CHP İstanbul’da yerel seçim startı verildi: Ekrem İmamoğlu ceketini çıkartıp, kollarını sıvadı
2024 Yerel Seçimlerinde yeniden aday olacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerel seçim lansmanında ceketini çıkarıp gömleğinin kollarını sıvayarak resmen 2024 Yerel Seçimlerinde başkan adaylığını ilan etti.
Gazete Pencere Haber Merkezi
CHP, İstanbul yerel seçim çalışmalarına bugün start veriyor. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenecek aday tanıtım lansmanında, 31 Mart yerel seçimleri için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Tam yol ileri” sloganıyla seçim çalışmalarını başlatacak.
Ekrem İmamoğlu, lansmanda konuşma yapmak için yeni seçim şarkısı olan "Yeniden Ekrem, bir daha İmamoğlu'yla" çıktı.
Lansmana CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve CHP üyeleri ve halk katıldı.
Yargıtay’ın Can Atalay kararını ‘Yargıya darbe’ olarak değerlendiren CHP 14 Ocak'ta gerçekleştirilecek "anayasaya saygı" mitingi düzenleyeceğini duyurmuştu. CHP Genel Başkanı ‘Yargı krizine’ ilişkin yaptığı konuşmasında, “Anayasa’nın 153’üncü maddesi Anayasa Mahkemesi’nin kararını bağlayıcı olduğunu söylerken birisinin talimatıyla beş kişi Anayasa’nın o sayfasını yırttı attı. Bu, başka birisinin Anayasa’nın 75’inci maddesini yok saymasını kabul etmek olur. Başka birisi gelir Anayasa’nın 101’inci maddesini atar. O, Cumhurbaşkanı’nın olmaması demektir. Yani birileri gelmiş devletin çivisini çıkarmaya çalışmaktadır” dedi.
İstanbul, 2019 yerel seçimlerinde ceketini çıkartıp kollarını sıvayan Ekrem İmamoğlu, gündeme oturmuştu. Bugün yerel seçim lansmanında konuşan İmamoğlu tekrar ceketini çıkartıp kollarını sıvayarak adaylığını resmen ilan etti. İmamoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e seslenerek “Sayın Genel Başkanım, biz 6 Mayıs’ta çıkarttığımız o ceketi hiç giymedik. Türkiye’de iktidar olana kadar da giymeyeceğiz!" dedi.
“Burada cezalandırmaya çalıştığınız Ekrem İmamoğlu değil, İstanbullulardır”
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, lansmanda yaptığı konuşmada “Tüm engellemelere rağmen bu mücadele gerçekti. 31 Mart 2029’da seçimi kazandığımız gün hepimiz büyük bir demokrasi mücadelesi vermek zorunda kaldık. İstanbul 2019’dan beri katılımcı, adil bir yönetim tarafından yönetiliyor. Ekrem İmamoğlu yönetiminde önemli başarılar elde etti. Bu başarılar büyük engellemelere maruz kaldı. Hizmetleri engellemeye çalışanlara sesleniyorum. Burada cezalandırmaya çalıştığınız CHP değil, Ekrem İmamoğlu değil, İstanbullulardır ve İstanbullular bunu görüyor” şeklinde konuştu.
"Başka birisi gelir Anayasa’nın 101’inci maddesini atar. O, Cumhurbaşkanı’nın olmaması demektir"
Lansmanda konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Napolyon’un bana dünyayı verseniz ona başkent yaparım dediği şehirde, Fatih Sultan Mehmet’in çağ açıp çağ kapattığı şehirde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ülkenin zihniyeti dediği şehirde beş yıldır hizmet veren Ekrem İmamoğlu’nun yeniden beş yıl hizmet vermesi için bir aradayız. Bir ülkenin olabilmesi için o ülkenin ordusunun sınırlarını koruması ve bir sözleşmesi olması lazım. Bir sözleşmemiz var. Hepimizin üzerinde mutabık olduğu bir anayasamız yok ama ilk dört maddesinde mutabık olduğumuz bir anayasamız var. O anayasa, değiştirilene kadar hepimizi bağlıyor. Eğer siz o anayasanın bir maddesini yok sayarsanız başka birinin de başka bir maddeyi yok sayma tartışmasını kabul edersiniz. Anayasa’nın 153’üncü maddesi Anayasa Mahkemesi’nin kararını bağlayıcı olduğunu söylerken birisinin talimatıyla beş kişi Anayasa’nın o sayfasını yırttı attı. Bu, başka birisinin Anayasa’nın 75’inci maddesini yok saymasını kabul etmek olur. Başka birisi gelir Anayasa’nın 101’inci maddesini atar. O, Cumhurbaşkanı’nın olmaması demektir. Yani birileri gelmiş devletin çivisini çıkarmaya çalışmaktadır” dedi.
"Tayfun Kahraman nezdinde, Can Atalay’ı, Osman Kavala’yı, Çiğdem Mater’i selamlamak isterim"
Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;
Burada iki büyük ailenin temsilcileri var. Birisi Cumhuriyet Halk Partisi ailesidir, diğeri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’dir. Bu iki ailenin ortak bir çocuğu var: Buradan Tayfun Kahraman nezdinde, Can Atalay’ı, Osman Kavala’yı, Çiğdem Mater’i selamlamak isterim.
Bu insanlar her biri temsil ettikleri meslek grubu yöneticileri olarak Gezi Platformu’nda yer aldılar. Bu insanlar dönemin başbakanıyla görüşmek istediler. Gezi’de bir kişinin daha burnunun kanamaması için çaba sarf ettiler. Bunun için altı madde istediler. Ne istiyorlardı: Ağaçları kesmeyin diyorlardı. Gezi Parkı’nı kesip yerine Topçu Kışlası yapmayın, AKM’yi yıkıp yerine AVM yapmayın, gençleri nezarethaneye atmayın diyorlardı.
Bugün Gezi Parkı yerinde duruyorsa Mücella Yapıcı sayesinde, Can Atalay sayesinde, Mine Özerden sayesinde duruyor. Bugün AKM, AKM olarak duruyorsa arkadaşlarımız sayesinde duruyor.
"İstiklal Marşı’nı okutmayız diyecek hadsizliğin sorumlusu da sensin Recep Tayyip Erdoğan”
İstanbul’un iki güzide takımı 100’üncü yılın son derbisini oynayacak. Alıp onları Riyad’a götürüyorlar. Sanki bilmezmiş gibi onlar gelince Anıtkabir’e gitmiyorlar. Sanki bilmezmiş gibi senin bir adım önüne gelip ‘Merhaba asker’ diye Türkçe selamlamaktan yani Türkçe’yi saygıyla ağzına almaktan imtina eden birinin ne yapacağını bilmezmiş gibi İstanbul’un, İzmir’in Türkiye’nin hak ettiği son derbiyi götürüyor ve orada Gazi Mustafa Kemal’i utanmadan pazarlık konusu yapmaya niyetleniyorlar. Biz çıkıp her şeyden sen sorumlusun da bu konuda neden sorumlu değilsin diye sorduğumuzda açıklama yaptırıyorlar cumhurbaşkanımızın bu konuda bir dahli yok, bunu kulüplere sorduk biz yaptık diye. Dahlin yoksa Gezi’den de elini çek, dahlin yoksa bu milletin evlatlarından elini çek. Yok herşeyi sen biliyorsan o maçı da oraya sen götürdün, o Suudi Arabistanlıları istemeyiz, İstiklal Marşı’nı okutmayız diyecek hadsizliğin sorumlusu da sensin Recep Tayyip Erdoğan” dedi.
"Kesinlikle her şey çok güzel olmaya devam edecek."
Hazır mıyız diyerek yeni seçim şarkısıyala kürsüye çıkan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Yaptıklarımızı asla kâfi görmeyiz. Çünkü çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Hazır mıyız İstanbul? İstanbul daha çok ve daha büyük işler başarmaya sizlerle birlikte, 16 milyonla devam edecek. Çünkü artık İstanbul senin. O İstanbul benim diyen tek kişiden kurtuldu. Artık İstanbul senin. O İstanbul benim diyen tek kişiden kurtuldu. İstanbul 16 milyonun. 16 milyonun kul hakkını yediler. Kesinlikle her şey çok güzel olmaya devam edecek. Bizim devraldığımız belediyede metro projeleri tamamen stop etmişti. Bazıları bir buçuk yıldır duruyordu. Bazıları 2016, 2017’de ihale edilmesine rağmen hiç başlanmamış haldeydi. İştirak şirketleri vergi borcuna batırılmış ve ihale yasaklısıydı. Bugün o parlak isimleriyle tekrar Türkiye’nin markası haline gelen iştiraklerimiz ne yazık ki İBB’nin bile ihalesine giremiyordu. Kasasında sadece altı milyon lira bırakılmış bir belediyeydi. Altı milyon lira ne demek biliyor musunuz 2019’da? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir saatlik bile gideri değildi.
İmamoğlu, ceketini çıkarıp kollarını sıvadı
İhaleler iptal edildi. Artan krizden dolayı hükumetin çıkardığı bir genelgeyle yüzde 15’in altında olan müteahhitler tek tek işleri iptal ediyorlardı. Her yürüttüğümüz projenin maliyeti artarken israfı bitirdiğimiz için biz bu zor dönemde bile onların ürettiği işlerin iki katını onların harcadıkları bütçenin yarısına bitirmeyi başardık" dedi.
Ekrem İmamoğlu, ceketini çıkarıp kollarını sıvadıktan sonra "Sayın Genel Başkanım, biz 6 Mayıs’ta çıkarttığımız o ceketi hiç giymedik. Türkiye’de iktidar olana kadar da giymeyeceğiz!" dedi.
"Cumhurbaşkanı'nı ve bütün yetkilileri şikayet edeceğim"
İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti;
İstanbul’da israfı bitirdik, hizmeti getirdik. İstanbul yatırımlarla güçlenmeye geleceğe güzel bakmaya başladı
2019’da biz seçilmemiş olsaydık neler olurdu? Herkes bir düşünsün. Bu şehrin geçmişinden kesitlerle düşünsün. Bu şehrin halka çevrilmiş kaynakları, israf düzeni temsilcilerinin cebine akmaya devam ederdi. Bu şehrin gurur kaynağı olan halkçı belediyecilik yerine Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği halkçılık ilkesinin neferleri olarak bizlerin uygulamasının uygulamaları yerine ‘Ben yaptım oldu’ diyen belediyeciliğe devam etselerdi çevreyi talan etmeye devam ederlerdi.
Sayın Genel Başkanım, bu maç işine değindiniz. Şunu söylemeden gidemeyeceğim. Bir bakanın açıklaması şöyleydi: Sayın cumhurbaşkanımızın tensipleriyle yangını söndürmek için araçları harekete geçirdik. Yangını söndürmek için tensip arayan akıl buradan kalkacak iki takımı Suudi Arabistan’a götürecek. Allah aşkına kim inanır buna?
Cumhurbaşkanı'nı ve bütün yetkilileri 4 milyon insanın yaşadığı Bakırköy'den Beylikdüzü'ne, Büyükçekmece'den Avcılar'a kadar herkese şikayet edeceğim. Bir mürekkep, bir kalem... Ne kefalet istiyoruz, ne bir şey, sadece onay!
Bu şehir yaşayan herkesin şehri olacak. Gayrimüslimlerin de şehri. Bu şehir, Kürtlerin de şehri. Bu şehir bu şehirde yaşayan Caferilerin de şehri. Boşnakların da şehri. Aynen 86 milyon vatandaşımızın şehri olduğu gibi. Bu şehir Romanların şehri. Bu şehirde yaşayan herkes bu şehrin sahibi olacak.
Dünyadaki bütün mafyaların isimlerini öğrendik. Yav bunlar bu memlekete nasıl geldi
Ey İstanbul sana söz, biz yeni dönemde de atom karıncayı geçecek şekilde çalışmaya devam edeceğiz
Bu aziz şehre bir daha ihanet edilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü İstanbul’a ihanet eden Türkiye’ye ihanet eder
Tam yol ileri, her şey çok güzel olacak. Her şey çok güzel olacak