da biliyor" dedi.
'Vicdanı olan herkes suçlu olmadığını biliyor'
Yaşananların vicdanı olan herkesi rahatsız ettiğini söyleyen Can Atalay’ın annesi Şükran Atalay, "Vicdanlı bütün yurttaşların, buna AK Partililer de dahil, bir suçu olmadığını kabul ettiklerini biliyorum. Can, herkesin bilip tanıdığı ortada bir kişilik. Memleket adına çok üzgünüm. 'Can Atalay’ın annesiyim' deyince insanlar bana ‘Gerçek annesi misin?’ diye soruyorlar. Can Atalay’ı insanlar öyle bir içselleştirmişler ki, evlatlarıymış gibi görüyorlar. Bana 'Sen de evladın gibi mi görüyorsun?' diyorlar. Topluma mal olmuş artık Can. Çıkıp bu çocuğu terörist olarak suçluyorsun, reddediyorum. Bu Can’a bulaşmaz bile" diye konuştu.
'Terörist lafını bizim çocuğumuza söyleyemezler'
Artı Gerçek'ten Mehmet Menekşe'nin haberine göre, AYM kararlarıyla daha önce milletvekillerinin cezaevinden çıktığını hatırlatan Şükran Atalay, "Yasalar, kanunlar aynı. Bu durumda olan bir sürü milletvekili cezaevinden çıktı, görevini yaptı. Beğendikleri karar olursa Anayasa Mahkemesi iyi, beğenmedikleri bir kararda kötü. Reddediyoruz, terörist lafını bizim çocuğumuza söyleyemezler. Fethullahçıların hazırladığı iddianame dosyaları şimdi kıymetlendi ve bu dosyalarla bizim çocuklarımızı içerde tutuyor, terörist olmakla suçluyorlar. Terörist olmadığı, şiddet olmadığı iddianamede de yazıyor, okusunlar" dedi.
'MHP’liler de oradaydı'
İtirazı olan herkesin Gezi protestolarına katıldığını dile getiren Şükran Atalay, "Gezi’de hepsi vardı. Bunları basın yazdı. Gezi sürecinde bu MHP’liler de açıklama yapıyorlardı. Hepsi oradaydı ve herkes itirazını alıp gelmişti Gezi’ye. Kimse geçmişini unutmasın. Kimse milliyetçiyim diye şimdi bizleri suçlamasın. Can ülkesini, yurdunu, insanını seven bir çocuktur. Can hukuk fakültesini bitirdiği sene Hollanda’da Leiden Üniversitesi’nden burs kazandı. Biz anne babası olarak gitmesini söyledik ama o gitmedi, ülkesinde kalacağını söyledi, Can Atalay terörist değil tam bir vatanseverdir" diye konuştu.
'Terörist değil hak savunucusu'
Can Atalay’ın babası Mustafa Atalay da Can Atalay’ın 'terörist' olarak tanımlanmasını sağlayacak en ufak bir durum olmadığını, savaşa ve şiddete karşı olduklarını vurguladı. Mustafa Atalay, "Can’ın eline önce kitap verdik. İyi bir insan, ahlaklı, yasalara saygılı iyi bir yurttaş olarak yetiştirdik. Can bir terörist değil, iyi bir hak savunucusu, adalet savaşçısı, yurtsever. Biz hiçbir zaman savaştan, silahtan yana olmadık, olmayız da. Biz barıştan, eşitlik ve özgürlükten yana, insanca bir yaşamdan yana tavır aldık. Cezaevinde dimdik duruyorlar, moralleri çok yüksek. Dışarıdaki olayları yakından takip ediyor ve biz birçok olayı Can’dan öğreniyoruz" dedi.
'Nerede bir hukuksuzluk varsa oraya koştu'
Can Atalay'ın adaletsizliğe karşı mücadele ettiğini dile getiren Mustafa Atalay, şunları söyledi:
"Nerede bir hukuksuzluk, adaletsizlik var Can oraya koştu. Soma Davasında da Hendek Davasında da 'Ekmeğini kazanırken insanlar ölmesin diyedir mücadelemiz' demişti. Emek Sineması’nın yıkılmasına karşı yürütülen kampanyayı örgütleyenlerin arasında yer aldı. Sosyal Haklar Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı ve bir süre kurucu başkanlığını yaptı. Çorlu tren kazasında yakınlarını kaybedenlerin, Hendek’teki patlamada yaşamını yitirenlerin yakınlarının, Aladağ’daki tarikat yurdunda yanan çocukların yakınlarının avukatı Şerafettin Can Atalay’dı. Kent ve doğaya karşı işlenen suçlara karşı çıkan Can Atalay Validebağ Korusu’nun talan edilmesine karşı kurulan Validebağ Dayanışması içinde yer aldı. Mimarlar Odası’nın avukatı Can Atalay, Gezi Parkı’na AVM yapılması girişimine karşı kurulan Taksim Dayanışması’nın da avukatlığını yürütüyordu."