Yavaş: İstanbul, Ankara kaybedilirse; ‘Mekke düşer’ dediler, bizler seçimi kazandıktan sonra ne Mekke düştü, ne beka sorunumuz oldu
Ankara Büyükşehir Belediyesi 4. Yıl Projeleri Tanıtım Töreni’nde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı yardımcılığına aday gösterilen Mansur Yavaş “Bugün buraya hesap vermeye geldik. Yaptığımız, yapmaya başladığımız yaklaşık 200 projemizi paylaşmaya geldik” ifadesini kullandı. Yavaş ayrıca, "İstanbul, Ankara kaybedilirse; ‘Mekke düşer’ dediler. ‘Zillet bela, Cumhur beka’ dediler. Hatta ‘Mursi mi Sisi mi’ dediler. Bizler seçimi kazandıktan sonra ne Mekke düştü, ne beka sorunumuz oldu. Kendisi de Mursi’den vazgeçip Sisi ile el sıkıştı" dedi.
Yavaş’ın törendeki konuşmasından satır başları şöyle: “Dört yıl önce 2019 seçimleri yaklaşırken Ankaralılara ve tüm Türkiye’ye Cumhuriyetin başkentine yakışan bir yönetim vadetmiştik. Şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir bir anlayışı misyon edinmiştik. Fitneden, fücurdan, ayrıştırmadan, kavgadan yorulan Ankara’da yeni bir sayfa açıp aydınlık geleceğe ulaşma irademizi beyan etmiştik. Ayırt etmeyeceğiz demiştik. Işığımız adalet, terazimiz vicdan, gönlümüz hak, aklımızda halk olacak, bize katılın demiştik. 6 milyon Ankaralıya birlik ve beraber yakışır demiştik. 4 yıl önce yola çıktık ve kolları sıvadık. Vakit kaybetmeden çalışmaya başladık. Sayın genel başkanlarım, Millet İttifakı olarak sizler bir araya geldiniz. 2019 Yerel Seçimleri’nde 11 büyük şehir belediyesinin kazanılması ve farklı bir yönetim anlayışının sergilenmesi için bizlere fırsat verdiniz. Göreve başladıktan sonra tüm ihalelerimizi canlı yayınlamaya başladık. Tamamı YouTube’da, internette sonsuza kadar kalacak.
“MAAŞLARI BİLE ÖDEYEMEZ DEMİŞLERDİ, BUGÜN ABB BIRAKIN MAAŞLARI ONLARDAN KALAN 5 MİLYARLIK BORCU ÖDEDİ”
Bilançolarımızı halkımızla paylaştık. Biz, şeffaf olacağız, hesap vereceğiz dediğimizde hafife aldılar. Ama biz tüm bu uygulamalar sonucunda uluslararası şeffaflık ödülünü Ankara’mıza kazandırdık. Ankara Kent Konseyi’miz Türkiye’nin en büyük kent konseyi haline geldi. Dört yıldır ellerinde bir metre Ankara’da beton arıyorlar. İcraatı dökülen beton zannedip bize duyulan güveni anlamıyorlar. Doğruluk, şeffaflık, adalet gibi değerler metrelerle ölçülmez. Hatırlarsanız sosyal yardımları kesecek demişlerdi. Biz bu yardımları kimseyi rahatsız etmeden çağdaş bir hale getirdik. Hemşerilerimizi herkesin önünde gıda kolisi vermek suretiyle rencide eden sistemi kökten değiştirdik. Artık bir elin verdiğini diğeri görmüyor. Gösteriş yok, dayatma yok, rencide etmek yok, bir tüccarı zengin etmek yok. İşte bu bir şehrin baştan aşağı dayanışma projesidir. Türkiye’de de inşallah 15 Mayıs’tan sonra bu yardımları artırarak aynen devam edeceğiz. Maaşları bile ödeyemez demişlerdi, bugün ABB bırakın maaşları onlardan kalan 5 milyarlık borcu ödedi. Uluslararası Fitch raporuna göre ise mali bilançosu en sağlıklı belediye yine ABB oldu.
“15 MAYIS’TAN SONRA TÜM TÜRKİYE’DE BİR AİLE OLACAĞIZ”
Başörtüsünü yasaklayacaklar, personeli işten çıkaracaklar demişlerdi, birileri daha da ileri gidip, ‘bunlar kazanırsa başörtülüler sokakta yürüyemeyecek hale gelir’ demişti. ABB dört yılın sonunda mutlu şehirler endeksinde bronz sertifika aldı. Üniversite memnuniyet araştırmasında dokuzuncu sıradan ikinci sıraya yükseldi. Ne personel işten atıldı ne de insanların inancına karışıldı. Tam aksine ayrımcı zihniyet ortadan kalktı. Şimdi seçimler yaklaşırken, aynı cümleleri bu sefer Türkiye’de yeniden yaymaya başladılar. 15 Mayıs’tan sonra tüm Türkiye’de bir aile olacağız. Hem askeri, hem polisi, memuru zorla siyasi mitinglere gitmek zorunda kalmayacak. Rant düzenleri bozulacak diye çekinenler bizler için beceremez yönetemez demişlerdi. Geçen yıl dünya belediye başkanları başkent ödülünün sahibi olduk.
“25 YILDIR ALIŞILAN DÜZENİN DEĞİŞMESİ ORTAK VE GÜÇLÜ İRADENİN ESERİDİR”
Ankara artık rant kulelerinin değil saydamlığın kenti, artık Ankara ayrıştırmanın değil umudun kenti. Ankara artık ortak akıl diyenlerin kenti. Ankara bereketin ve huzurun kenti. Bu değişimi tek başımıza başaramazdık. Büyük dönüşümler ortak ve güçlü iradeyle gerçekleşir. 25 yıldır alışılan düzenin değişmesi bu iradenin eseridir. Üstelik ekonomik sıkıntıların yanında bu dört yılda, sel oldu, pandemi oldu, yangın oldu, deprem oldu. ABB her bir vatandaşının yanına ‘buradayım’ diyerek koştu. Tüm bu zor zamanlarda elini taşın altına koyan personellerimize ve hemşehrilerimize şükranlarımı sunuyorum. Yurt sorunu yaşandı binlerce öğrencimize kucak açtık. Bir belediye insanın doğumundan vefatına kadar ona en yakın olan kurumdur. SMA testlerini başlattık. Eğitimde fırsat eşitliği için servis, kırtasiye ve kantin ücretlerini ödemeye başladık. Dün Sayın Cumhurbaşkanı üniversite öğrencilerine 10 GB internet vadetti. Pandemi döneminde bu verilemedi. Ancak pandemi döneminde ABB olarak, çocuklar eğitimden mahrum kaldıklarında dahi veremedikleri interneti biz verdik. Tam 74 bin öğrencimize 9 ay boyunca 10 GB ücretsiz internet desteği sunduk.
“BİZLER SEÇİMİ KAZANDIKTAN SONRA NE MEKKE DÜŞTÜ, NE BEKA SORUNUMUZ OLDU”
İstanbul, Ankara kaybedilirse; ‘Mekke düşer’ dediler. ‘Zillet bela, Cumhur beka’ dediler. Hatta ‘Mursi mi Sisi mi’ dediler. Bizler seçimi kazandıktan sonra ne Mekke düştü, ne beka sorunumuz oldu. Kendisi de Mursi’den vazgeçip Sisi ile el sıkıştı.
"SİZİN LİSTELERİNİZDE 'TÜRK MİLLETİ TANIMI KALDIRILMALI' DİYEN PARTİLER VAR"
Bizim aramızda bölücü diye ifade edilen bir tek parti yok. Ama sizin kendi listelerinizde “özerlik ve federasyon referandumu yapılmalı”, “Türk Bayrağı ismi bana problemli geliyor”, “Türk milleti tanımı kaldırılmalı” diyen bazı partiler var."