Sabancı, yeni liderlik modelinin ilhamını İğneada Longoz Ormanları'ndan aldı

Sabancı, yeni liderlik modelinin ilhamını İğneada Longoz Ormanları'ndan aldı
“Geleceğe Hazır Organizasyon ve Yetenekler” olarak tanımladığı yeni stratejik önceliğiyle, insan kaynakları alanında yaşanan küresel dönüşümün Türkiye’deki öncülüğünü üstlenen Sabancı Holding, üç ayaklı yeni liderlik modelini tasarladı.
yesim-ozlale-onen.jpg
Yeşim Özlale Önen

Söz konusu modeli İğneada’daki Longoz Ormanları’ndan aldıkları ilhamla hazırladıklarını ifade eden Yeşim Özlale Önen, “’Büyürken’, ‘Dönüşürken’ ve ‘Bağlantılarımızı Güçlendirirken’ birbirimize, karşımızdaki insanlara, etkileşim içerisinde olduğumuz herkese, Sabancılı olmaya yakışır bir şekilde, kendilerini güçlü, yetkin ve yapabilir hissettirmeliyiz” dedi.

Dünyada pandemiyle hızlanan dönüşüm sürecinin derinden etkilediği alanların başında da insan kaynakları geliyor. Çalışanların şirketlerden beklentileri baştan aşağı değişirken, ‘yetenek yönetimi’ ve “liderlik modeli” gibi kavramlar, geleceğe bugünden hazır olmak isteyen şirketlerin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor.

Tüm dünyayı kasıp kavuran bu dönüşümün etki alanı, sadece çalışan bağlılığı, verimlilik, kârlılık gibi alanlarla sınırlı değil. Aslında bu süreç, Türk şirketleri için de gerçek bir küreselleşme sınavı… Küreselleşmeyi sadece yurt dışı ticaret ile sınırlı görmeyen, dünyadaki yıkıcı trendleri küresel ölçekte oyun kurucu olabilmek için kullanmayı amaçlayan, gerçek bir dünya şirketi olabilmenin gerektirdiği kültürel devrim karşısında herhangi bir korku duymayan şirketler için bu dönüşüm, büyük fırsatları da beraberinde getiriyor. Türkiye’de bu fırsatın farkında olan grupların başında da Sabancı Topluluğu geliyor.

2023 yılı başında Sabancı Holding İnsan Kaynakları ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı olarak atanan Yeşim Özlale Önen ile hem dünyadaki dönüşümü hem de bu dönüşümün Sabancı Topluluğu’ndaki yansımalarını konuştuk.

Yeşim Özlale Önen, dünya trendlerini yakından takip ettiklerini, Türk şirketlerinin kendilerini çok iyi geliştirdiklerini anlattı, “İnsan ve robot yan yana nasıl çalışacak?” sorusunun dünyada öncelikli konuların başında geldiğini vurguladı, “Beceri bazlı iş yapma”nın öne çıktığını belirtti.

Sohbette, yurtdışında özellikle teknoloji devi şirketlerde ofise dönüşün başladığı bilgisini paylaşırken esnek çalışma modelinin hala seçenek olduğunu, erkeklerin genel olarak ofise gitmek istediğini, kadınların ise esnek çalışmayı daha çok tercih ettiğini anlattı. Önen, “Türkiye’de henüz geri dönüş yok. Biz 2 gün ev, 3 gün ofis çalışmaya devam ediyoruz. En üst seviyede performans elde etmek hedefimiz” dedi.

İNSAN KAYNAKLARINDA YENİ ÖNCELİKLER SÖZ KONUSU

“Son yıllarda, özellikle pandemi dönemi ve sonrasında, yeni ve çok farklı bir dünyada yaşadığımızdan çok söz eder olduk” diyen Yeşim Özlale Önen, “Bu değişim ve dönüşümleri farklı dönemlerde yaşadık, dünyanın değiştiğini, ihtiyaçların farklılaştığını gördük ancak bu seferki biraz farklı. 100 yılda 1 görülen pandemi gibi “yıkıcı” bir olayın insan hayatına getirdikleri, herhangi bir dönemdeki değişim gibi olamaz. Bu tip olaylar insanların inanç sistemlerini, organizasyonların temel varsayımlarını derinden sarsar. Aslında pek çok şeyin düşündüğümüz gibi, inandığımız gibi olmadığını anlarız. Ve bu dönemler de bu yüzden derin değişimlere neden olur. Bugün insan kaynaklarında da yeni yaklaşımlar, yeni trendler, yeni öncelikler söz konusu” dedi.

Sabancı Holding olarak, tüm bu global trendleri takip etmek ve iş dünyasına yansımalarını anlamak için sürekli olarak çeşitli global ve lokal konferanslara katılım gösterdiklerini ifade eden Yeşim Özlale Önen, “Son olarak geçtiğimiz günlerde ABD’de katıldığım SHRM (Society for Human Resource Management) Konferansı’nda dünyanın çok farklı yerlerinden gelen 26 bin insan kaynakları profesyoneli vardı. Aslında burada konuşulan odak konular, insan kaynakları yönetiminde öne çıkan trendlerin de birer yansıması. Özellikle üç konunun altını çizebiliriz: ‘Üretken yapay zekâ ve yansımaları’; ‘değişen çalışma şekilleri, değişen işler ve roller ve bu değişimlerle gelen yetenek açığı konuları’ ve son olarak ‘psikolojik güvenlik, çeşitlilik ve kapsayıcılık, iyi olma halini kapsayan işyerinde medeni olma durumu’…”

“TOPLULUK VAADİMİZ, DÜNYADAKİ DÖNÜŞÜMÜN İZDÜŞÜMÜ”

Dünyada yaşanan bu dönüşümleri baştan aşağıya Sabancı Topluluğu’nun her bir şirketine, her bir birimine entegre etmeye çalıştıklarını belirten Yeşim Özlale Önen şunları söyledi:

“Sabancı’nın Topluluk Vaadi, aslında dünyadaki bu dönüşümün de bir izdüşümü: ‘Sürdürülebilir bir yaşam için öncü girişimlerle Türkiye ile dünyayı birleştiririz.’ Bu dönüşüm sürecini, çok iyi anlayarak, hatta biraz da geleceği görerek hazırlanan ve uygulanan bir yüksek amaç. Ve bu amaca giderken de Sabancı Topluluğu’na yön veren 5 tane stratejik önceliğimiz var:

(1) Büyük ölçekte çevik küresel ve yerel ayak izi,

(2) Dijital ve yapay zekâ dönüşümü,

(3) Büyüme için inovasyon,

(4) Daha iyi bir hayat için sürdürülebilirlik ve geçtiğimiz yıl sonunda, CEO’muz Cenk Alper’in liderliğinde bu 5 stratejik öncelik arasına aldığımız

(5) “Geleceğe Hazır Organizasyon, Yetenek ve Liderlik”.

Peki “Geleceğe Hazır Organizasyon” ne demek? Aslında en basit tabirle; çalışanları odağa alan, onlara çok daha büyük bir “amaç” sunan bir organizasyon olmak. Yeni nesil başta olmak üzere tüm çalışanların hayattan ve çalıştıkları şirketlerden beklentilerini anlamak. Ortak bir gelecek tasarlarken, en önemli konu süreklilik içeren bir iletişim kurabilmek, çalışanları dinlemek ve onlara değer vermek.”

TEMEL KAVRAM: ÖĞRENME ÇEVİKLİĞİ

Gençlerin bu yaklaşımın temelinde olduğunu sözlerine ekleyen Yeşim Özlale Önen, “Sabancı Topluluğu olarak gençlere her zaman güvendik. Bugün bazı çalışma arkadaşlarımızın çok genç yaşlarda önemli pozisyonlarda görev aldığını; bazı önemli kararlarda yetkili pozisyonda bulunduğunu görmek mümkün. Bu “Sabancılı olma” kültürünün, Sabancı değerlerinin bir parçası. Gençleri dinlemek, onlara yetki ve sorumluluk vermek, onlarla aynı yolda yürümek Sabancı’yı bugünlere taşıyan en önemli değerlerden biri. Öğrenme çevikliği, Sabancı olarak yeteneğe bakış açımızı şekillendiren en temel kavram. Öğrenme çevikliği, bir kişinin ne yapacağını bilmediği durumlarda deneyerek öğrenmesi ve gerekli becerileri kazanarak bu öğrenmeyi yeni durumlarda da başarılı bir şekilde uygulayabilmesi aslında. Öğrenme çevikliği içinde farkındalığı, cesareti, değişime açıklığı, farklılıkları kapsamayı barındırıyor” dedi.

“LONGOZ ORMANLARI’NDAN İLHAM ALDIK”

Tüm bu dönüşümler, liderlerden beklentileri de değiştirmiş durumda. Yeşim Özlale Önen, bu doğrultuda, Sabancı’nın liderlik modelini de yeniden ele aldıklarını ifade ederken şu ifadeleri kullandı:

“Kendi liderlik modelimizi yenilemek üzere 2023 Ekim ayında yola çıktık. Dış dünyaya baktık ve dünyada nelerin değiştiğini, global şirketlerin ve liderlerin neleri neden önceliklendirdiğini anladık. Aynı zamanda Sabancı önceliklerine odaklandık, çok farklı ortamlarda liderlerimizi ve çalışanlarımızı dinledik ve modeli birlikte oluşturduk. Yeni liderlik anlayışımızın ilk sohbetlerini 8-9 ay önce üst yönetim ekibimiz ile İğneada Longoz Ormanlarında yapmıştık. Bu ormanların ne kadar müthiş bir ekosistem olduğunu ve de bizim yapmaya çalıştığımız ekosistem liderliğiyle ne kadar bağlantılı olduğunu konuşmuştuk. Liderlik modelimizi de bir orman metaforu ile tanımladık; çünkü, orman ekosistemleri hep büyüyen, sürekli dönüşerek doğanın bugün ve gelecekte yaratacağı değişimlere hazırlanan, bağlı kökleri sayesinde eşsiz bir etkileşim halinde olarak güçlü ve dengede kalan ekosistemlerdir. Longoz Ormanları’nda bunu çok net gördük ve dedik ki ‘Biz Sabancı ekosistemi olarak, önümüzdeki dönemde bu ekosistemin içinde büyüyecek ve büyüteceğiz (kendimizi, işimizi ve birlikte çalıştığımız herkesi), dönüşecek ve dönüştüreceğiz (sadece bugünü değil yarını düşünerek değişime hazırlanacağız) ve ekosistemimizin gücünü kullanarak birbirimizi güçlü hissettirerek her zaman bağlantıda olacağız.’ Büyürken, dönüşürken ve bağlantılarımızı güçlendirirken birbirimize, karşımızdaki insanlara, etkileşim içerisinde olduğumuz herkese, Sabancılı olmaya yakışır bir şekilde, kendilerini güçlü, yetkin ve yapabilir hissettirmeliyiz. Büyürken, dönüşürken ve bağlantılar kurarken bu prensipler üzerinden ilerlemeyi temelimize aldık.”

SABANCI’NIN YENİ LİDERLİK MODELİ

Yeşim Özlale Önen, Sabancı’nın üç ayaklı yeni liderlik modelinin ayrıntılarını da şu şekilde paylaştı:

  • Büyümek ve Büyütmek
    • Daha fazlasını, daha hızlı başarmalıyız. “Neden değil, nasıl yapacağımıza odaklanmalıyız.”
    • Deneyimlerimizde güvenerek karar alıp ilerlemeliyiz. “Durmamalıyız.”
    • “Sadece aksiyon almamız değil sonuç getirmemiz önemli yoksa bir anlamı yok.” Tüm engellere ve belirsizliklere rağmen dayanıklılık ve esneklikle sonuca gitmeliyiz, asla vazgeçmemeliyiz.
    • Bu hızın içinde verdiğimiz sözleri tutmalı, söylediklerimizi hayata geçirmeliyiz. “Sonuçlarından sorumlu olduğumuz bir liderlik yaklaşımı göstermeliyiz.”
  • Dönüşmek ve Dönüştürmek
    • Dünyanın Sabancısı olmak için dünyayı takip etmeliyiz. Yüzümüzü dışarıya dönmeliyiz, işimizi ve kendimizi sürekli adapte etmeliyiz. “Bir gözümüzü hep dışarıda tutmalıyız.”
    • Değişim ve dönüşümden söz ettiğimiz her yerde belirsizlik olacak. Ne yapacağımızı bilemediğimiz, önümüzü göremediğimiz zamanlar olacak. Bu belirsizlikle yaşamayı öğrenmeli ve yolumuza devam etmeliyiz.
    • Cesaret. Söylenmesi gerekenleri söylemeliyiz. Büyük ve cesur adımlar atmalıyız; “ ‘git ve kazan’ değil, ‘git ve oyna’ diyerek ekiplerimizi de cesaretlendirmeliyiz”
    • Bir amacımız olmalı. Bu amaçla kendimizi, ekiplerimizi, paydaşlarımızı heyecanlandırabilmeliyiz.
  • Bağlantılarımızı Güçlendirmek
    • Merak etmeliyiz. Bir yerde duyduğumuzu başka bir yerdeki ihtiyaçla birleştirmeliyiz. Denemeye, hata yapıp öğrenmeye izin vermeliyiz. Hem kendimizde hem diğerlerinde.
    • Ekosistem içinde içeride ve dışarıda iş birlikleri geliştirmeliyiz. Pozisyon gücümüzle değil, bilgi ve deneyimimizle iş birliği oluşturmaya odaklanmalıyız.
    • Farklı iş yapış şekillerini, farklı insanları, kendimizden ve normdan farklı olanları anlamaya çalışmalıyız. Farklılıkları tolere etmek yeterli değil. Kabul etmeliyiz. Hatta artırmak için çaba göstermeliyiz. Aynı ekosistemin içinde farklı renkler olmalıyız.
    • Tek başımıza başarılı olmamıza imkan yok. Hele ki yeni dünyanın zorluklarında. Takımızı doğru kurmamız lazım. Takımdaki her bireyi geliştirmemiz lazım. Belki de en önemlisi takımı tek bir amaca odaklamamız lazım.

“Hedefimiz, bireylerin farklılıklarıyla bir bütün içerisinde var olduğu bir iş dünyası”

Küresel ölçekte ‘civilization’ olarak tanımlanan ‘iş yerinde medeni olma’ kavramının son yıllarda, şirketlerin öncelik sıralamasında önemli bir ilerleme kaydettiğini dile getiren Yeşim Özlale Önen, “Oldukça geniş bir konu skalasını içinde barındıran bu kavram çalışanların şirkette iyi olma hallerinden çeşitlilik ve kapsayıcılığa kadar bir yelpazeyi içerisinde barındırıyor. Empati, saygı, şeffaflık ve kapsayıcılık, aslında bu yaklaşımın olmazsa olmazları. Geçtiğimiz birkaç yıldır çeşitliliği öne çıkartan konular daha çok gündemdeyken artan kutuplaşmalarla birlikte bu çeşitliliği nasıl kapsayıcı ve birlikteliği vurgulayan şekilde yaşatabileceğimiz konusu artık daha öne çıkmaya başladı. Bizim de hedefimiz çeşitliliği, farklılıkları vurgulayarak konuştuğumuz değil, birlikteliği vurgulayarak konuştuğumuz bir noktaya gelmek. Ancak buraya gelene kadar çeşitliliği konuşmaya devam etmek zorundayız. Güler Hanım da kendisi bu konuya hep değinir: ‘Biz artık bu konuları konuşmak zorunda kalmadığımızda başarmışızdır.’ İş yerinde medeni olmak dediğimiz konu da tam olarak buna değiniyor aslında. Bireylerin farklılıklarıyla bir bütün içerisinde, hoşgörü, psikolojik güvenlik ortamında iyi olma haliyle var olduğu bir iş dünyası hedefimiz.”

Sabancı’da işe alma kriterleri

İK ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Yeşim Özlale Önen, Sabancı şirketlerinde işe alım kriterlerinin çerçevesini de anlattı:

“Öğrenme çevikliği bizim için önemli. Öğrenme, değişim, insan çevikliği. Öğrenme çevikliğine uyan insanları işe alıp onları yetiştirmek çok kolay. Yetiştiriyoruz, geliştiriyoruz. Lider kumaşı arıyoruz işe alırken, organizasyonun en tepesine çıkabilecek insanı arıyoruz, mesela CEO’muz Cenk Bey ben tanıdığımda AR-GE Direktörüydü. Ölçüp işe alıyoruz, geliştirmek konusunda deneyim sağlamak için EnerjiSA’da çalışanı CarrefourSA’da çalıştırabiliyoruz, rotasyon yapıyoruz.”

“Eğitim sistemi ile iş dünyası becerileri arasındaki boşluk kapanmıyor, artıyor”

Eğitim kalitesi ve liyakat konularının da Türkiye’de çok tartışılıyor olmasını Sabancı Topluluğu İK ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Yeşim Özlale Önen, “Eğitim sistemi ile iş dünyası becerileri arasındaki boşluk kapanmıyor, artıyor” sözleriyle değerlendirdi.

Kaynak:Nilay Can

Öne Çıkanlar