Cumartesi Anneleri 1030'uncu haftalarında: İsmail Bahçeci nerede?

Cumartesi Anneleri 1030'uncu haftalarında: İsmail Bahçeci nerede?
Cumartesi Anneleri 1030'uncu hafta buluşmalarında, 1994 yılında gözaltına alınarak kaybedilen İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu. Etkin soruşturma talep eden kayıp yakınları, mücadelelerini sürdürecekelerini söyledi.

Gazete Pencere- Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek içi 1995 yılından beri oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri/İnsanları bu hafta da 'hafıza mekanımız' dedikleri İstiklal Caddesi'nde bulunan Galatasaray Meydanı'ndaydı.

Kayıp yakınları 1030'uncu haftada, gözaltında kaybedilen İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu. Galatasaray Meydanı'nda bir araya gelen kayıp yakınlarının bu haftaki açıklamasını gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kız kardeşi Maside Ocak okudu.

Açıklamada, öne çıkan başlıklar şöyle:

'Politik kimliği nedeniyle defalarca gözaltına alındı'

1030. haftamızda, 30 yıldır varlığı inkar edilen, fail ve sorumluları cezasızlıkla korunan 'İsmail Bahçeci’yi unutmadık!' diyerek buluştuk. İsmail Bahçeci, Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda öğrenciydi. Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik kimliği nedeniyle defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü. 1993 yılından itibaren de polis tarafından aranmaya başlanan İsmail’i yakalamak için, polis ailesinin Avcılar’daki evine baskınlar düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrılmak zorunda kaldı. Kardeşi İsmail’e acil durumlarda ailesine haber ulaştırması için bir arkadaşının işyeri telefonunu verdi.

Gözaltında olduğu reddedildi

24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci Ailesi’ni telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan biri 'Oğlunuz siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındı' bilgisini verdi. Baba Şehmus Bahçeci, hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu, ancak İsmail’in gözaltına alındığı reddedildi.

'Emniyet sorgusunda tehdit'

24 Aralık 1994 tarihinden sonra Bahçeci ailesinin evine bir daha polis baskını yapılmadı. Ama kardeşinin İsmail’e telefonunu verdiği arkadaşının işyeri polis tarafından basıldı. 'Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı' denilerek işyeri sahibi gözaltına alındı. Bazı kişiler de emniyette sorgulanırken 'Sonun İsmail Bahçeci gibi olur' diye tehdit edildiklerini söyledi.

'Etkin soruşturma yürütülmedi'

Fatma ve Şehmus Bahçeci, ilgili tüm adli ve idari kurumlara başvurdu. Hükümet yetkilileri ile görüştü. İsmail’in ailesi, arkadaşları, İnsan Hakları Derneği ve Af Örgütü tarafından düzenlenen kampanyalarla konu, ülke ve dünya kamuoyuna taşıdı. Ancak, 30 yıl boyunca İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi. 30 yıldır ailesine İsmail’in akıbeti hakkında hiçbir bilgi verilmedi. Ailesi’nin tüm başvuruları sonuçsuz bırakıldı. Bugüne kadar İsmail’in akıbetini açığa çıkartacak, ceza adaletini sağlayacak etkin bir soruşturma ve kovuşturma faaliyeti yürütülmedi.

Evrensel hukuk normlarına uyun çağrısı

30 yıldır söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz: Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Reşat Altay, DGM İstanbul Başsavcısı Ahmet Köksal ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu İsmail Bahçeci’nin gözaltında kaybedilmesini engellemek için harekete geçmediler. Tüm başvurulara rağmen hareketsiz kalarak bu suçun işlenmesine ve üstünün örtülmesine olanak sağladılar. Kaç yıl geçerse geçsin; İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar