Erdoğan: Netanyahu'yu sildik ama bunun dışında bağları tamamen koparmak, diplomaside öyle bir şey olmaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan konuşmasında hem Gazze’ye yönelik hem de İsveç’in NATO'ya kabulüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın uçaktaki ifadeleri şöyle:
İsvaç’in NATO’ya girişi
Bizim beklentilerimizin içerisinde en önemli olan PKK terör örgütünün Stockholm caddelerinde yaptığı gösterilerdi. Bunu Sayın Başbakan ile konuştuk. Türkiye’ye İsveç’ten silah ihracının önünü açtıklarını da bizlere söylediler. O konularda bu adımları attıkları doğru. Ama PKK terör örgütünün İsveç’teki faaliyetleriyle ilgili maalesef şu ana kadar alınmış herhangi bir tedbir yok. Atılan bir adım yok. Bizim görevimiz ilk etapta bu işi parlamentoya sevk etmekti, yaptık. Şimdi parlamentoda arkadaşlarımız Cumhur İttifakı olarak biz, orada çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Geçen gün NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg bana bir ufak teşekkür mesajı gönderdi. O da bu çalışmaları yakından takip ediyor. Benim bu işi Meclis’e gönderme adımımı olumlu bir adım olarak gördüğünü söylüyor. Ben de kendisine haber gönderdim. Dedim bundan sonrası parlamentoya ait. Amerika’nın Temsilciler Meclisi, senatosu varsa bizim de Meclisimiz var. Meclisimiz bunu nasıl yorumlayacak, nasıl bunun müzakeresini yapacak göreceğiz. Şu anda biliyorsunuz Bütçe dönemi geldi. Meclis yoğun bir şekilde bütçeye ağırlığını verecek. Bütçe komisyonda falan tartışması yapıldı ama şimdi Genel Kurul’a geliyor. Genel Kurul çalışmaları bizim bütçede öyle kısa geçmiyor. Fakat biz mümkün olduğunca işi kolay kılmaya çalışacağız. Bu noktada elimizden gelen olumlu gayreti göstermeye çalışacağız. Yeter ki karşımızdakiler bize olumlu yaklaşsınlar.
Gazze’deki çatışmalar
Biz Mısır’a 10 uçak ayni yardım gönderdik ve bunlar bölgeye ulaştı. Ama yardımlarımız Gazze'ye her gün sınırlı bir şekilde ulaşabiliyor. İlk günler 20-25 tırın, sadece bir kez de 50 tırın geçişine izin verdiler. Sürekli kontrole tabii tutulduğu için sınırlı sayıda tır içeriye girebiliyor. Onların girdiği yerler, dağıtıldığı güzergahlar da sürekli kontrol altında. Bu konuda Birleşmiş Milletler organları baskı yapsa da fayda etmiyor maalesef. İşgalden hemen sonra kurulmuş Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Teşkilatı, UNRWA var. Bunların da Gazze’de 65 yerel personeli şehit olmuş. Bütün Filistin halkından bu teşkilat sorumlu. Bizim de onlara yardımlarımız oluyor. Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Teşkilatı dahil olmak üzere diğer tüm örgütler bir çalışma içerisinde. Bizimle beraber Katar, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri de yardım faaliyeti yürütüyor. Bölgeye giden arkadaşlarımız yaralıların tedavisi için neler yapılabilir bunun arayışı içinde. Gıdaların depolanmasında şu an bir sıkıntı yok, şu anda Gazze’ye giden miktara göre depolanan miktar fazlasıyla mevcut. Şu an önceliğimiz giden yardımların tümünün Gazze’ye ulaşması ancak İsrail buna izin vermiyor. Böyle bir sıkıntı da var. AFAD Başkanımızla görüştüm. Bugün yaptığım görüşmede sıkıntı hala devam ediyordu. Gazze’deki insani şartlar giderek ağırlaşıyor. Özellikle içme suyu problemi yaygın hastalıkların da ortaya çıkmasına sebep oluyor. Kanalizasyon problemi var. Bu kadar bombaya kanalizasyon dayanır mı?
Gazze’de sağlık sistemini bilerek çökertmeye çalışan İsrail ve bu zulme göz yuman uluslararası toplum sivilleri, hastaları, bakıma muhtaç bebekleri ölüme terk ediyor.
Netanyahu’yu sildik
Erdoğan’a “İsrail ile konuşur musunuz” sorusu da soruldu. Erdoğan bu soruya Netanyahu’yu sildik şeklinde yanıt verdi.
Erdoğan’ın konu ile iligli açıklamaları şöyle:
Benim şu anda bir temasım yok. MİT Başkanımız İbrahim Kalın İsrail tarafıyla görüşüyor. Tabii ki Filistin’le ve Hamas’la da görüşüyor. Şunu söyleyeyim, Netanyahu hiçbir şekilde bizim için muhatap alınabilir biri değil artık. Onu sildik attık. Bu konudaki kararı İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde yapacağımız görüşmelerle vereceğim. Oradaki havayı bir görelim. Ama bunun dışında bağları tamamen koparmak, hele hele uluslararası diplomaside öyle bir şey olmaz. Onun için gerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gerek Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve gerek diğer bakan arkadaşlarımla, diplomasinin bütün imkanlarını kullanıyoruz ve buna devam edeceğiz. Bizim temel amacımız İsrail-Filistin meselesinde nihai barışı tesis edebilmek. Bunun için girişimler yapıyor, formüller geliştiriyoruz ve buna da devam edeceğiz. Akan kanın durması, barışın tesisi için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Amacımız bölgemizi de ülkemizi de rahatlatacak kalıcı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmaktır. Bunu sağlamak için çağrılar yapıyoruz, mesela ilgili tüm tarafları bir konferansta buluşturmak istiyoruz.