Avukat Hüseyin Ersöz Gazete Pencere’ye anlattı: Ahmet Özer davasında Ergenekon dejavusu

Avukat Hüseyin Ersöz Gazete Pencere’ye anlattı: Ahmet Özer davasında Ergenekon dejavusu
Tutuklanan Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer’in avukatı Hüseyin Ersöz, soruşturmadaki Ergenekon kumpası izlerini Gazete Pencere’ye anlattı. FETÖ ile mücadelenin sembol isimlerinden Avukat Ersöz süreci “dejavu” olarak tanımladı.

Gazete Pencere - Caner Taşpınar

Esenyurt belediye başkanlığı görevini yürütürken 30 Ekim’de tutuklanan Ahmet Özer’e yönelik operasyonun tüm aşamaları ilk günden bu yana soru işaretleriyle dolu…

Sabah karşı evine polisler girdi ve eşinin uyandırmasına izin vermeden yataktan kaldırdı.

Esenyurt Belediyesi’ne başkan yardımcısı ve meclis üyeleri anahtar getirmesine rağmen kapılar kırılarak girildi.

Ahmet Özer’in makam odasında 57 dakika içinde polisler kitaplığı dağıtmadan yüzlerce kitap ve dergi arasında Kürtçe olarak yayınlanan mizah dergisi Golik’i bulmuşlardı. Dergide örgüt propagandası yapıldığı belirtilen bir karikatürün yer aldığı öne sürüldü. Üstelik bu dergi ambalajından dahi çıkarılmamıştı.

Tutuklamaya itiraz sürecinde “delil yok ama gizli tanık ifadesi var” diyerek kısaca özetlenebilecek bir karar verildi. Ahmet Özer’in tutuklanmasının delili olarak sunulan gizli tanık beyanı da avukatlarına değil Sabah gazetesine verildi.

Dalga dalga operasyonlar, telefon araması üzerinden örgüt irtibatı çıkarılması, gizli tanık, sabaha karşı ev baskınları, şüpheli deliller…

FETÖ’nün Ergenekon ve Balyoz kumpasları sürecini hatırlatan Ahmet Özer davasının ayrıntılarını, kumpas davalar sürecinin simge isimlerinden olan Avukat Hüseyin Ersöz ile konuştuk.

Tutuklanan Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer’in avukatı Hüseyin Ersöz, soruşturmadaki Ergenekon kumpası izlerini Gazete Pencere’ye anlattı. FETÖ ile mücadelenin sembol isimlerinden Avukat Ersöz süreci “dejavu” olarak tanımladı.

istanbul-ahmet-ozer39in-tutukluluguna-ikinci-itiraz.jpg

Avukat Hüseyin Ersöz.

- ⁠⁠Ahmet Özer davasında yeni dalga operasyonuyla ilgili gözaltılar yapıldı. Savcılıktan açıklama geldi. Bu operasyon ve gözaltılarla ilgili değerlendirmeniz nedir?

Hüseyin Ersöz: Öncelikle gözaltılarla paralel şekilde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan basın açıklamalarını, kamuoyu algısını yönetmenin bir yöntemi olarak görüyorum. Bunun yanında Masumiyet Karinesi’ne aykırı bir uygulama olduğunu da ifade etmeliyim.

Gözaltına alınanların ifadeleri Ahmet Özer’in avukatlarına verilmezken, iktidara yakın haber sitelerinde yayınlanması ve bu ifadeler haberleştirilirken Masumiyet Karinesine ve Ceza Hukuku prensiplerine aykırı birtakım yorumlar geliştirilmesinin de davanın siyasi yanının bir tezahürü olduğu düşüncesindeyim.

Hatırlayalım, henüz daha Ahmet Özer tutuklanmamıştı ve İstanbul Valiliği de resmi bir açıklama yapmamıştı. Ancak Esenyurt Belediyesi’ne kayyım atandığı, iktidara yakın Sabah Gazetesi'nde haber oldu. Bizler halihazırda, dosya içindeki delillerin neler oluğunu, gözaltına alınan şüphelilerin neyle suçlandığını yine bu haber sitesinden öğreniyoruz. Bunun neresi adil yargılanmaya uygun bir durum sorgulamak gerekiyor.

Ahmet Özer hakkındaki soruşturmada Ceza Hukuku tersten işletiliyor. Önce tutuklama yapılıp, ardından delil toplanıyor. Örneğin, Ahmet Özer tutuklanıncaya kadar ortaya çıkmayan, ifadesinde sorulmayan “gizli tanık beyanı” yine bir anda Sabah Gazetesi’nde karşımıza çıktı. Bunun, Asliye Ceza Mahkemesi’nin itirazın değerlendirilmesi aşamasında ilk kez gündeme gelmesini ben iyi niyetli yorumlayamıyorum.

Diğer yandan tutukluluk halinin devamı kararına yapılan itiraz Asliye Ceza Hakimliği önündeyken, 12 şüpheliye yönelik gözaltı işlemi yapıldı. Gerekçe ise 12 yıl içinde Ahmet Özer’le bu kişiler arasında yapılan telefon görüşmeleriydi. Telefon görüşmesi derken içerikleri var gibi düşünülmesin, sadece görüşme sayılarına ilişkin matematiksel verileri kastediyorum. Bu gözaltılara dair bilgiler de ilk kez Sabah Gazetesinde haberleştirildi.

50 günü aşkın süredir, Savcılıktan dosya içindeki delileri, ifade tutanaklarını ve bilirkişi raporlarını talep ediyoruz. Hiçbirine olumlu geri dönüş yapılmadı. Adil Yargılanmanın gereklerinin yerine getirilmediği soruşturmada olguların yerini algılar almış durumda.

5176e4b0-ab7e-11ef-a313-0b769c8dee2d-jpg.webp

Tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer.

- ⁠⁠Savcılığın açıklamasında yer alan Ahmet Özer ile Duran Kalkan’ın irtibat kurduğu iddiasının arkasında gizli tanık mı var?

Hüseyin Ersöz: Gizli Tanık beyanı, ilk kez tutuklama kararına yapılan itirazda gündeme geldi. Ahmet Özer’in emniyet ifadesi, savcılık ifadesi ve Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorgusu sırasında hiçbir şekilde soru olarak yöneltilmedi. Ahmet Özer hakkında gizli tanık beyanı olduğunu ilk kez tutuklama kararına yapılan itiraza ilişkin Asliye Ceza Mahkemesi kararında değinilmesiyle öğrendik. Bu beyanı Savcılıktan istememize karşın bu taleplerimiz reddedildi.

Ancak 7 Kasım 2024 tarihli Sabah Gazetesi haberinde gizli tanığa ilişkin olduğu ifade edilen bir beyan yayınlandı. Bu haber içeriğinde ise gizli tanığın, Duran Kalkan ile Ahmet Özer arasında bir irtibat olduğuna dair iddia ileri sürdüğünü okumadık. Bu iddia neye dayanıyor, şuana kadar ulaşabildiğimiz bir bilgi yok.

- Ahmet Özer’in tutuklanmasına yapılan itiraza yönelik verilen ret kararında, tutukluluğa asıl sebebin gizli tanık beyanları olduğu ifade edilmişti. Siz Ahmet Özer’in avukatı olarak gizli tanığın suçlamalarını öğrenebildiniz mi? Delil sayılan gizli tanık ifadesi sizinle paylaşıldı mı? Eğer paylaşıldıysa gizli tanığın suçlamaları nelerdir?

Geldiğimiz aşamaya kadar, gizli tanık beyanlarının Ahmet Özer’in avukatlarına verilmesi, Savcılıktan 3 kez talep edildi. Bu taleplerin tamamı reddedildi. Bu konuda elimizdeki tek bilgi 7 Kasım 2024 tarihli Sabah Gazetesi haberinde gizli tanığa ilişkin olduğu ifade edilen beyanlar. Bu habere tek başına itibar etmek ise bizim açımızdan mümkün değil tabii.

- ⁠⁠Soruşturmadaki gizli tanık, gizli tanık ifadelerinin medyada ayrıntılarıyla konuşulması, dalga dalga operasyonlar yapılması FETÖ’nün kumpası olduğu belirtilen Ergenekon soruşturmaları sürecini hatırlattı. O dönem kumpas davalarında avukatlık yapmış ve sürecin sembol isimlerinden biri olmuştunuz. Siz o gün yaşananlarla bugün Ahmet Özer soruşturmasındaki gelişmeler arasında benzerlik kuruyor musunuz?

Soruşturmanın yürütülme şekli yönüyle çok fazla benzerlikler olduğunu ifade etmeliyim. Kısıtlama Kararları ile delillere ulaşamıyorken, soruşturma dosyasından sızan ya da sızdırılan bilgilerle yapılan haberler üzerinden ilerleyen itibarsızlaştırma ve suçlu gösterme çabaları; henüz kayyım kararı verilmemişken yapılan “kayyım atandı” haberleri; sonradan ortaya çıkan gizli tanık beyanları; HTS kayıtları üzerinden kurulmaya çalışılan örgütsel irtibatlar, Ahmet Özer dosyası ile komplo davalar sürecinde yaşananlarla benzer yanlar. O karanlık dönemi bir daha yaşamayacağız diye düşünürken, dejavu halinde benzer uygulamalara tekrar ve tekrar muhatap kalmak, Hukuk Güvenliği yönüyle de sorgulanması gereken bir durum.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar