CHP İstanbul İl Kongresi'nde oylama başladı
İstanbul İl Başkanı ve 196 kurultay delegesinin belirleneceği, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde adaylar Cemal Canpolat ve Özgür Çelik'in konuşmasının ardından oylamaya geçildi.
CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi saat 08.00 itibarıyla Haliç Kongre Merkezi'nde başladı. Konuşmaların tamamlandığı kongrede adaylar Özgür Çelik ve Cemal Canpolat'ın konuşmalarının ardından oylamaya geçildi.
Özgür Çelik'in konuşması şöyle oldu:
“Seçim sonrası yaptığım tüm ziyaretlerde, konuştuğum her yaş ve kesimden insanımızda gördüm ki toplumda bir umut yorgunluğu oluşmuş. Bilinmelidir ki halkımız bu sonucu kabullenmedi. Partimize umut bağlayan milyonlarla özeleştiri vererek yeniden kucaklaşmamız gerektiğini biliyoruz. Bunun için asla mücadeleden vazgeçmeyecek ve çok çalışacağız.
6 yıllık İlçe Başkanlığı deneyimim var. Partimin her kademesinde aldığım görevlerle tecrübelerim var. 5 seçim boyunca edindiğim sandık güvenliği deneyimim var. Partiyi makamdan değil sokaktan ve sahadan yönetme pratiğim var. Umudu yeniden yeşertecek enerjimiz ve gücümüz var.
Hedefimiz İstanbul Büyükşehir Belediyesini yeniden kazanmak, en az 25 ilçede iktidar olmak, İstanbul’da meclis çoğunluğunu sağlayarak tüm engellemeleri ortadan kaldırmak.
Havuz medyasında hakkımda haber yaptırılmasına rağmen nezaketten asla taviz vermedim. Üzülerek ifade ediyorum ki, “Özgür Çelik’in açıklarını bulma ekipleri” kuruldu. Ancak bir sonuca ulaşamadılar. Geçmişimle büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Babam ve annem burada. Bugüne kadar onların başını hiç öne eğdirmedim. Annemin, babamın ve hepinizin huzurunda söz veriyorum. Bu güzel ülkemiz için doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmadan var gücümle çalışmaya devam edeceğim.
Bizim kavgamız kendi yoldaşlarımızla değil, bu çürümüş düzenle. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu hepimizin genel başkanı. Genel merkezimiz hepimizin evi. İlçe kongrelerinde olduğu gibi insanları genel başkan karşıtı ilan etmek çok yanlış oldu. Hepimizin genel başkanımıza sonsuz saygısı var. Genel Başkanımız çok büyük mücadelelerden geliyor. Partimizde çok büyük emeği var. Genel Başkanımız adalet yürüyüşünün öncüsü. Toplumun tüm kesimleriyle kucaklaşmanın öncüsü. Genel Başkanımızı bu tartışmaların içine çekenleri sizlerin yüksek takdirlerine bırakıyorum. 30 yıl sonra kitaplarda Genel Başkanımızın yürüyüşü yazılacak.”
Cemal Canpolat ise şunları söyledi:
"CHP’nin geleneklerinin her gün biraz daha tartışıldığı bir dönem yaşıyoruz. Sayın Canan Kaftancıoğlu’nun yuhalanması CHP geleneklerine uygun bir hareket değildir. Bu parti için 9 buçuk yıl hapisle cezalandırılmış, kendi çocuklarının hedef haline geldiği Canan Kaftancıoğlu’nun burada talimatla yuhalatılmasını kınıyorum.
CHP’lilerin başka partilerin yanında işe girmesini içime sindiremiyorum. Sadece CHP’lilerin ilçe, mahalle, delege seçimlerinde işe girdiğini sevinerek duyuyorum. Sadece CHP örgütü delegeleri, size oy versin diye işe aldığınız bir dönemi kabul edemiyorum. CHP’liler İYİ Parti üzerinden işe girme dönemi pazar gününden itibaren bitecektir.
Hiçbir belediye başkanı listemde yok ben listeye örgütü koydum. Bir kez daha söylüyorum, belediye başkanları kendi alanlarına çekileceklerdir. Kamucu, sosyal, solcu belediyecilik yapacaklardır. AKP’nin devşirme kadrolarıyla belediyecilik yapamazsınız.
Örgüt işlerinde taraf olursanız diğer tarafı karşınızda bulursunuz. hiçbir belediye başkanı CHP örgütünü baskı altına alarak, kendi ilçe başkanınızı milletvekili adayı, il başkanı yapıyorsunuz. Kendinize il başkanı değil özel kalem müdürü seçiyorsunuz.
Bu partinin bir çöpünü yedi diyenlerin alnını karışlarım. Biz konuşursak siz sokağa çıkamazsınız. Hayatında hiç devrimci mücadelenin içinde olmayan, solcu olmayanlar bile devrimcilikten bahsediyor, bu güzel bir olay. Benim listemde Gezi direnişinde ekmek almaya gittiğinde 14 yaşında öldürülen Berkin Elvan’ın babası var. Bu toplum bedel ödüyor. Onların sırtında siyaset yapanlar, onları görmüyor. Benim listemde aynı gelenekten geldiğim, Deniz Gezmiş’in kardeşi Bora Gezmiş var. Biz el bebek gül bebek buraya gelmedik, icazetle il başkanı adayı olmadık, dişimizle tırnağımızla bugünlere geldik.
Yenileşmeyi dışardan atananlarla değil, örgütle yapacağız, gençlerle, kadınlarla yapacağız. Sağa kucak açma süreci bugünden itibaren bitmiştir. Kendi solumuza, sosyalistlere, sosyal demokrasiye döneceğiz. 20 yıldır CHP tüzüğünü bile değiştirmeye kalktığında, ‘tüzük değişmesin ön seçim kalsın’ diyen milletvekillerini dışarıda bırakanlar değişimden bahsedemezler. Benim verilmeyecek hiçbir hesabım yok."