CHP'li Pala yaygınlığına dikkat çekti: Sorun yenidoğan ile sınırlı değil

CHP'li Pala yaygınlığına dikkat çekti: Sorun yenidoğan ile sınırlı değil
Gündeme oturan ‘Yenidoğan Çetesi’yle birlikte SGK’yı dolandırmak üzere kurulan sistemin başka illerde de varlığı tartışmaya açıldı. CHP'li Pala’ya göre, sorunun tekil bir çete üzerinden tartışılması doğru değil.

Murathan Demircioğlu

Türkiye, İstanbul’da para için bebeklerin ölümüne göz yuman Yenidoğan Çetesi’nin ilişkilerini dehşet içinde izliyor. Ama aynı zamanda, benzer yapılanmaların ülkenin diğer bölgelerinde de olup olmadığı tartışılıyor. Diyaliz merkezlerinden, kanser tedavilerinden, acil servislerden kötü kokular geliyor; Kullanılmadığı halde ilaç yazılması, gerekmediği halde hastaların hastanede yatırılması, görüntülemede hastaya müşteri muamelesi yapılması…

‘Sorun yenidoğan ile sınırlı değil’

Yaşanan dehşet verici tabloyu Gazete Pencere’ye değerlendiren ve kendisi de bir tıp profesörü olan CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, “Yaşananlar bize sorunun bununla sınırlı olmadığını, sorunun yenidoğanlarla, yoğun bakımlarla sınırlı olmadığını gösteriyor” dedi.

1kapak-1-21-43-50.png
Kayıhan Pala

Ölüm yaşanmasa da sağlık sisteminin suistimal edilmesi, hastaların müşteri olarak görülmesi, SGK’nın bu yolla zarara uğratılması faaliyetlerinin yaygınlığı konusunda ciddi soru işaretleri olduğunu vurgulayan Kayıhan Pala, “Bu canilerin en ağır cezaları almaları için takipçi olalım ama sorun bundan ibaret değil, sorunu yaratan sistemi, özel hastanelerin sahiplerini, genel sağlık sistemini, bunlar bilindiği halde göz yuman bütün yöneticileri velhasıl toptan süreci ele almazsak, erişkinler nitelikli sağlık hizmetine ulaşmakta sorun yaşayacak, bebekler ölmeye devam edecek. Sorunun kök nedenlerini ortaya koyup çözmek zorundayız” diye konuştu.

‘Kâr odağı tıbbi olmayan ve etik dışı uygulamalara yol açtı’

Farklı noktalardan kendilerine ihbar geldiğini ama bunları ellerinde delil olmadığı için açıklayamadıklarını söyleyen Prof. Kayıhan Pala, özel hastanelerde, kâr odaklı hareket edilmesi nedeniyle tıbbi olmayan ve etik dışı uygulamaların yaşandığına dikkat çekerek kamu kaynaklarının sermaye grupları için adeta seferber edildiğini söyledi.

Çözümün sağlık hizmetini hak olarak gören bir sistem olduğunu da vurgulayan CHP’li Pala, “Önce yaşadığımız vahşette kimin suçu varsa cezalandırılacak. Denetimi doğru yapmayan yöneticiler, bürokratlar, bakanlar sorgulanacak ama sonra sistem sil baştan yenilecek” dedi. Yeni sistemde sağlığın bir ticaret olmaktan çıkarılması gerektiğini söyledi.

- Hastanelerde yaşanan bu skandalların temelinde, sorunun kökeninde ne var?

SGK’dan özel hastanelere daha fazla para, kaynak aktarabilmesi için bir program yürürlüğe sokuluyor. 2003’te uygulamaya geçilen Sağlıkta Dönüşüm Programı ile özel sektöre hastane ve hizmet satışı yapıldı.

Satılamayan hizmetler de kamu hastanelerinde özel şirketlere taşere edildi. Özel şirketlerin bu hizmetleri satmasıyla kamu kaynakları aktarımı yapıldı.

Örneğin devlet hastanesine tomografiye gidiyorsunuz ama bu hizmeti şirketler sağlıyor.

Sermaye birikimi ve kâr maksimizasyonu, yani özel sektörün daha fazla kâr elde edebilmesi için uygulamalar tıbbi ve etik dışına çıktı.

Özel hastane sayısı ve yatak kapasiteleri, programla birlikte üçe katlandı. Bütün uygun yoğun bakım yatakları özel hastanelerde bulunmaya başladı. Kamudaki yoğun bakım odalarındaki doluluk oranı ise çok fazla.

Öte yandan Türkiye nüfusuna ve nüfusun genç yapısına göre yoğun bakım yatak sayımız çok fazla. Bu kadar genç bir nüfusta tam tersi olması laızmdı.

Yani sonuç olarak; özel hastanelerdeki sermaye gruplarının daha fazla kâr, kazanç sağlamaları adına kamu kaynakları bu amaç için bu yönde aktarılıyor, kullanılıyor.

'Faaliyetlerin yaygınlığı üzerine soru işaretleri var'

- Türkiye yenidoğan çetesini konuşuyor, ancak acillerde ve hastanelerde yaşananlar sadece yenidoğan servisleriyle mi sınırlı, kanser hastaları gibi hastalar neler yaşıyor?

Bir süredir bu çetenin faaliyetlerinden bakanlığın ve yetkililerin haberi var. İhbarla birlikte takip etmeye başladıkları 19 hastane eğer açık tutulmasaydı bazı bebekler şu an yaşıyor olabilirdi. Daha kötüsü bu hastanelerden biri eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na ait. Sadece Müezzinoğlu değil, şu anki bakandan bir öncekinin de özel hastaneleri vardı.

Sorunun tekil bir çete üzerinden tartışılması doğru değil. Bu faaliyetlerin yaygınlığı üzerine soru işaretleri var.

Çünkü hastane yöneticilerinin de aralarında bulunduğu bu şebekenin iktidar partisiyle yakın ilişkilerini görüyoruz. Bu şebeke, bağlantılarıyla birlikte, sağlıktan güçlü bir para kazanma mekanizması kurmuş durumda.

Gündeme gelen çete ve işlenen suçlarla sınırlı değil. Daha başka olayların da olduğu konuşuluyor ama kanıt gerekiyor. Hastanelerde yapılan tomografi raporlarının gerçeklerle uyuşmadığı gibi büyük sorunlara yol açan olaylar da olduğu biliniyor.

Ayrıca Bursa Şehir Hastanesi’nde de ihtiyacı olmadığı halde ilaçların temin edildiği gündemde.

- Bu çeteyle birlikte konuşulan şehir sadece İstanbul oldu. Bu çeteler sadece İstanbul’da mı? Farklı şehirlerde de böyle çeteleşmelerin izi var mı?

En fazla İstanbul’da özel hastane olduğu için bu türlü faaliyetleri de burada görüyoruz. Ayrıca Tekirdağ’daki bir hastane de bu suç kapsamında inceleniyor. Sayıları 560’ı aşan özel hastanelerin tamamı denetlenmeli.

Öte yandan 112 Acil’de bakanlık çalışanlarının da özel hastanelere sevk sürecinde rol almaları bu şebekeye bakanlık birimlerinden de katılım olduğunu ispatlıyor.

'Sağlıkta ticaret bu gibi olaylara kapı aralıyor'

- Yaşananlar özel hastanelerde oldu. Toplum için bu kadar önemli, kritik bir başlık olan sağlıkta özel sektörün yer alması konusunda düşünceleriniz nedir?

Kişisel düşüncem, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki, hem devlet hem tıp fak yurttaşın tedavi süreçlerindeki bütün ihtiyaçlarını karşılayacak yeterliliğe sahip olmalı. Özel sektörün de denetlenmesi kaydıyla hizmet sağlanmasına olanak verilmeli.

Ancak kamu aracılığı ile özel sektöre fayda sağlanmamalı, hizmet satışı verilmemeli. Yaşananların sadece yenidoğanla bu çeteyle sınırlı olmadığını biliyoruz. Bebek, genç, yaşlıların tedavi süreçlerinde de sorunlar yaşandı. Sağlıkta ticaretin varlığı, her alanda bu gibi istenmedik olayların yaşanmasına kapı aralıyor.

Kaynak:Murathan Demircioğlu

Öne Çıkanlar