Yalçın Karatepe'ten "yüksek kur" isteyen ihracatçılara: Dolar istedikleri seviyeye gelse bu seferde 50-60 lira olsun derler

Yalçın Karatepe'ten "yüksek kur" isteyen ihracatçılara: Dolar istedikleri seviyeye gelse bu seferde 50-60 lira olsun derler
İktisatçı Yalçın Karatepe, Birgün gazetesinde kaleme aldığı yazıda "rekabet" için yüksek kur talebinde bulunan ihracatçıları eleştirdi. Karatepe, "Aslında demek istedikleri şu: dolar artsın ama ücretler kur artışı kadar...

İktisatçı Yalçın Karatepe, Birgün gazetesinde kaleme aldığı yazıda "rekabet" için yüksek kur talebinde bulunan ihracatçıları eleştirdi. Karatepe, "Aslında demek istedikleri şu: dolar artsın ama ücretler kur artışı kadar artmasın; işçilik maliyeti düşük olunca ihracat da artar. Bu isteğin kazananı kim olur? Çalışanlar olmadığı kesin. Demeleri o ki verimlilik artışı, yüksek katma değer, marka yaratma gibi şeyleri boş verin. İşçiyi ucuza çalıştıralım yeter, “rekabet” ancak böyle sağlanırmış" dedi.

Karatep bugünkü yazısında şunları kaydetti:

"Daha üç ay önce talep ettikleri seviyenin bile yüzde 20 üzerinde olan kur onlar için yeterli değilmiş! Şimdi ne istiyorlar biliyor musunuz? Dolar 35-40 lira olmalıymış. Niye? Çünkü ancak öyle ihracat yapabilirlermiş. Başka türlü olmuyormuş.

Varsayalım ki dolar onların istediği seviyeye geldi. Memnun olurlar mı? Hayır, olmazlar. Bu sefer de dolar 50-60 lira olsun isterler. Gördüğünüz gibi bunun bir sonu yok. Kur her ne olursa olsun daha fazlasını isteyecekler.

Onların istediği olsa ve dolar, mesela, 40 lira olsa ne olur? “İğneden ipliğe” her şeyin fiyatı artar. Hayat size daha pahalıya mal olur. Ama olsun, sonuçta “ihracat yapıyoruz,” bundan rahatsız mı olacaksınız?

Peki, ihracatçılar, özellikle tekstil, hazır giyim gibi sektörler, niye yüksek kur istiyorlar? Çünkü rekabet edemiyorlarmış. Kiminle? Mısır, Bangladeş gibi ülkelerle. Oralarda işçiler ayda 80 doların altında kazanıyor. Sanırım bizdeki asgari ücreti yüksek buluyorlar. Aslında demek istedikleri şu: dolar artsın ama ücretler kur artışı kadar artmasın; işçilik maliyeti düşük olunca ihracat da artar. Bu isteğin kazananı kim olur? Çalışanlar olmadığı kesin. Demeleri o ki verimlilik artışı, yüksek katma değer, marka yaratma gibi şeyleri boş verin. İşçiyi ucuza çalıştıralım yeter, “rekabet” ancak böyle sağlanırmış."

Yazının tamamı için tıklayın

Öne Çıkanlar