AYM Başkanı Zühtü Arslan: AYM kararlarına uyulmamasının hiçbir yasal zemini ve temeli yoktur

AYM Başkanı Zühtü Arslan: AYM kararlarına uyulmamasının hiçbir yasal zemini ve temeli yoktur
AYM Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay’ın ‘uygulamadığı AYM’ kararıyla ilgili, “AYM kararlarının uyulmamasının hiçbir anayasal ve yasal zemini yoktur” dedi.Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Can Atalay'la...

AYM Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay’ın ‘uygulamadığı AYM’ kararıyla ilgili, “AYM kararlarının uyulmamasının hiçbir anayasal ve yasal zemini yoktur” dedi.

Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, Can Atalay'la ilgili hak ihlali kararı ile yargıda yaşanan krizinden sonra ilk kez Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un da katıldığı yeni AYM üyesi Yılmaz Akçil'in yemin töreninde konuştu.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, yaptığı konuşmada Yargıtay kararını işaret ederek, “Temyizden geçerek kesinleşmiş yargı kararlarından sonra AYM’nin verdiği karar ve yaptığı yorumdan sonra görüş farklılıklarının bulunduğu gerekçesiyle AYM kararlarının  uyulmamasının hiçbir anayasal ve yasal zemini yoktur” dedi.

Öte yandan Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Anayasa Mahkemesi'ndeki yemin törenine katılmadı

"Üzerimizdeki cübbeleri toplumun adalete güveninin sembolüdür"

Arslan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;

“AYM üyeliğine Danıştay kontenjanından seçilen ve bugün yemin edecek olan Yılmaz Akçil'i tebrike diyorum. Bu törenin benim için ayrı bir önemi var. Sayın Akçil burada bu salonda cübbesini giydireceğim son yemiz olacak. Dolayısıyla ettiğimiz yemine giydiğimiz cübbeye dair görüşlerimi sizlerle son kez paylaşacağım. AYM olarak göreve başlarken anayasayı ve temel hak ve özgürlükleri koruyacağımıza, büyük Türk milleti önünde söz veriyoruz.

Adaletin sembollerinden biri hiç kuşkusuz cübbedir. Cübbelerimiz adaleti ve onun omuzlarımıza yüklediği ağır sorumluluğu temsil etmektedir. İnsanlar o cübbe karşısında haksızlıkların giderileceğine inanırlar. Sayın cumhurbaşkanım giydiğimiz cübbelerin anlam ve önemini ifade etmek için genç hakim ve savcılara anlattığım bir kıssadan hisse var:

'Bir gün yaralı bir kuş Hz. Süleyman’a gelerek kanadını bir dervişin kırdığını söyler. Hz. Süleyman dervişi hemen huzuruna çağırtır ve ona sorar; 'Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?' Derviş kendini savunur... 'Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı...' Bunun üzerine Hz. Süleyman kuşa döner ve şöyle der... 'Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadı. Kuş itiraz eder Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım...' Hz. Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısas'ın yerine getirilmesini ister. 'Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın' diye emreder... Ancak bu emre Kuş itiraz eder: Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar. Siz en iyisi bunun üzerindeki derviş elbisesini çıkartın. Çıkartın ki, benim gibi başka kuşlar bundan sonra onu derviş sanıp aldanmasın.' Üzerimizdeki cübbeleri toplumun adalete güveninin sembolüdür.

Her siyasi görüşten milletvekilinin  hak ihlali iddiaları incelenmiş, bunların bir kısmında ihlale hükmedilmiştir

Anayasa Mahkemesi norm denetimi ve bireysel başvuruda özellikle son 10 yılda karşı karşıya kaldığı ağır sınamalardan başarıyla çıkabilmiştir. Bireysel başvuru Türk yargı tarihinin en büyük reformlarından ve en büyük kazanımlarından biridir.

AYM bireysel başvuru kapsamında yüzbinlerce karar vermiş bunu yaparken de başvurucunun kimliğine bakmamıştır. Aralarında ağır cezalara mahkum edilmiş ve cezaları kesinleşmiş olanların da bulunduğu hemen her siyasi görüşten milletvekilinin ve siyasetçinin hak ihlali iddiaları incelenmiş, bunların bir kısmında ihlale hükmedilmiştir. Farkıl görüşlerden yayın kuruluşu, gazeteci ve yazarın yaptığı başvurularda basın özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vermiştir. Toplumun her kesiminden yapılan başvuruları özenle inceleyip karara bağlamaktadır.

Bireysel başvuru ile ilgili yanlış anlaşılan bazı hususları bir kez daha ifade etmek istiyorum. İlk olarak AYM, anayasa şikayeti olarak da anılan bireysel başvuruda temyiz incelemesi değil, anayasaya uygunluk denetimi yapmaktadır. Bu anlamda AYM'nin baktığı herhangi bir anayasal hak veya özgürlüğün ihlal edilip edilmediği hususudur.

Bireysel başvuruda AYM önündeki anayasal uyuşmazlığı anayasanın hükümlerini yorumlamam ve uygulamak suretiyle karara bağlar.

AYM'nin verdiği karar sonra görüş ve yorum farklılıklarının bulunduğu gerekçesiyle AYM kararlarına uyulmamasının hiçbir anayasal ve yasal zemini, temeli yoktur. Bireysel başvurunun etkili olabilmesi ihlalin giderilmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına bağlıdır. AYM bu ihlalin nasıl giderileceğini de göstermek zorundadır. İhlal, yargı kararından kaynaklanıyorsa bu yargı kararının ortadan kaldırılmasıyla sağlanabilir.

"AYM'nin kararlarını ve yorumlarını beğenmeyebilir, katılmayabiliriz ama uygulanması bir anayasal zorunluluktur"

Elbette AYM'nin kararlarını ve yorumlarını beğenmeyebilir, katılmayabiliriz ama uygulanması bir anayasal zorunluluktur. Anayasanın 153. maddesine göre AYM kararları kesin olup yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare organlarını, gerçek ve tüzel kişileri kapsar. 153. madde olmasaydı da sonuç değişmez. Kararların uygulanması anayasanı hepimizi bağlayan bir toplum sözleşmesini olmasının bir ürünüdür."

Arslan, konuşmasının ardından yemin eden yeni AYM üyesi Yılmaz Akçil'e cübbesini giydirdi.

 

Öne Çıkanlar