Erdoğan dosyalardan şikayet etti: AYM'de 130 bin dosya nasıl birikti?
Yargıtay-AYM krizinde iktidar Anaysa Mahkemesi’nde bekleyen dosyalar üstünden AYM’de düzenleme ihtiyacı olduğunu ifade ederken AYM Başkanı ise verdikleri kararların uygulanmaması nedeniyle dosyaların arttığını söylüyor. AYM verilerine göre Türkiye’de siyasi krizlerin yaşandığı dönemlerde AYM’ye başvuru sayısı artıyor
Yargıtay’ın Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren AYM üyeleri için suç duyurusunda bulunmasının ardından Türkiye tarihinde ilk kez böylesine büyük çaplı bir yargı krizi de çıkmış oldu.
Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç AYM önünde bekleyen dosyalardan şikayet ederken AYM Başkanı Zühtü Arslan AYM'nin aldığı kararların uygulanmaması nedeniyle dosya sayısının arttığını söylüyor.
Uçakta söylenen ifadeler ve siyasi kamplaşma
Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin bu kararı sonrası iktidar ve muhalefette bu kriz karşısında kamplara bölündü.
MHP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın danışmanları Yargıtay kararına destek verirken CHP ise Yargıtay’ın görev aşımı yaparak hem Meclis’e hem anayasaya hem de AYM’ye darbe girişiminde bulunduğu söylüyor.
Barolar da Yargıtay kararını hukuksuz bulduklarını ifade ederek adliyelerde nöbete başladı. Erdoğan ise kriz yaşandığında Özbekistan’daydı. Dönüş yolunda gazetecilere açıklamalarda bulunup, Yargıtay kararını desteklediğini söyledi.
Bu ilk açıklamadan sonra daha ortada bir yorum yaparak “biz Yargıtay ve AYM arasında hakemlik görevi göreceğiz. Gerilimin büyümesini istemeyiz. Gerekli adımları atacağız” dedi.
Krizi fırsata dönüştürme
Erdoğan, yargıda oluşan bu krizin anayasayı değiştirerek aşılabileceğini düşünüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında gittiği Sudi Arabistan’dan dönüşte yine uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan, “Şu anda öğrendim, dedim ne kadar bireysel başvuru var? Yanıt 130 bin. Demek ki Anayasa Mahkemesi’nin çalışmalarını hızlandırma hedefini sağlamamış maalesef. Bunların üzerinde durmak, hayali davranmamak lazım” dedi.
Erdoğan’ın ifadeleri sonrasında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise aynı gerekçelerle AYM için bir düzenleme ihtiyacı olduğunu söyledi. Tunç “Anayasa Mahkememizin önüne gelen 130 bin dosya var. Bu 130 bin dosyaya bakacak olan üye sayısı 15. 15 Anayasa Mahkemesi üyesinin 130 bin dosyayı zamanında ve sağlıklı bir şekilde sonuçlandırabilmesi mümkün mü? Bunu milletimizin takdirine bırakıyorum. Burada bir reform ihtiyacımız yok mu?” ifadelerini kullandı.
AYM kararların uygulanmamasından şikayetçi
Ancak AYM önündeki dosyaların bu denli çok olmasının sorumlusu AYM’nin yavaş işletilmesi değil.
2010 yılındaki referandum sonrası 2012’de kamu gücünü kullananların yol açtığı hak ihlallerinin azaltılması düşünülerek yürürlüğe giren AYM’ye Bireysel Başvuru Hakkı AİHM’e giden dosyaları da azaltma amacı güdüyordu. Yıllar içinde yerel mahkemelerde yaşanan sorunlar ve mahkemelerin eleştiriye açık kararları AYM’nin omzuna büyük bir yük bıraktı.
Bireysel başvuru tablosu
AYM’nin 2012 yılında başlattığı bireysel başvuru hakkı 2013’te 9.897 iken 15 Temmuz Darbe girişim sonrası 2016 yılında 80 bine çıktı. Yaşanan siyasi krizlerin bireysel başvuruları arttırdığı AYM tarafından paylaşılan istatistiklerde apaçık ortaya çıkıyor.
AYM Başkanlığından mahkemelere tepki
AYM Başkanı Zühtü Arslan ise dosyaların artmasından şikayet ederken bunun nedeninin AYM kararlarının uyulmaması ve mahkemelerde verilen hatalı yargı kararları olduğunu söylüyor.
Başkan Zühtü Arslan Yargıtay’ın kararından önce “Anayasa yorumlana bilir ama Demokratik hukuk devletlerinde buna yer vardır ama bir şeyin yeri yoktur. Yorum kakafonisine yer yoktur. Yorum kakafonisi yorum karmaşası, demokratik hukuk devletlerinin kabul edebileceği bir şey değildir” ifadelerini kullanmıştı.
'AYM kararları uygulanmıyor, başvurular bu yüzden artıyor'
AYM’nin aldığı kararlar mahkemelerce uygulanmadıkça aynı ihlallerden AYM’ye yeni başvurular yapılıyor.
AYM Başkanı da Anayasa’nın 153. Maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bağlayıcı olduğunu hatırlattığı konuşmasında “AYM karar verdikten sonra yargı organları dikkate almalı, aksi takdirde her bir olay bireysel başvuru yoluyla gelecektir bu da bireysel başvurunun ikincilliği ilkesiyle bağdaşmaz” diyor.
AYM’ye göre dosyaları azaltmanın yolu ihlalleri engellenmesi ve ihlallerin kurutulması. AYM Başkanı Arslan, “Bireysel başvurunun amacı hukuk sistemini, hukuk düzenini, yargının işleyişini hak ihlali üretmeyecek, ortaya çıkarmayacak bir noktaya getirmektir. Anayasa Mahkemesi bir anayasal meseleye ilişkin bir anayasal hak ve özgürlüğün alanına, sınırlarına ilişkin bir karar verdikten sonra ve ilkeleri belirledikten sonra artık bu ilkelerin her defasında tekrar tekrar başvurularla ifade edilmesine gerek kalmaksızın tüm kamu gücü kullanan organların başta yargı organları tarafından dikkate alınmasını gerektirir. Aksi takdirde her bir olay, Anayasa Mahkemesi’nin önüne bireysel başvuru yoluyla gelecektir” ifadeleri ile bu durumu aktarıyor.
AYM Başkanı bireysel başvuruların azalması için aynı konuşmada mahkemelere yaptığı çağrıda Anayasa Mahkemesi’nin yapısal sorun tespit ettiği alanlarda Anayasa Mahkemesi’nden yeni bir ihlal kararı beklemeden yargı organlarının belirlenen ilkeleri ve esasları dikkate alarak karar vermesini istedi.