DEM Parti'den Çayırhan’daki madencilere destek ziyareti

Çayırhan Termik Santrali ve Maden Sahası’nda varlık satışına karşı madencilerin başlattığı direniş devam ediyor.

Siyasi parti temsilcilerini sık sık bölgeyi ziyaret ederek madencilere dayanışma mesajı veriyor. DEM Parti heyeti de madencilerle bir araya geldi. Heyet adına açıklama yapan Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan açıklamasında şöyle konuştu:

'Madenciler için yaşananların fıtrat olmadığını söylüyoruz'

"Biz yıllardır madenciler için yaşananların bir kader ve fıtrat olmadığını söylüyoruz. Bunu kader diye kabul ettirmek, buna fıtrat diyerek yok saymak isteyenlere karşı diyoruz ki bu ülkede yalnızca kadın kırımı yok. Yalnızca çocuk kırımı yok. Yalnızca doğa kırımı yok. Ne var? Her alanda bir emek kırımı da var. İşçi, emekçi kırımı da var. Bugün burada direnen madencilere borçlu olduğumuz 6 Şubat depremlerinde koskoca devlet henüz deprem sahasına ulaşamamışken kim ulaştı? Madenciler ulaştı.

'Madenciler ne için direniyor?'

Şimdi bugün burada ne için direniyorlar? Yalnızca özelleştirmeye karşı oldukları için mi hayır. Kendi çabalarıyla ortaya çıkardıkları, emeğe sahip çıkmak ama aynı zamanda yaşadıkları toprağa sahip çıkmak için buradalar. Çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için buradalar. Ve o çocukların geleceğine sahip çıkarak Türkiye'deki yeni nesillerin de geleceklerini farklı bir şekilde inşa edebilmek için buradalar. Bugün burada babalarıyla birlikte bekleyen çocuklar var.

'Bu haklı mücadeleye herkes destek vermeli'

Babam, amcam burada kaldıkça ben de burada olacağım diyen çocuklar var. Bunların sesine tüm Türkiye duymalı. Buradaki mücadeleye, buradaki haklı emek mücadelesine herkes olduğu yerden sahip çıkmalı. Bu özelleştirmeye, bu satışa her hayır demeli. Babalarımız işsiz kalmasın. Özelleştirme olmasın diye buradayız. Varlık satışına ve özelleştirmeye karşıyız diye çocuklar burada döviz taşıyorlar. İşte bu çocukların geleceği için bu haklı mücadeleye sahip çıkmak gerekiyor. Çocuk kırımları yaşanmasın, kadın kırımı yaşanmasın, doğa kırımı yaşanmasın, emek ve emekçi kırımı yaşanmasın diye hep birlikte bunu daha güçlü bir şekilde duyurmalıyız."