“Refah için yargı reformu ve milli yolsuzluk savaşı şart!”
Türkiye’nin, refahı artırmanın birinci şartı olan hukuk güvenliğinden, adaletten ve hukukun üstünlüğünden büyük oranda yoksun bulunduğunu savunan Av. Mehmet Gün şunları söyledi:
“Bir yanda yargı önüne çıkarılan şüphelileri etkin olarak, makul sürede ve adil yargılama hakkına riayet ederek yargılayamazken diğer yandan uzun yargılama süreci sonunda mahkûm edilenler çeşitli sebeplerle cezasını çekmeden salıveriliyor. Her sene açılan, sayısı 10 milyonun üzerindeki hukuk, ceza ve idare davaları büyük oranda sonraki yıllara sarkıyor, ilk derece, istinaf ve temyiz süreçlerinin tamamlanması beş-altı yılı aşıyor. Bu davaların neredeyse hiçbirinde tek celse yargılama yapılamıyor, lüzumsuz yere defalarca ertelenen duruşmalar, hukukçu ve yargı kaynaklarını israf edip, hakkını arayan vatandaşa da gereksiz yere ek yükler getiriyor, emek, zaman ve sair kaynakları israf ediyor. Böylece toplumsal barış, uzlaşma ve dayanışma giderek bozuluyor. Toplum hem kendisine hem de karşısındakilere güveni büyük oranda kaybetmiş bulunuyor.”
Hukukun üstünlüğü, adalet inancı ve mahkemede hakkını alabileceğine güven duygusunun, yıllardan beri erozyona uğraya uğraya, ciddiye alınması gereken minimum seviyelere indiğini vurgulayan Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, şöyle devam etti:
“Ülkeye sorumsuzluk ve cezasızlık algısı hâkim. Bu algı, gerçek değildir diyerek göz ardı edilemez. Algının kendisi çok ciddiye alınması ve giderilmesi gereken ciddi bir gerçekliktir. En başta kamudaki hukukun üstünlüğünde dev bir kara delik var. Devlet gücünü tek başına kullanan cumhurbaşkanı ve onun atadığı bakanların suçlarını soruşturmayı teklif etmek için 301, soruşturma açmak için 360 milletvekilinin oyu şart. Bu şartların gerçekleşmesi imkânsız ve neticesinde cumhurbaşkanı ve bakanlar fiilen sorumsuz ve cezasız. Suç işleyen kamu görevlilerini yargılamak için amirinin yargıya izin vermesi önşart. Ama genellikle bu izinler verilmiyor. Bu şartlarda yargı da olağan görevini yapamıyor. Toplumda uzlaşmayı sağlaması gereken yargının işlevi, toplum düzenini bozucu bir hüviyete bürünmüş bulunuyor. Yargı doğal görevini etkin yapamadığı, zimmet, emniyeti suistimal, sırrın ifşası, işin ve müşterilerin çalınması ve haksız rekabet gibi işletmelerin gelişimini doğrudan etkileyen suçlarda mücadelenin zayıf veya hiç olmaması 3 milyon 720 bin KOBİ’nin büyümesine, katma değer üretimini artırmasına engel oluyor. İşletmelerimiz güdük ve verimsiz kalıyor. İstihdam ve milli gelir kolayca bugünkünün dört katı olması gerekirken artmıyor. Refahımızı artırmak için bu sorunları hızlıca çözmek, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele etmek için milli kurtuluş savaşı başlatmak zorundayız.”
Yönetici kesime karşı eli kolu bağlı olan yargının, keyfî, bilime aykırı kararlar alan, görevlerini ihmal ve ihlal eden kamu yöneticilerine hesap soramadığını belirten Av. Mehmet Gün, Türkiye’nin bir an önce bir yargı reformunu gerçekleştirmesi, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele için bir kurtuluş savaşı başlatması gerektiğini savunarak, “Daha İyi Yargı Derneği, bu amaçla hazırladığı A’den Z’ye Türk Yargı Reformu çalışmasını dört yıldır hukuk, iş ve siyaset dünyasının dikkatine sunuyor, ülke çapında düzenlediği ekonomi ve hukuk buluşmaları ile kamuoyuna anlatıyor. Bizim çalışmamız bir adımdır, dikkate alınır ya da alınmaz. Ama Türkiye’nin sivil anayasadan önce yargı reformunu tartışmaya ve yargı reformunu gerçekleştirmeye ihtiyacı var. Millet ve memleketin refaha kavuşması için işe yargı reformundan başlanmalıdır” dedi.
Kaynak:Haber Merkezi