CHP Genel Başkanı Özel: O gün atılan imzalar şehitlere mani oldu mu?
Özgür Özel'in konuşmasında öne çıkanlar şu şekilde:
Son bir ayda 25 ailenin evine ateş düştü. İktidar partisi uyarıları dinlemek ve önlem almak yerine ezberlerini tekrar etti.
Aynı üs bölgesinden 19 şehidimiz var. Birer gün arayla 12 şehit verdiğimizde CHP olarak milli yas ilan edilmesini ve meclisin bilgilendirilmesini istedik. Bölgedeki endişelerimizle ilgili iktidara sorular yönelttik. "Artık yeter!" dedik.
20 aydır Pençe-Kilit harekatının durumu ve hedefleri nedir? İstihbarat zafiyeti var mıdır? Mevsimsel koşullar sebebiyle ilave tedbirler alınıyor mu? Askeri sağlık sistemi ilga ediliyor mu? Askeri hastanelerin kapatılması bu zafiyette etkili midir?" sorularını özellikle sorduk. 18 gündür tek bir yanıt alamadık. Sorduğumuz sorulara hiçbir yanıt alamadık. Onlarla aynı metne imza atmadık, onların sorumluluğunu hafifletme oyununa gelmedik. Kendi bildirimizi kaleme aldık ve yayınladık. O gün imza attınız, CHP'ye terör örgütünü koruyormuş muamelesi yapacak kadar hadsizleştiniz.
Yandaşlarınızı sosyal medyada, hatta kutsal ibadethanede üzerimize saldınız. Peki şimdi ne oldu? O gün atılan imzalar dün akşamki şehitlere engel oldu mu? Biz evlatlarımızın kanı yerde kalmasın demek yerine kanları akmasın diyoruz. Konforlu kaloriflerli evlerinden tweet atmakla olmuyor. Eksi 14 derecede can veriyor o çocuklar.
Şehidimizin Kahramanmaraş'taki evi... Müslüm Özdemir'in ailesinin çadırda yaşadığını Vali Beye yalanlatıyorlar. Ev yok, konteyner var, konteyner buz gibi ve mecburen çadırın içini ısıtarak çadıra geçen bir şehit ailesi. Şehit ailesinin içinde bulunduğu durum ortaya çıkınca çadıra bayrak asmaktan utanmışlar, hemen dezenformasyon diyorlar.
Suçüstü yakalanmış iktidarın yalan telaşını bir kez daha herkese göstermeyi bir borç biliyorum. Müslüm Özdemir'in ailesi ve çadır (Fotoğraf göstererek)... Bir sene sonra herkese evini vereceğim diye oy alan Recep Tayyip Erdoğan'ın yalanı, Recep Tayyip Erdoğan'ın kandırdıklarının içinde bulundukları durum.
Geliyorlar çadırı bayraklıyorlar sonra sosyal medyada çıkınca valiye yalanlatıyorlar. Konteyner verildi falan diye. Sonra Mehmet Özhaseki bugün kendi valisini yalanlıyor, 'Konteyner vermiştik, ısınma gerekçesiyle çadıra geçmişler' diyor. Konteyner buz gibi çadıra geçen bir şehit ailesi. 10 binlerce ailenin durumu ortada. Şehit ailesinin içinde bulunduğu durum ortaya çıkınca çadıra bayrak asmaktan utanmışlar, hemen dezenformasyon diyorlar.
Kaymakam gidip acı haberi çadırda veriyor ama güvenlik toplantısı sarayda yapıyor. İktidar artık sorumluluğunu gizlemeyecek. Artık yeter bu milet susmayacak. Şehidin acısı üzerine konuşayalım diye diye yeni şehitler geliyor. Bunlara sessiz kalmak milliyetçilik falan değildir. Bunlara susmamak milliyetçiliktir.
Bugün 7 saat süren MYK toplantımız ardından durumu değerlendirdik. Bidirimizi yayınladık. Sorumluluk sahipleri ile aynı bildirinin altına imza atmayacağız, A4 kağıdının altında buluşmayacağız. Hani o altına imza attığınız bildiri askerlerin ölümüne mani oldu mu?
Her ne kadar ilan etmeseler de, o haklarını 92 yaşındaki Suudi Kralı için kullasalar da yarın yas içindeki milletimizle olacağımız için mitingimizi iptal ettik. Yarın şehitlerimizin yasını tutacağız.
Ayrıca yarın Milli Güvenlik Kurulu Danışma kurulumuzu toplantıya çağırdım. Bu11 kişilik komisyonun içinde 6 güvenlik uzmanı asker bulunuyor.
Yarın saat 17.00'de Dışişleri Komisyonumuzu da toplantıya çağırdım.
Öte yandan NATO'nun görevi bir üyesinin güvenlik tehditlerine karşı korumaktır. NATO'nun bu konudaki çalışmalarını da yakından takip ediyoruz. NATO'nun en büyük üyesi Amerika'dan tutun en yeni üyesine kadar herkesi bağladığını belirtmek isterim.
Bugün susarak, ezberleri tekrarlayarak, hiçbir şeyi değişmeyeceğini kabul ederek durulacak gün değildir. Bu düzen değişecek."