Aleyna Çakır iddianamesi 4 buçuk yıl sonra çıktı: ‘Eksik ve sorulara yanıt vermeyen bir iddianame’

Aleyna Çakır iddianamesi 4 buçuk yıl sonra çıktı: ‘Eksik ve sorulara yanıt vermeyen bir iddianame’
2020 yılında Türkiye'nin gündemine oturan Aleyna Çakır'ın şüpheli ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Çakır'ın erkek arkadaşı Ümitcan Uygun'un 'İntihara teşvik' ve 'eziyet' suçlarından 15 yıla kadar hapis cezası istendi

Ayşegül Kum

2020 yılında Türkiye’nin gündemine oturan Sema Esen, bilinen adıyla Aleyna Çakır'ın şüpheli ölümüyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.

Çakır, 3 Haziran 2020'de Keçiören'deki evinde ölü bulunmuştu.

Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında erkek arkadaşı Ümitcan Uygun gözaltına alınmış, ancak ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.

Ümitcan Uygun için 15 yıl hapsi istendi

Çakır'ın ölümünden sorumlu tutulan Uygun için 'İntihara teşvik etmek ve intihar kararını kuvvetlendirme' suçu ile 'eziyet etme' suçundan 6 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

Uygun'un, Çakır'ın ölümünden önce kendisine şiddet uyguladığına dair sosyal medyada yayımlanan görüntülerin ardından, Çakır'ın Uygun'dan şikayetçi olduğu ortaya çıkmıştı.

Esen ailesi avukatından açıklama:

Esen ailesinin avukatı Umur Yıldırım, iddianamenin kasten öldürme suçundan düzenlenmediğini vurgulayarak, "Bir insanın kendisini bir bornoz kuşağı ile asarak intihar etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu" belirtti. Ayrıca, dosya kapsamında intiharın mümkün olup olmadığına dair herhangi bir keşif yapılmadığını ifade etti.

Esen ailesinin avukatı Umur Yıldırım, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Olay tarihi 03.06.2020 olan Aleyna Çakır dosyasında, yaklaşık 4 buçuk yıl sonra iddianame hazırlandı. Ancak iddianame kasten öldürme suçundan düzenlenmemiştir. İddianamedeki sevk maddeleri TCK md.84 'İntihara yönlendirme' ile TCK md. 96 'Eziyet' suçlarıdır. Bu iddianameye ve dosya kapsamına bakıldığında bir insanın kendisini bir ila bir buçuk metrelik bornoz kuşağı ile 2 metre dahi olmayan bir kapının arkasına asarak öldürmeye çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Bir insan intihar edecek olsa sanırım en son bu yöntemi tercih ederdi. Bornoz kuşağı denen şeyin sağlam ve kalın bir şey olmadığı herkes tarafından bilinmektedir ki bir insanı taşımasının beklenmesi de abesle iştigaldir. Ancak dosya kapsamında bu hususa dair yani bir insanın bu şekilde intiharının mümkün olup olmayacağına dair bir keşif dahi yapılmamıştır.

Bu keşif işlemi yapılmadan doğrudan intihar denmesi de soruları cevaplayamamıştır. Aleyna gibi nice gencecik insan hayatının baharından bu şekilde cevapsız sorularla koparılmaktadır. Hiçbir şekilde bu sevk maddelerinin tarafımızca kabulü mümkün değildir. İddianame sorulara cevap vermekten çok, kasten öldürme suçu neden olmaza cevap vermeye çalışmıştır. Bu şekilde şüpheleri ortadan kaldırmayan bir iddianame ile Ankara 34 Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılama yapılacak. Keşke bu iddianame hazırlanırken biraz bir metrelik bornoz kuşağıyla bir insanın kendisini nasıl kapıya asarak öldüremeyeceğini düşünseydiniz. İddianamede soruşturmanın neden uzadığına dair bir açıklama yapılana kadar neden tüm deliller toplanarak yeterli inceleme ve değerlendirme ile bir iddianame hazırlanmadığına, neden keşif işlemi yapılmadığına dair bir açıklama yer alsaydı. Bu şekilde eksik ve sorulara cevap vermekten uzak olan bir iddianame ile yapılacak yargılamanın ne kadar sağlıklı olacağı kuşku uyandırmaktadır."

Kaynak:Ayşegül Kum

Öne Çıkanlar