CHP ve DEM görüşmesinde şeffaflık vurgusu: Türkiye'nin önemli konularında görüş alış verişini sürdüreceğiz
Gazete Pencere Haber Merkezi
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel görüşmesi sona erdi. Görüşmede yerel seçim süreci, ülke ekonomisi ve Can Atalay konuları gündeme geldi.
Görüşme sonrası liderlerden açıklama geldi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Kayyum siyasetini kesin bir dille reddediyoruz. Bu ülkede her seçmen kendisini kimi yöneteceğini seçebilmeli" şeklinde konuştu.
DEM Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğlu, kent uzlaşısına vurgu yaparak "Kamuoyuna ilk açıklamamızda kent uzlaşısından bahsettik. Toplumun Her kesimin kucaklaşmasını sağlayan adaylarla yola çıkma konusunu önemsiyoruz" dedi.
DEM Eş Genel Başkanı, Tuncay Bakırhan ise kayyım belediyelerine vurgu yaparak, "Bu kayyımlar sadece DEM Partisi’nin, Kürtlerin sorunu değil. Bu aynı zamanda Türkiye'de kendisini demokrat, ilerici, sol, sosyal demokrat diyen parti ve kişilerin de temel sorunudur" dedi.
Özel: DEM Parti ile ilişkilerimizi şeffaf şekilde yürütmeyi, sürdüreceğiz
Görüşmenin sonunda açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "DEM Parti ile ilişkilerimizi şeffaf şekilde yürütmeyi, Türkiye'nin önemli konularında görüş alış verişini sürdüreceğiz. Bu ziyarette ülke meseleleriini konuşurken hem ekonomik hem siyasi boyutunu konuştuk. Yerel seçimler bu kadar yakınken konular bundan bağımsız değildi. Cumhuriyetin 100. yılında cumhuriyeti kurmuş ülkeye çok partili demokrasiyi getirmekle övünen siyasi partinin genel başkanı olarak, bazı yerel parti yöneticilerinin seçip bazılarının seçemediğini kabul etmemiz mümkün değil. Kayyum siyasetini kesin bir dille reddediyoruz. Bu ülkede her seçmen kendisini kimi yöneteceğini seçebilmeli. Pazar günkü mitingimize davet ediyoruz. Gelin ortak geleceğimize Tandoğan'da sahip çıkıyoruz. Ülkenin ortak geleceğine hep birlikte sahip çıkma seçimi olduğunun altını çiziyorum."
Hatimoğulları: İşbirliği konusunda görüşmeyi gerçekleştirmiş olduk”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ardından söz alan DEM Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, " Özel'in de ifade ettiği gibi bugün birçok başlığı konuştuk. Türkiye'nin içinden geçtiği siyasal süreci, ekonomik sorunlar, yargı krizi, antidemokratik uygulamaları değerlendirmeye çalıştık. Yargı krizi öyle derin bir boyuta gelmiş ki, Can Atalay parlamentoda olması gerekirken cezaevinde. HDP'nin eş genel başkanları tamamen siyasi gerekçelerle, bir kumpas davasıyla yargılanmaları devam ediyor. Tahmin ediyoruz ki yakın zamanda da karara bağlanacak. Bunlar yargının anayasayı ve hukuku tanımayana uygulamaları. Yerel seçimlerin yaklaştığı dönemde belki bu sorunlar az konuşuluyor ama sorunlar mutfağımızda, tenceremizde hissedilirken, bizler bunların görünmez kılınmasına müsaade etmemeliyiz. Buna karşı bir duruş sergilemeliyiz. Bu ülkenin demokratikleşmenin önündeki en temel sorunlardan Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yönetimlerle çözülmesinin kapılarının aralanmasının önemini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.100. yılda demokratik cumhuriyeti inşa etmek hepimizin görevidir. Demokrasinin taşlarının yerine oturması için ikinci yüzyılda bu mücadeleyi bütün kesimlerle vermeyi önemsiyoruz. Yerel seçimler bazen genel siyasetin gölgesinde değerlendiriliyor, bu eksik bir şeydir. Yerel seçimleri aynı zamanda kentin kendi dinamikleri üzerinden değerlendirmek zorundayız. Kamuoyuna ilk açıklamamızda kent uzlaşısından bahsettik. Toplumun Her kesimin kucaklaşmasını sağlayan adaylarla yola çıkma konusunu önemsiyoruz. Bu konuda neler yapılabileceğimizi. İşbirliği konusunda yöntemler nasıl olabilir konusunda derinlemesine olmasa da bir görüşmeyi gerçekleştirmiş olduk" dedi.
Bakırhan: Kayyımlar sadece DEM Partisi’nin, Kürtlerin sorunu değil
DEM Eş Genel Başkanı Tuncay Bakırhan, “ iki dönemdir halkımızın iradesine kayyım atanıyor. Bu kayyımlar sadece DEM Partisi’nin, Kürtlerin sorunu değil. Bu aynı zamanda Türkiye'de kendisini demokrat, ilerici, sol, sosyal demokrat diyen parti ve kişilerin de temel sorunudur. Önümüzdeki dönem bu kayyım sisteminin, rejiminin son bulmasını istiyoruz: Muhalefetin bu ikili hukuk karşısında olmasını bekliyoruz. Aynı zamanda batıda hangi nitelikte, özellikte olacağı belli olan adayların seçimini de dikkatle izliyor. Kent uzlaşısı çerçevesinde, demokrat, çoğulcu, şeffaflığı esas alan yöneticilerin seçilmesinde hassas olacağız. İş birliği, güç birliği seçeneklerin tartışılabileceğini dile getirdik. Arkadaşlarımız kent uzlaşısının, işbirliği sağlanacak kentlerin hangileri oldukları konusunda bir çalışma yürütecekler" şeklinde konuştu.
