Edirne'deki İspanyol akademisyenin bir köpeği zehirlendi, diğeri kayboldu
İspanyol Begona Rodriguez, 10 yıl önce bir arkadaşının daveti üzerine geldiği Edirne'de Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin yeni kurulan Grafik Tasarım Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Bu süreçte fakültenin de bulunduğu Karaağaç Mahallesi'nde bahçeli bir evde arkadaşıyla kalan Rodriguez, sokaktan sahiplendiği 3 köpeğe bakmaya başladı. Rodriguez köpeklerin yanına zamanla 2 eşek, çok sayıda kaz ve tavuğu da ekledi. Bahçesinde kendi doğal ortamını oluşturan Rodriguez, 10 gün önce 'Momo' adını verdiği köpeğinin zehirlendiğini fark edip veterinere götürdü. Köpek, veterinerde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Rodriguez’in ‘Çakal’ ismini verdiği diğer köpeği ise kayboldu.
İzmir’de 6 köpeği zehirleyenleri bulana 70 bin TL ödül verilecek
"Nöbet geçirerek öldü hiçbir şey yapamadık"
‘Momo’ isimli ölen köpeğini veterinere götürdüğünde her şey için çok geç olduğunu fark ettiklerini belirten Begona Rodriguez, "Son zamanlarda 2 köpeğimi kaybettim. Biri öldü, diğeri kayboldu. Ölen köpeğimi veterinere götürdüğümde bana zehirlendiğini söyledi. İlk başta epilepsi atağına benzer bir atak geçirdi ve bir süre sonra geçti. Ben başta bir problem olmadığını, normal bir nöbet olabileceğini düşündüm, birçok köpekte olabilen bir şeydir, dedim. Ertesi sabah yeniden aynı nöbeti geçirdi. Hemen veterinere götürdüm, nöbetleri orada da ölene dek sürdü. Hiçbir şey yapamadık" dedi.
"Çok zeki bir köpekti, asla kaybolmazdı"
‘Çakal’ isimli köpeğinin de aynı gece kaybolduğunu anlatan Rodriguez, "Diğeri ise köpeğimin nöbet geçirdiği gece aniden kayboldu, nasıl kaybolduğunu gerçekten bilmiyorum çünkü köpeğimle ilgileniyordum, her şeyi unutmuştum. Ertesi gün köpeğim ölünce veterinerden geldik ve Çakal burada değildi. Biz de fakülte bahçesine gitmiş olabileceğini, oralarda olduğunu düşündük. Fakat orada da yoktu. O günden beri hiç geri gelmedi. Çok zeki bir köpekti, asla ortadan böyle kaybolmazdı. Birdenbire kaybolup gitti. Köpeğimi kim aldıysa, lütfen onu geri getirsin. Köpeğimin burada çok mutlu bir hayatı ve ailesi vardı. 5 yıldır benimle birlikteydi" ifadelerini kullandı.
"Anlaşamadığımız kimse yok"
Köpeklerden rahatsız olan birilerinin köpeğini mahalleden götürdüğüne inandığını söyleyen Rodriguez, "Belki biri onu aldı başka bir yere götürdü ve sahiplendi, diye düşünüyorum ama zaten halihazırda tasması ve çipi olan bir köpeği kim niye sahiplensin ki? Bana göre birileri, köpeklerden rahatsız olanlar bu bölgedeki köpekleri alıp başka yere götürüyor. Ben bundan şüpheleniyorum. Kimler yaptı, nereye götürdü bilmiyorum ama umarım köpeğim geri gelir. Etrafımızda kavgalı olduğumuz insanlar yok, anlaşamadığımız kimse yok. Sadece bazen insanlar köpekleri etrafımda görünce korkuyor ve ben de onlara ısırmadıklarını, tamamen uysal olduklarını söylüyorum o kadar" diye konuştu.
"Sokaklardaki köpeklere yardım etmeye çalışıyorum"
Kentte çevre aktivisti de olarak bilinen Begona Rodriguez, İspanya'da hayatı boyunca köpeklerle büyüdüğünü, Edirne'ye geldiğinde ilk işinin de köpek sahiplenmek olduğunu ifade etti. Rodriguez, "İspanya'da evimizde köpeklerimiz vardı. Apartmanda, kasabada, şehrin her tarafında köpeklerimiz vardı. Edirne'ye geldiğimde de ‘Tarçın’ isimli bir köpeği sahiplendim, sonra ikincisi ve ardından üçüncüsü geldi. Bunun yanında sokaklardaki köpeklere de yardım etmeye çalışıyorum çünkü yardıma muhtaçlar. Şu anda 3 köpeğim var, onların yanında da 2 misafir köpek var. Onlar halihazırda sahiplendirildi, yeni yuvalarına gitmeyi bekliyorlar. Sokaklardaki köpekleri de besliyorum, sağlık durumu kötü olanları veterinere götürüyorum, eğer bir sağlık problemi varsa onlarla ilgilenilmesini sağlıyorum. Bütün bunların sonunda onlara bir aile de bulmaya çalışıyorum. Bulabildiklerimi sahiplendiriyorum, bulamadıklarıma da sürekli yeni bir yuva arıyorum" dedi.
"Bütün sıkıntılarımı onlarla unutuyorum"
Köpekleri ile tüm stresini attığını belirten Rodriguez, "Bahçemde 2 eşek, 5 köpek, birkaç kaz ve tavuklarım var. Onlarla yaşamak benim için çok rahatlatıcı. Normal hayatta yaşadığımız stresin dışında bütün sıkıntılarımı burada onlarla unutuyorum. Buraya geldiğinizde huzur buluyorsunuz. Benim için işle ev arasında tam bir denge oluşturuyor. Bütün gün bilgisayar başında çalıştıktan sonra buraya gelip onlarla olmak beni çok rahatlatıyor. Benim için burası terapi gibi" diye konuştu. (DHA)