CHP'li Yücel'den asgari ücret mesajı: "Yılda iki kez belirlenmesi lütuf değil enflasyon karşısında zorunluluktur"
İYİ Parti'nin yerel seçimlerde CHP'den gelen iş birliği teklifini değerlendirmesi beklenen Başkanlık Divanı ve Genel İdare Kurulu toplantılarında alınacak kararlar merak edilirken CHP Parti Meclisi, Antalya kampı sonrasında ilk kez toplandı. Toplantı sonrası parti sözcüsü Deniz Yücel açıklamalarda bulundu.
Deniz Yücel'in konuşmasından satır başları şöyle:
Ama bu sorunlar AKP’nin engelli politikalarının "yardım" temeli üzerinden yürütülmesi nedeniyle çözülemiyor. Açlık sınırının 14 bin lira olduğu Türkiye’de; Evde bakım ücreti 5 bin, en yüksek engelli aylığı ise 2 bin 811 lira.
Kamuda ve özel sektördeki engelli kotaları boş… İşte AKP’nin Engelli Politikası bu…. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü bir kutlama değil, farkındalık günüdür. Biz, engellilerin "hak" temelli mücadelelerini destekliyoruz ve yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Engellilerin bütün haklarına kolaylıkla erişebileceği bir ülkeyi onlarla birlikte kuracağız… Engelli vatandaşlarımız gibi madencilerimizin de iş güvenliği ile ilgili yıllardır çözülmeyi bekleyen sorunları var.
4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde, yerin yüzlerce metre altında iş için, aş için canları pahasına çalışan madencilerimize hak ettikleri güvenli çalışma koşullarını sağlayacağımızın sözünü veriyoruz. Madenleri denetimsiz bırakan, kaçak ocaklara göz yuman, iş güvenliğini hiçe sayıp, maden cinayetlerini “kader” ve "fıtrat" ile açıklayan anlayışı asla kabul etmiyoruz. Genel başkanımız Sn. Özgür Özel, değişim hedefiyle yola çıkarken siyasette kadın temsilini arttıracağımızın, siyaset başta olmak üzere hayatın her alanında kadının önündeki engelleri bir bir kaldıracağımızın sözünü verdi. İşte bu iradeyi önümüzdeki Yerel Seçimlerde hep birlikte hayata geçireceğiz.
İsrail’in yaklaşık 2 aydır saldırı düzenlediği Gazze’de, sivil ölümler 15 bini geçti ve yaşanan insanlık dramı her geçen gün artıyor.
Arabuluculuk çabaları karşılık bulmayan Erdoğan, aradan günler geçmesine ve defalarca uyarılmasına rağmen, insanlık krizine tarafgir yaklaşımı nedeniyle dikkate alınmıyor.
Daha önce de belirttiğimiz gibi Türkiye ve dünya; meseleyi uluslararası bir insanlık sorunu olarak ele almalı ve kalıcı barışı sağlamak için gerekli adımları atmalıdır. İsrail yaklaşık iki aydır sivilleri Hamas bahanesiyle katlediyor. Hastanelere yapılan bombalamalarda çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan binlerce Filistinli hayatını kaybetti. Hep; büyük ve güçlü devlet, olduğunu iddia eden İsrail’in yöneticilerine şunu hatırlatmak gerekir; büyük ve güçlü devlet doğruyu yanlıştan, suçluyu suçsuzdan, masumu zalimden ayırt edebilen devlettir. Erdoğan’ın yaptığı gibi Hamas taraftarlığıyla Filistin sorunu çözülemez. Aksine; İsrail katliamlarına devam eder.
Hamas’ın yerine; Filistin’in meşru temsilcisi Filistin Yönetimi muhatap alınmalıdır. Siz Erdoğan’ın ikide bir "Hamas"ı övdüğüne bakmayın, Erdoğan sadece Türkiye’de “Hamas lafları bazı radikal kesimlerde prim yapıyor” ve “Yerel seçim” yaklaşıyor diye her zamanki gibi ikiyüzlü siyasetine devam ediyor.
"Türkiye-İsrail ilişkileri hız kesmeden devam ediyor"
Geçen yerel seçimde “Sisi’ye mi oy vereceksiniz, Binali Yıldırım’a mı” diye vatandaştan oy istedi. 2024 Mart’ında da “Netanyahu’ya mı oy vereceksiniz, AKP’nin adayına mı?” diyerek seçim propagandası yaparsa şaşırmayın! Hâlbuki İsrail ile ticaret hacmi artıyor. İktidar, basın önünde yalandan birkaç laf söylerken; Türkiye-İsrail ilişkileri hız kesmeden artarak devam ediyor.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak asgari ücret tespitiyle ilgili süreci çok yakından takip ediyoruz ve gerekli çalışmaları yapıyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanmasıyla birlikte ilgili Genel Başkan Yardımcımız Gamze Taşcıer ayrıntılı bir açıklamayı da önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacak. Ancak şimdiden ifade ediyoruz, bizim duruşumuz çok net. Biz emekten, emekçiden yanayız. Asgari ücretle geçim mücadelesi veren milyonlarca vatandaşımızın ve ailelerinin, insan onuruna yaraşır bir yaşama kavuşmalarını isterken, temel hedefimiz de bu yurttaşlarımızın taban ücrete mahkûm edilmelerini ortadan kaldırmaktır.
Asgari ücretle ilgili olarak hem Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan’ın “zaten yılda tek sefer veriliyordu” şeklindeki açıklamalarla ön almaya çalıştığını görüyoruz. Asgari ücretin yılda tek sefer belirlenmesi bir kural değil tercihtir. Asgari ücretin yılda iki kez belirlenmesi bir lütuf değil enflasyon karşısında zorunluluktur.
"Emekçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur"
Üçüncüsü de, emekçiler enflasyonun sebebi değil, mağdurudur. Bu konuda iktidarın algı yaratma çabasını reddediyoruz. Bugün, en düşük memur maaşı yoksulluk sınırının yarısı, Asgari ücret yoksulluk sınırının dörtte biri, Emekli aylığı ise yoksulluk sınırının 6’da biridir. Asgari ücretle emekli maaşlarının açlık sınırının da altında olduğunu belirtmeye bile gerek yok.