Çinli çetelerin Kamboçya'daki dolandırıcılık ağı: Faaliyetler Türkiye'yi de kapsıyor

Çinli çeteler, Kamboçya’da geniş çaplı bir yatırım dolandırıcılığı şebekesi kurdu ve bu faaliyetlerini dünya çapında sürdürüyor. İddialara göre, çetenin hedefinde Türkiye vatandaşları da yer alıyor.

Halktv.com.tr'den Helin Yılmaz'ın haberine göre; Çete liderlerinin bazılarının Türkiye vatandaşlığına sahip olduğu öne sürülürken, dolandırıcılık yöntemleri ise oldukça karmaşık. Sahte WhatsApp grupları kurarak, Türkleri kandırmaya çalışan şebeke, burada sanki para kazanılıyormuş gibi yazışmalar yapıyor. Özel günlerde yerel kutlama videoları paylaşarak, gerçek kişiler oldukları izlenimini veriyorlar.

Çete üyelerinin her birinin birden fazla telefonu olduğu belirtiliyor. Milyonlarca doları kripto para üzerinden aklayıp, daha sonra Kapalıçarşı'da paralarını temize çıkardıkları ifade ediliyor. Şebeke, yasadışı sanal bahisle bağlantılı olarak kiralık IBAN'lar kullanıyor. Bu IBAN'lar üzerinden yapılan işlemler, çeşitli şirketler ve bankalar aracılığıyla gerçekleştiriliyor.

2023 yılında tahmini 12,8 milyar dolar kazanan çetenin Kamboçya'nın gayri safi yurtiçi hasılasının yarısına yakın bir miktar elde ettiği belirtiliyor. Ancak bu devasa dolandırıcılıkla ilgili haber yapmak neredeyse imkansız. Kamboçyalı gazeteci Mech Dara, dolandırıcılık şebekesini araştırırken gözaltına alındı ve iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dara, serbest kalabilmek için 'özür videosu' yayımlamak zorunda kaldı.

(Çetenin iş ilanlarından biri)

Çetenin faaliyetlerini daha yakından öğrenenler arasında, Kamboçya’da bir finans şirketinde çevirmenlik yapmaya başlayan Türk vatandaşları da bulunuyor. LinkedIn ve Facebook üzerinden iş başvurusu yaparak Kamboçya’ya giden bu kişiler, aslında bir kampüs cezaevinde çalışmaya zorlandılar. Pasaportları çeteye kaptırdıktan sonra, dolandırıcılığın boyutlarını anlamaya başlayan Türkler, bu işin içinde oldukları için büyük bir çıkmazla karşı karşıya kaldılar.

Kamboçya’dan çıkmak için Türkiye'nin Kamboçya Büyükelçiliği'yle iletişime geçen esir Türk çevirmenler, diplomatik süreçlerin yavaş işlemesiyle zor anlar yaşadı. Bazı kişiler, Büyükelçilikten geçici acil çıkış belgesi alabilse de polisten gerekli vizeyi almak, daha büyük bir mücadeleyi gerektiriyordu. Bir Türk vatandaşı, Büyükelçilik tarafından bilgilendirilse de 21 gün boyunca nezarette tutuldu. Çetenin elinden kurtulabilen esirlerden biri, Büyükelçilik yetkililerinin kendilerine, “Yaşıyorsunuz, ama bazıların can güvenliği için endişeleniyoruz” dediğini aktardı.

Çinli şebekenin elinde hâlâ çok sayıda Türk ve yabancı uyruklu esirin olduğu ve bu şebekenin güçlerinin ülkenin dört bir yanını sararak büyüdüğü belirtiliyor.