Erdoğan'dan Netanyahu'ya: İstediğin kadar nükleer bombaya sahip ol gidicisin
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan İsrail'e terör devleti derken Netanyahu'ya Atom bombası üstünden eleştiriler sundu. Erdoğan "Artık ecelin geliyor istediğin kadar nükleer bombaya sahip ol gidicisin" ifadelerini kullandı.
Yargı krizine ilişkin de ifadelerde bulunan Erdoğan, CHP'nin bireysel başvuruya hayır dediğini söyleyerek CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in darbe söylemine tepki gösterdi. Erdoğan, "bugün bir darbe olsa CHP onları destekler" dedi
Erdoğan'ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
"Gazze’deki vahşetin karşısında tüm diplomatik çabayı sergiliyoruz. İstanbul’da yaptığımız mitingle de tarafımızı ortaya koyduk.
Her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar. Yıllarca Ermenistan ülkemiz toprakları ile ilgili hayaller peşinde koştu. Karabağ savaşı ile dersini aldı. Şimdi de İsrailli bazı yöneticiler aynı şeyleri söylüyor. Onların da sonu hüsran olacaktır.
Güçlü ve modern ordu olmazsa olmazımızdır. Yatırıma, istihdama, üretime dayalı bir ekonomiye ihtiyacımız var. Yoksa bize nefes bile aldırmayacaklar var.
Netanyahu gidicidir. Bütün mesele haklının yanında yer alacak olanların duruşludur. Bu konuda beklenen gelişmeler olmuyor. ABD başta olmak üzere batı hala ters yüz. Fransa önce farklı açıklamalar yapıyor sonra geri vitese takıyor. Dürüst ol önce.
İsrail terör devletidir
ABD ve batının desteğini alan İsrail katliamlarına devam ediyor. Okulları, hastaneleri klişeleri hedef alan İsrail bir şehir içindeki insanları ile yok etme stratejisi uyguluyor. İsrail bir devlet terörü estiriyor. İsrail bir terör devletidir. Hamas seçimlere girip seçim kazanan bir siyasi parti. Ama ülkemde bu durumu anlamayan insanlar var.
Netanyahu'ya 'ecelin geliyor' dedi
Netanyahu'ya sesleniyorum sende atom bombası var mı yok mu? İsrail sen de Atom bombası var ve bununla tehdit ediyorsun. Artık ecelin geliyor istediğin kadar nükleer bombaya sahip ol gidicisin.
Karşımızda bir soykırım var dolayısıyla şu anda yüzlerce avukat bunları Lahey Adalet Divanı’na ileteceğiz. İnsanım diyen hiç kimse bu katliamları onaylayamaz. İsrail’in işlediği suçlara ses çıkarmayanalar failler kadar bu suçlara ortaktır.
BM üyesi 12 ülkenin sergilediği irade Güvenlik Konseyi’ndeki 2 ülke tarafından gasp ediliyor. Kuranı Kerim yakanlara fikir özgürlüğü diyenler Gazze’deki katliama ses çıkaranları tutukluyor.
Hatırlayın Charlie Hebdo olayında dünyadan başbakanlar tepki göstermek için gitmişti. Şimdi 13 bin insan oldu nerede devlet başkanları? Hadi bir de bununla ilgili yürüyün? Olay Haçlı-Hilal meselesidir. Olaya böyle bakıyoruz.
Farklı siyasi görüşlere sahip olsalar da milletimizin ezici çoğunluğu bu katliama tepki gösterdi. İsrail’e tepki gösteren tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Gazzelilerin sesini yayan basın mensuplarına teşekkür ediyoruz.
İsrail insanlık vicdanında mahkum olmuştur. Hangi inançtan olursa olsun tüm Filistin dostlarını selamlıyorum. İsrail böyle devam ederse tüm dünyada terör devleti olduğunu tescil ettirecektir.
Gazi Meclis’imizden söylenen kimi sözler bizi üzdü. Bu kürsülerden işgalcileri sahipleniyorlar. Meselenin Filistin olmasının ötesinde doğrudan ülkemizin varlığı konusu akıllarına gelmiyor.
Ülkemizde birilerinin yaptığı mazlum ve zalimi eşitlemek zalimliktir. CHP ve ortakları bunu yapıyor. Hadi CHP’yi anlıyoruz onların sicili bozuk. Böyle vicdanı bir meselde Gazzeli direnişleri Netanyahu ile aynı kefeye koyanları esefle karşılıyoruz. Hamas mensuplarının işgale karşı direnen direnişçiler olduğu gerçeğini dillendirmekten asla çekinmeyiz.
Tek başımıza kalsak da Gazzeli masumları asla sahipsiz bırakmayacağız.
Muhalefete eleştiri
Muhalefetin İsrail Gazze çatışmasında İsrail’in tarafında olması yeni değildir. Darbeyi alkışlayan, halkı vermediği yetkiyi vesayet odakları ile arayanlar Bunların hepsi CHP dönemindeki farklı temsilcileriydi. Biz bu zihniyeti hep karşımızda bulduk. Demokrasi ve milletin egemenliği hedef alan tüm teşebbüslere destek verenler hep bunlardı. Bunlar vatandaşa tepeden bakma hastalığından bir türlü kurtulamadı.
CHP’nin faşist kodlarında en ufak bir değişim olmadı. Atatürk’ün partisi kimi zaman mezhepçi fanatiklerin kimi zaman jakobenlerin kimi zamanda bukalemun tiplerin elinde oyuncağa dönüştü.
Değişim dediler yenilenme dediler ancak kurultaylarından Selosundan Kavala’sına demokrasi düşmanı varsa selam çaktılar. CHP Genel Başkanı emanetçi mi başkan mı?
Genel Başkanlık koltuğunda oturan yeni şahsın çarkçı olması bizi alakadar etmez. Tüm bunlar CHP’nin iç meselesidir. Bizim görevimiz Ellerinde hançerle gezenlerin elindeki hançerleri millete saplamasına engel olmaktır.
İstanbul Ankara ve İzmir bunların elinden çok çekti. Belediyeleri sahiplerine geri verelim. Vatandaşlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz. Ekonomide tüm bu atılımları yaparken adaleti ihmal etmiyoruz. Göreve geldiğimizde adaletin önemini vurgulamıştık.
Geciken adalet adalet değildir inancıyla yargı sisteminin reforme ettik. Yargının bağımsızlığı ile birlikte tarafsızlığını da anayasal güvence altına aldık.
Yargı krizi
Bu süreçte en büyük direnci FETÖ’den ve CHP’nin başını çektiği muhalefetten gördük. Atılan her adımı sabote etmeye çalıştılar. Mahkeme kapılarında nöbet tuttular. Meclis’te engelleyemediklerini mahkemelerde engellemeye çalıştılar.
CHP bireysel başvuru hakkını içeren anaysa değişikliğine hayır dedi. CHP'nin bu konuda söyleyeceği hiç bir söz yoktur. İki yüksek yargı organı arasındaki içtihat farkına darbe demek utanmazlıktır. Allah korusun darbe olsa en büyük destekçisi CHP olacaktır.
AYM’nin 130 bin dosyanın yükünü kaldırması imkânsızdır. Yargıtay’ın yaptığı açıklamada dile getirdiği serzenişleri göz ardı edemeyiz. Ama Devlet Başkanı sıfatı ile bize bu tartışmada hüküm vermek değil hakem olmak düşer. Anayasaya göre bu görev bizdedir. Biz bu sorumluluğu hakkıyla yere getiririz.
Kişisel eleştirilerimizi baki tutarak iki yargı organı arasındaki farkı çözeceğiz. Konu ile ilgili acil çözümü yapacağız. Bu sorun sivil anayasa ile çözülür bunun adresi Meclis’tir. Meclis eylem ve nümayiş yeri değildir. Oturmak için yer arıyorsan parka git. Cumhur İttifakı ortaklarımızla ve sürece destek vermek isteyen siyasi partilerle buna bir çözüm bulacağımıza inanıyoruz.
Yerel seçimler
Bizim milletimiz ferasetlidir. Siyaset mühendisliği ile seçim kazanılmayacağını 6 ay önce gördük seçim sandıktan önce hizmetle kazanılır. Biz kendimizden sorumluyuz. Biz işimizi düzgün yaparsak milletin teveccühüne bir kez daha mazhar olmamızı kimse engelleyemez.
31 Mart’a kadar seferberlik ruhu ile çalışacaksak bunun lokomotifliğini milletvekilleri yapacak. Kapısı çalınmadık kimseyi bırakmayacaksınız."
İsveç'in NATO üyeliği
Erdoğan toplantı çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı. İsveç'in NATO'ya üyeliği konusu kendisine sorulan Erdoğan, "İsveç'in ne yaptığını takip ediyoruz" yanıtı verdi.