Cumartesi Anneleri hakkında polis şikayetiyle açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi
Galatasaray Meydanı’nda toplanmalarına izin verilmeyen ve her hafta gözaltına alınan Cumartesi Anneleri hakkında polis şikayetiyle açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
Cumartesi Anneleri’nin 25 Ağustos 2018’deki 700’üncü buluşması Beyoğlu kaymakamlığı tarafından yasaklanmıştı. Polisin biber gazıyla müdahale ettiği eylemde çok sayıda kayıp yakını gözaltına alınmış ve yaralanmıştı.
Polisin müdahalesinden sonra Galatasaray Meydanı, demir bariyerler ve zırhlı araçlarla çevrilerek kayıp yakınlarına yasaklandı. Cumartesi Anneleri, eylemlerini İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi önünde yapıyordu.
Diken'den Canan Coşkun'un haberine göre Anayasa Mahkemesi (AYM), geçtiğimiz Nisan ayında kayıp yakınları ve hak savunucularının polis şiddetine maruz kalmasıyla ilgili başvurularını değerlendirdi ve polislerin ‘kötü muamele yasağını’ ihlal ettiğine karar verdi. Bu kararlardan sonra kayıp yakınları AYM kararlarına dayanarak Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapmak istiyor, ancak polisler tarafından her hafta işkenceyle gözaltına alınmaya devam ediyor.
Polis şikayetçi oldu, 31 kişi hakkında soruşturma başlatıldı
Kayıp yakınlarının 8 Temmuz 2023’teki 954’üncü haftasında da aynı olaylar yaşanmış, 31 kayıp yakını ve hak savunucusu gözaltına alınmış, gazeteciler de polisin kötü muamelesine maruz kalmıştı. Bu eylemde yaşananlarla ilgili polislerden Ali Hıracı, kayıp yakınları ve hak savunucularının avukatı Murat Çelik’in kendisini yaraladığını ileri sürerek şikayet etmişti. Murat Çelik, o gün darp edilerek ters kelepçeyle gözaltına alınmıştı. Polis Hıracı’nın şikayeti üzerine İstanbul başsavcılığı 31 kişi hakkında soruşturma başlatmıştı.
Görüntü kaydı yok
Soruşturma kapsamında 19 Eylül’de takipsizlik kararı verildi. Savcılık, yaralandığını iddia eden polis Hıracı’nın yaralandığı ana ilişkin dosyaya yansıyan herhangi bir görüntü kaydının olmadığını belirtti. Bununla ilgili tanık beyanının da bulunmadığını aktaran savcılık, Çelik’in gösterdiği direncin ‘pasif direnme’ kapsamında kaldığını, ‘görevi yaptırmamak için direnme’ suçunun da kanuni ve yasal unsurlarının oluşmadığını belirtti.
'Tüm toplantı ve gösterilerde kolluğa tanınmış bir yetki değil'
Savcılık, kolluk kuvvetinin ‘kendilerine yönelik fiili saldırı, mukavemet, korudukları yerlere ya da kişilere karşı fiili saldırı hali mevcut olması durumunda ihtara gerek olmaksızın zor kullanma yetkisine sahip olduklarını’ belirtti. Savcılığa göre, ‘ihtar olmaksızın zor kullanma yetkisi kanuna aykırı hale gelmiş tüm toplantı ve gösterilerde kolluğa tanınmış bir yetki değil.”
Suçun unsurları oluşmadı
Savcılık, ’direnme’ suçunun yasal unsurlarının oluşabilmesi için kanuna aykırı toplantı ve gösteriye katılmak, kolluk kuvvetinin ihtarına rağmen dağılmama üzerine zor kullanılmasına karşın dağılmamakta ısrar etmek gerektiğini belirtti. Soruşturmaya konu olayda belirtilen suçun unsurlarının oluşmadığını aktaran savcılık, bu itibarla tüm şüphelilere yöneltilen ‘2911 sayılı yasaya muhalefet’ suçunun kanuni ve yasal unsurlarının oluşmadığına karar verdi.
Benzer nitelikteki AYM kararlarına atıf
Cumartesi Anneleri ve hak savunucularıyla ilgili AYM kararlarında benzer nitelikteki AYM kararlarına atıfta bulunulmuş ve “Anılan kararlarda kolluk kuvvetinin kötü muamelesine maruz kalındığı şikayeti sonrası adli makamlarca yürütülen ceza yargılaması süreciyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlaline ilişkin iddianın bir bütün halinde incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır” denilmişti.