Erdoğan'dan DEM Parti'ye "muhataplık" yanıtı: Kendilerini meşru muhatap yapma gayretleri beyhudedir
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Tokat Hüseyin Akbaş Spor Salonu önünde düzenlediği mitingde konuşuyor. Erdoğan Tokat'taki mitinge katılımın 45 bin olduğunu açıkladı.
CHP'yi yeteri kadar muhalefet yapmamakla suçlayan Erdoğan, "Demokrasilerde muhalefet çok önemlidir. Hem iktidara alternatif olması bakımından hem de iktidarı denetlemesi bakımından önemlidir. Türkiye maalesef ne iktidar hazırlığı olan ne de denetleme görevini yapan muhalefete sahip değildir. Başbakanlığımız döneminde biz muhalefetle kayda değer bir uğraş içinde hiç olmadık" diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"İstanbul'daki hemşehrilerimizi sizden aramanızı rica ediyorum"
Tokatlı kardeşlerim bir kez daha vesayet heveslilerine, darbe destekçilerine, terör şakşakçılarına derslerini vermiştir. Emperyalistlerin milletimizin birliği, vatanımızın bütünlüğü, devletimizin bekası üzerinde kurdukları hain emelleri hep birlikte hüsrana uğrattık. İnşallah 31 Mart'ta Tokat milli irade bayrağını bir kez daha en yükseğe dikerek kendine yakışanı yapacaktır. Ben size inanıyorum. Unutmayınız 31 Mart'ta Tokat'ta çıkacak sonuçla sadece Tokat'ın yerel yöneticilerini seçmekle kalmayacaksınız aynı zamanda sandıkta yapacağınız tercihle tüm Türkiye'ye ve tüm dünyaya da önemli bir mesaj vereceksiniz. Geçen yılki seçim sürecinde gördünüz. Ama ben sizden bir şey daha isteyeceğim. İstanbul'da Tokat nüfusu yüksek. Öyleyse İstanbul'daki tüm hemşehrilerimizi sizden aramanızı rica ediyorum. Telefonlarla İstanbul'u da arayacaksınız zira İstanbul'da Murat Kurum kardeşimiz ağırlığını koyarak onu da seçtirerek CHP zulmünden İstanbul'u kurtaracağız. Aynı şekilde Ankara'daki Tokatlıları da aramanızı istiyorum. Orada da Turgut kardeşimizi kazandıracağız.
Muhalefeti, muhalefet yapmamakla eleştirdi
Son 30 yılının her günü ülkesine ve milletine hizmetle geçmiş bir kardeşiniz olarak bana en çok neye hayıflandığımı sorarsanız cevabım ülkemizdeki muhalefetin haline olacaktır. Esasında demokrasilerde muhalefet çok önemlidir. Hem iktidara alternatif olması bakımından önemlidir, hem de iktidarı denetlemesi açısından önemlidir. Türkiye maalesef ne iktidar hazırlığı olan, ne de denetleme görevini yapan bir muhalefete sahip değildir. Başbakanlığım döneminde biz muhalefet ile kayda değer bir uğraş içinde hiç olmadık. Karşımızda hep vesayeti bulduk. Vesayetin etkisiz kaldığı yerde darbe teşebbüsleri ile karşılaştık. CHP zihniyeti yerini hep vesayet ve darbe safında belirlediği için siyasetin muhalefet tarafı boş kaldı. Öyle ki kendi projelerimizin alternatiflerini kendimiz geliştirdik. Kendi politikalarımızın eksiklerini, yanlışlarını kendimiz belirleyip düzeltme yoluna gittik. Bundan da asla gocunmadık.
Ancak bizim yaptıklarımız ülkemiz demokrasisinin muhalefet tarafındaki eksikleri ortadan kaldırmıyor. İşte muhalefetin bugünkü halini görüyorsunuz. Acınacak halleri var. Birbirlerini yemekten, dönüpte ülkenin haline, bölgemizde yaşanan gelişmelere, küresel yükseliş ve düşüşlere bakacak halleri yok. Merkez belediye başkan adayını takdim ediyor, adayını bulamıyor. İzlediniz değil mi? Aday ortada yok. Muhalefetin halini Tokatlı Nuri bundan 150 sene önce söylediği mısrada ne güzel anlatıyor. Ala yeri karlı dağlar alıp da gayri dost iline varıp gelinmez. Yahşi hüner ister rahı talepte beyhude laf ile menzil alınmaz.
DEM Parti'ye muhataplık yanıtı
İktidara geldiğimizden beri bu 18'inci sandık imtihanımız hepsinden de evelallah başarıyla çıktık. Hepsinde de aynı aşkla, aynı şevkle, aynı heyecanla çalıştık, koşturduk. Milletimizle kucaklaştıkça kendimizi yenilenmiş hissediyoruz. Ama siz bizi yalnız bırakmadınız. İnşallah 31 Mart'ta Tokat'ta da, İstanbul'da da, Ankara'da da yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum. Tabii milleti kendine yük gören bir muhalefet zihniyetine bunları anlatmak mümkün olmuyor. Çünkü onlar oturdukları yerden ettikleri beyhude laflarla siyasetçilik oynamayı seviyorlar. Bırakınız ülkeyi kendi partileri içinde birliği, beraberliği, insicamı sağlayamıyorlar. Menfaat hesaplarını her şeyin üzerinde tutarak ülkeye de zarar veriyorlar. Sırf üç beş belediye fazla almak uğruna DEM ile girdikleri ittifaka kimlerin koçluk ettiğini görüyorsunuz. Talimat nereden geliyor? Kandil'den, uygulama Ankara'da, İstanbul'da, Mersin'de ortaya çıkıyor.
"DEM Parti yönetimi önce kendi tabanına siyasi irade sahibi olduğunu ispatlaması gerekiyor"
Zaten DEM dediğiniz yapı geçmişten beri partiymiş gibi davranan bir örgüt aparatı. Sahne önünde olanların bu partide yetkisi ve sözünün ağırlığı yok. Bu parti Ankara'daki genel merkezinden değil İstanbul'daki sapkın ideolojik yapılar ile Kandil'deki terör baronları tarafından yönetilmektedir. Bu gerçek ortadayken kendilerini meşru muhatap yapma gayretleri beyhudedir. Parti yönetiminin önce hem ülkeye, hem millete hatta kendi tabanına siyasi irade sahibi olduğunu ispatlaması gerekiyor. Biz terör meselesini bitirmek için her yol ve yöntemi denerken bunların çapını da gördük. Örgüt militanları tarafından tokatlanan siyasetçilerle particilik, belediyecilik yapılamaz.
"Bütçe imkanlarını genişletmek için hazırlıklarımız var"
Ülke olarak yaşadığımız sıkıntıların muhalefetin yaptığı gibi lafla çözülmeyeceği açıktır. Fiyat istikrarını sağlamadan yapılan maaş zamlarının daha cebe girmeden nasıl eridiğini en iyi sizler biliyorsunuz. İnşallah yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun düşmeye başladığını göreceğiz. Bütçe imkanlarını genişletmek için hazırlıklarımız var. Önümüzdeki yıldan itibaren çalışanlarımızın ve emeklilerimizin alım gücünü eskisinin üstüne çıkarmaya başlayacağımıza inanıyoruz. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkalım. Yeter ki biz aramıza kimseyi sokmayalım. Evelallah gerisi sadece vakit ve planlama meselesidir.