Bahçeli de Erzurum'daki suçluyu buldu: İmamoğlu fitne ve nifak saçıyor

Bahçeli de Erzurum'daki suçluyu buldu: İmamoğlu fitne ve nifak saçıyor
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erzurum'da taşlı saldırıya uğrayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "fitne ve nifak saçtığını" iddia etti. Bahçeli, İmamoğlu'nun "Erzurum'a bölücü provokatörler...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Erzurum'da taşlı saldırıya uğrayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "fitne ve nifak saçtığını" iddia etti. Bahçeli, İmamoğlu'nun "Erzurum'a bölücü provokatörler taşıdığını" iddia etti ve bu yüzden istenmeyen görüntülerin ortaya çıktığını söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün Trabzon'da miting düzenledi. Bahçeli, özetle şunları söyledi: 

"Artık vakit yaklaştı, çember daraldı, sandık göründü. 4 gün sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği genel seçimlerinin ülkemizin birliğine, milletimizin birliğine, demokrasimizin geleceğine, insanımızın huzur ve refahına hayırlı ve kalıcı sonuçlar getirmesini Allah'tan niyaz ediyorum. Birlikte her zorluğu aşacağız. Çünkü bizim birliğimiz, ebedi kardeşliğimiz, varoluşumuzun harcı ve haysiyetidir. Bizi birbirimizden ayırmak için provokasyon yapanlara sonuna kadar kapalıyız. Bizi birbirimizden koparmak, cephelere ayırmak, etnik ve mezhep ayrımcılığını tetiklemek için fırsat kollayanlara, 'ama, fakat' demeden karşıyız, her zaman da karşı çıkacağız.

"MİLLİ İRADE KUTUPLAŞMAYI TAHRİK EDENLERİ REDDEDECEKTİR"

Bugüne kadar hep söyledim, sizlerin huzurunda yine tekrarlıyorum. Milli irade kutuplaşmayı tahrik edenleri reddedecektir. Küresel medyaya umut bağlayan ABD'sinden Avrupa Birliği ülkelerine kadar sırtını yaslayan muhalefet partilerine demokratik hesap mutlaka sorulacaktır. Bu nedenle aziz milletim sıra sende. Kavga, kriz, kaos arayanlara acıklı derslerini vermek için aziz milletim sıra sende. Trabzonlu kardeşlerim; istikrarınıza, istiklalinize ve istikbalinize sahip çıkmak için tam dört gün sonra sıra da söz de yetki de alayınızda.

14 Mayıs 2023 Pazar günü tüm dünyanın göze üzerimizde olacak. Türkiye'nin zillete hapsolmasını hayal edenlerin hezimetle ve hüsranla önünün kesilmesini bekleyenlerin, bu kapsamda dilek tutanların bütün dikkati Türk milletinin demokratik iradesinin hükmüne odaklanacak. Madem onlar ülkemizi takip ediyor, madem küresel emperyalizm Türkiye'nin yıkım ve yok oluşuna iş birlikçileri eliyle yatırım yapıyor. O zaman Trabzon'un vereceği güçlü bir mesajın olması da mukadderdir.

“BATI, 14 MAYIS SEÇİMLERİ ÖNCESİ ALENİ ŞEKİLDE ZİLLET İTTİFAKINDAN YANA TAVIR KOYMUŞTUR”

Son günlerde özellikle bazı ülkelerde yayımlanan dergi veya gazetelerin aziz milletimizin iradesine, Türkiye’nin demokrasi itibarına ilkel ve ilkesiz dayatmalarda bulundukları gözlemlenmektedir. Almanya’da, Fransa’da, ABD’de ve İngiltere’de çıkan dergi ve gazeteler sistemli ve şiddetli algı operasyonları yapmaktadır. İngiliz The Economist, Erdoğan gitmeli diyor. Alman Spiegel 14 Mayıs’ı işaret ederek, 'Ayrılış mı, kaos mu' diye manşet atıyor. Fransız Le Point dergisi, 'Erdoğan, diğer Putin' başlığını kapaktan paylaşıyor. Gene Fransa’da yayımlanan bir derginin manşetinde, 'Erdoğan, kaos riski' ifadesi yazıyor. ABD’de yayımlanan Foreign Policy dergisi, 14 Mayıs seçimlerine dış müdahale çağrısında bulunuyor. Maalesef listeyi uzatmamız mümkündür ve Batı, 14 Mayıs seçimleri öncesi aleni şekilde zillet ittifakından yana tarafını koymuştur. Türkiye’nin iç siyasi gündemine karışmak, demokrasi namusunu lekelemeye çalışmak bir defa gayri ahlaki ve gayri meşru bir tavırdır. Hiç kimse milletimizin iradesine zincir vuramaz, bunu kendinde hak göremez. İktidarın ruhsatı ne ABD’den, ne İngiltere’den, ne Almanya’dan, ne de Fransa’dan alınabilecektir. Bunun hilafına hareket edip batının desteğini almak için yanıp tutuşanlar, Türkiye düşmanlarının kirli çıkarlarına hizmetkarlık vaadinde bulunanlar kesinkes emperyalizme beşinci kol faaliyetine heveslenen köksüzler, kimliksizler ve tabansızlardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın hedef alarak, gitmeli manşeti atan bir dergi bizim için yırtılıp atılacak kağıt parçasından farksızdır. Aziz Türk milletinin nezdinde de yok hükmündedir. Bunlar kendilerini ne sanıyor? Türk milletinin iradesine ambargo koyacaklarını nasıl düşünüyorlar? Türkiye sömürge artığı bir ülke değildir. Demokrasimizin çarkına çomak sokmak isteyen iç ve dış şer cephesi despottur, değersizdir, dedikoducudur, densizdir. 14 Mayıs’ta devrilmeleri de kaçınılmaz bir siyaset ve milli irade gerçeği olacaktır. Türkiye’ye ayar verilemez. Türkiye’ye istikamet gösterilemez. Türkiye kafa kola alınacak, taviz ve teslimiyet anaforuna çekilecek bir ülke olamaz.

"TRABZON KÜLTÜRÜNDEN NASİBİNİ ALMAMIŞ ŞAHSIN NEDEN OLDUĞU OLAYLAR BAYAĞI BİR PROVOKASYONDUR"

İç barış ve huzur ortamımızı bozmak, 14 Mayıs seçimlerini sabote etmek amacıyla maşalar devrede, ajan provokatörler sahnede, alçaklar mesaidedir. 7 Mayıs 2023 tarihinde Erzurum’da yaşanan ve Trabzon kültüründen, Trabzon’un mayasından, Trabzon’un asaletinden nasibini alamamış bir şahsın neden olduğu olaylar bayağı bir provokasyondur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın meydan meydan dolaşıp fitne ve nifak saçması, görevini ihmale ederek, şehrine ihanet ederek, ağır kusurlu siyasi faaliyetler içinde bulunması kesinlikle sakıncalıdır, sancılıdır, mahsurludur, ezcümle yanlış üstüne yanlıştır. Esnaf ziyareti bahanesiyle Erzurum’a gidip korsan miting düzenlemeye kalkan, sonra Erzurum’a taşıdığı bölücü provokatörlerin taşkınlıklarıyla istenmeyen görüntülere neden olan malum belediye başkanı Trabzon'un yüz karasıdır. Hiç kimse Erzurumlu kardeşlerimize ve şerefli Türk polislerine iftira atmasın. Hiç kimse vatansever ve milletsever yürekleri suçlamaya kalkışmasın. Erzurum’da çok tehlikeli bir provokasyon testi yapılmış ve nihayetinde ve doğal olarak aklıselim galip gelerek kaos provası ters tepmiştir. Erzurum’da kurulan dış bağlantılı tuzak Dadaşların sorumlu ve şuurlu tavırlarıyla bozulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın Büyük İstanbul Mitingi'nde 1 milyon 700 bin vatan evladının toplanmasından telaşlanan ve korkuya kapılan odakların aynı gün içinde sokakları karıştırmak için harekete geçmesi ademe mahkum edilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Van’da terörist Demirtaş için adalet çağrısı yapmıştı. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu terörist Demirtaş’ı ve diğer teröristleri serbest bırakacağından ara ara bahsetmişti. İmralı canisinin ev hapsine alınması hususunda CHP-HDP ve İYİ Parti arasında uzlaşma vasatının olduğunu dair iddialar son günlerde hızla yaygınlaşmıştı. Bir terörist için adalet isteyenler, mesela şehidimiz, evladımız Eren Bülbül’ün dökülen kanlarının hesabını nasıl verecekler? 6-8 Ekim 2014 tarihli isyan girişiminde PKK’lılar tarafından şehit edilen 16 yaşındaki Yasin Börü’yle ilgili ve onun haklarını müdafaa edecek, adalet çağrısını ne zaman dile getirecekler? Adaleti teröristler için talep eden ahlaksızlar, mesela 22 yaşında şehit edilen Aybüke öğretmenimizin, Mesela 23 yaşında şehit edilen Necmettin öğretmenimizin, 11 aylık bebeği Mustafa Bedirhan’la birlikte şehit edilen 25 yaşındaki asker eşi Nurcan kardeşimizin sorulacak hesaplarını söyleyiniz bana, hangi hal ve durumda savunacaklar?

"İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI GELSİN DE EREN BÜLBÜL İÇİN ADALET İSTESİN"

Karşımızda dış bağlantılı bir zillet koalisyonu vardır. Karşımızda bir terör ittifakının bütün özellikleri zuhur etmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gelsin de Eren Bülbül için adalet istesin. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu mertse, adamsa, yüreği yetiyorsa, kendine güveniyorsa şehitlerimizin hakkını, gazilerimizin hukukunu, milletimizin ve devletimizin bekasını savunsun da görelim. Yapamaz, yaptırmazlar, çünkü Kılıçdaroğlu bölücü terör örgütünün ve zalimlerin ortak Cumhurbaşkanı adayıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı, vatan sevgisini, büyük Türk milletinin köklü, şerefli, saygın tarih ve kültüründen almaktadır. Bu tarih ve kültür kaynağından beslenmeyenlerin geleceğimizde söz hakkı olamaz. 'Hayatımın projesi' diyerek sanki ilk kez söyleniyormuş gibi 'Tarihi İpek Yolunu tekrar canlandıracağım' açıklamasıyla gülünç durumlara düşen, aynı zamanda Azerbaycan’ı ve Türk yurtlarını dışlayan alternatif bir rota çizen Kılıçdaroğlu acizdir, çaresizdir, esir düşmüştür, uzun bir istirahat devresi için direkt evine gitmesinde sonsuz yarar olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin, 'Türk Kuşağı: Türkiye’nin Büyük Stratejisi' isimli çalışmasını adeta kopya eden, bunu da eline yüzüne bulaştıran, iki yıl önce kalkan Çin treninden haberi bile olmayan Kılıçdaroğlu Türkiye’yi yönetemez. Bu aziz milletin geleceği zillete emanet edilemez. Terörle mücadeleyi durdurmak isteyenleri biliyoruz. Onların hepsine birden hayal kırıklığı yaşatacağız ve terörün kökünü kazıyacağız. Yerli ve milli savunma sanayindeki dev atılımları daha da güçlendireceğiz. Kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz. Ayaklarımızın üzerinde onurlu bir şekilde durduğumuzu cümle aleme göstereceğiz. Sözümüzdür, Sürmene-Çamburnu bölgesinde geleneksel bir sanayi kolu olan gemi ve yat imalatının arzulanan gelişme seviyelerine çıkması için elimizden geleni yapacağız. Gemi ve Yat Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması için mücadele edeceğiz. TOKİ'nin yatırımcılara Trabzon genelinde arsa üreterek üstyapı yatırımları yapılmış bir şekilde uzun vadeli ödeme sistemi ile tahsisinin yapılmasını inşallah sağlayacağız. Yüksek potansiyeli olan hazır giyim, mobilya, gıda ve su ürünleri sektörleri için yeni Organize Sanayi Bölgeleri oluşturulması, girişimcilerimize tahsis edilmesi maksadıyla çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Zigana Dağı’nı geçilmez olmaktan çıkaran, dünyanın üçüncü, Avrupa’nın ve Türkiye’nin en uzun çift tüplü kara yolu tünelini inşa eden Türkiye’nin başarılarına yenilerini ekleyeceğiz.”

Öne Çıkanlar