Gazeteci Barış Pehlivan 5. kez cezaevinde: "İçeride yazmaya devam edeceğim"
Gazeteci Barış Pehlivan hakkında verilen hapis cezası nedeniyle bugün 5. kez Marmara Açık Cezaevi’ne girdi.
Cumhuriyet Gazetesi yazarı, gazeteci Barış Pehlivan, kaleme aldığı bir yazı nedeniyle hakkında açılan davada, sekiz ay hapis cezasına çarptırılmasının ardından bugün İstanbul Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne girdi.
Beşinci kez cezaevine giren Pehlivan, cezaevi önünde, “Haftalardır bir açıklama yapılmasını istiyorum. Neden ben bu ülkenin Meclis’inden çıkan ve beni de kapsayan yasadan faydalandırılmıyorum. Benim bir cinayet hükümlüsünden, bir tecavüz hükümlüsünden, bir uyuşturucu satıcısından, bir dolandırıcıdan daha tehlikeli olduğumu mu düşünüyorlar? Ben neden faydalanamıyorum? Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Kimsenin kuşkusu olmasın. Beni içeri atanlar da biliyor ki ben gazeteciliğe devam edeceğim” açıklamasını yaptı.
Pehlivan, burada yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Ben, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Silivri Cezaevi’ne de Türkiye Cumhuriyeti kimliğimle giriyorum. Bana Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği bir kimlik numarası var. Bunları niye hatırlatmak zorunda kalıyorum? Bu toprakların bir Büyük Millet Meclisi var. Bu toprakların Gazi Meclisi var. Ve bu toprakların, o Gazi Meclisi’nde, bundan tam bir ay önce, 15 Temmuz’da bir yasa çıktı. Ve o yasa, 100 binden fazla kişiyi kapsıyordu. Cinayet hükümlülerini, tecavüz hükümlülerini, uyuşturucu satıcılarını, çocuk tacizcilerini kapsayan bir yasadan bahsediyoruz.
"Yasa benim özgür olmamı emrediyor"
Maalesef bu kadar hukuk bilmek zorunda kalıyorum. Geçici 10. maddenin ikinci fıkrası, benim cezaevine girmemi engelliyor. Benim özgür olmamı emrediyor. Ancak buna rağmen, ben gördüğünüz gibi maalesef, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmama rağmen bu ülkenin Meclisi’nden çıkan yasadan faydalandırılmıyorum.
"Neden beni de kapsayan yasadan faydalandırılmıyorum?"
Bana haftalardır bir açıklama yapılmasını istiyorum. Neden ben bu ülkenin Meclis’inden çıkan ve beni de kapsayan yasadan faydalandırılmıyorum. Benim bir cinayet hükümlüsünden, bir tecavüz hükümlüsünden, bir uyuşturucu satıcısından, bir dolandırıcıdan daha tehlikeli olduğumu mu düşünüyorlar? Ben neden faydalanamıyorum?
"Halkın haber alma özgürlüğüne bir gasp"
Ben buna isyan ediyorum. Meselenin benimle ilgili olmadığını da biliyorum. Benim gibi yüzlerce insan olduğunu da biliyorum. Türkiye’nin maalesef yakın tarihinde, benim yaşadığımın okyanusta sadece bir kum tanesi olduğunu da biliyorum. Bunun belki benim bedenimde gerçekleşen ama en nihayetinde halkın haber alma özgürlüğüne bir gasp olduğunu düşünüyorum. Halkın gerçekleri öğrenme hakkına bir gasp olduğunu düşünüyorum.
"Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır"
Ben burada içeri girerken aslında benim kitaplarımı, benim yazılarımı, benim açıklamalarımı içeri sokmaya çalışıyorlar. Ama yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Dün nasıl daha önce girdiğimde kitap yazdıysam, yazı yazdıysam, sesimi bütün Türkiye’ye duyurduysam kimsenin kuşkusu olmasın beni içeri atanlar da biliyor ki ben gazeteciliğe devam edeceğim.”
"Disiplin suçu işlememek için beşinci kez cezaevi yüzü görüyorum"
Gazeteci Pehlivan, Adalet Bakanlığı’nın tutumuna yönelik bir soru üzerine de şunları söyledi:
“Ben bunu Türkiye’ye duyurmadan önce, yani Cumhuriyet Gazetesi’nde 2 Ağustos’ta o köşemi yazmadan önce düzenli olarak hem hukukçulara hem akademisyenlere hem de iktidar partisine yakın olduğu bilinen hukukçulara bu yasayı sordum. Bu yasanın geçici 10. Maddesinin ikinci fıkrasını sordum: ‘Biz mi yanlış değerlendiriyoruz? Lütfen objektif olun. Benim bu yasadaki durumum nedir?’ Hepsinin ortak görüşü, ‘Senin bir daha cezaevine girmemen gerekiyor’du. O halde, ben neden birazdan cezaevine giriyorum. Ben bunun yanıtını arıyorum. Maalesef iktidar partisinden, maalesef yargı sisteminden, avukatım burada, defalarca yanıt aramamıza rağmen bugüne kadar yanıt bulamadık. Ve şu an firari olmamak için, disiplin suçu işlememek için aslında dünyanın farklı bir yerinde daha rahat yaşayabilecekken, hiç cezaevi yüzü görmeyecekken gördüğünüz gibi maalesef beşinci kez cezaevi yüzü görüyorum. Olsun hoş gelmiş.”
Pehlivan, cezaevine girdikten sonra avukatı Hüseyin Ersöz şu açıklamayı yaptı:
"Gelen ilk bilgi, Marmara (Silivri) Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda 5 kişilik koğuşta kaldığı ve 'güvenliği' de gözetilerek kütüphanede görevlendirileceği şeklinde… Farklı suçlardan yaklaşık 2 bin hükümlünün bulunduğu Açık Cezaevindeki güvenlik riskine ilişkin dilekçemiz Cezaevi İdaresi'nde; Barış Pehlivan’ın özgürlüğü talebimize dair başvuru ise Silivri İnfaz Hakimliği önünde beklemede…"
Ne olmuştu?
Gazeteci Barış Pehlivan, 2 Ağustos'ta Cumhuriyet'te yayımladığı '5' başlıklı köşe yazısında beşinci kez cezaevine gireceğini duyurmuştu.
31 Temmuz’da çıkarılan yasadan faydalanmak için talepte bulunduğunu belirten Pehlivan, Bakırköy İnfaz Hâkimliği’nden çıkacak karara göre, cezaevine girip girmeyeceğinin netleşeceğini söylemişti.
Pehlivan'ın denetimli serbestlik talebi de reddedilmişti. Pehlivan'ın avukatı Hüseyin Ersöz ise sosyal medya hesabından, "Cezaevi Müdürlüğü bu Kanunun uygulanma şartlarını göz ardı etmiş; Barış Pehlivan hakkında uygulamayacağız demiş. Kendisini Kanun Koyucunun yerine koymuş" demişti.
CHP ise Barış Pehlivan için Adalet Bakanı Tunç ile görüşme talebinde bulunmuştu. Pehlivan için bir araya gelmek istediği Tunç, görüşmeyi iptal etmişti.