Ticaret Bakanı Bolat: İsrail ile ticareti devlet şirketleri yapmıyor
Türkiye Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Al Jazeera Net’e röportaj verdi. Bolat, “7 Ekim’de savaşın başlamasından bu yana ülkemizden İsrail’e yapılan ticarette %50 düşüş oldu. İptaller ve boykotlar nedeniyle düşüş artarak devam ediyor” dedi. Röportajın Türkiye-İsrail ticaretine dair konuşulduğu bölümü:
- İsrail’in Gazze savaşı insani açıdan büyük bir dram olarak devam ediyor ama yine de; İşin bir de ekonomik boyutu var. Bu dönemde savaştan bölge ticareti nasıl etkilendi?
İsrail-Filistin çatışmasının ikinci ayı geçti; Gazze’de yaşanan insanlık dramı dünyanın gözü önünde her gün yeni bir acı yaratıyor. Elbette bölgede yaşanan olayların ekonomik boyutları da var. Küresel ve bölgesel ekonomi olarak; Son yıllarda Kovid-19 salgını, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları, Rusya-Ukrayna savaşı gibi olayların etkisinde kalan bölge, artık İsrail-Filistin çatışmasından da etkileniyor.
Uluslararası kuruluşların hazırladığı tahminlere göre çatışma İsrail ve Filistin ile sınırlı kalırsa petrol fiyatlarına etkisi minimum düzeyde olacak. Ancak bu durumun gelişip İran gibi petrol üreten ülkelerin dahil olduğu bölgesel bir savaşa dönüşmesi durumunda varil fiyatının mevcut 76,5 dolar seviyesinin üzerine çıkabileceği ve bunun da küresel ve bölgesel ekonomiye olumsuz etkileri olacağı kesindir. Bölge şu anda enflasyonist bir dönemden geçiyor ve kırılgan bir durumda.
- Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi yönünde girişimlerde bulunuldu. 7 Ekim öncesinde İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret nasıldı?
2022 yılında İsrail’e ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 10 artarak 7,03 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde İsrail’den ithalatımız ise %19,7 artışla 2,4 milyar dolara ulaştı. İki ülke arasındaki ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 12 artarak 9,4 milyar dolara ulaştı. Ama bu artık değişti.
7 Ekim’den 4 Aralık’a kadar Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret yüzde 50’den fazla azaldı.
- Peki savaştan sonra İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret ne oldu?
İsrail ile ticaretimiz şu anda hem ihracat hem de ithalat açısından önemli ölçüde geriliyor. 7 Ekim 2023’ten 4 Aralık 2023’e kadar Türkiye ile İsrail arasındaki ticaret yüzde 50’den fazla azaldı. Ve hala düşüşte.
- Türkiye’de İsrail’i destekleyen markalara karşı yoğun bir boykot kampanyası sürüyor. Bunun ticarete etkisi oldu mu?
İsrail’in başlattığı insanlık dışı saldırıların ardından Türk vatandaşları ve şirketleri her geçen gün İsrail’e satışları durduruyor ve siparişlerini iptal ediyor. Sonuç olarak ticaret iki ay içinde %50’den fazla düştü.
“Devlet şirketleri İsrail ile ticaret yapmıyor. Gemiler özel şirketlerin”
İsrail ile mevcut ticaret, aralarında uluslararası şirketlerin de bulunduğu şirketlere kadar uzanmakta olup, İsrail’e transit ticarete konu ürünler için ülkemiz limanlarına gelen gemilerin bundan sonraki varış noktaları da bu çerçeveye girmektedir. İsrail ile mevcut ticareti, devlet şirketleri değil, aralarında uluslararası firmaların da bulunduğu şirketler gerçekleşiyor. İsrail’e yönelik olarak transit ticarete konu ürünlerde ülkemiz limanlarına uğrayan gemilerin sonraki destinasyonları da bu çerçevededir.
Ülkemiz Birleşmiş Milletler kapsamında bulunan yaptırımları tanıyor. Bu kapsamda İsrail’in terör saldırıları ile ilgili olarak da İsrail’e karşı BM’de alınacak tüm kararlara da öncülük etmeye çalışıyoruz.
Türkiye, Filistin’in haklı davasına tam desteğini ifade ediyor. Bu destek siyasetin ötesindedir ve devam etmektedir, Türkiye’nin Filistin’i yalnız bırakması hiçbir zaman mümkün olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.
Bu korkunç savaşın ardından İsrail ile bölge ülkeleri arasındaki ticari ilişkiler gelecekte nasıl şekillenecek?
Filistin halkına destek olmaya çalışan İslam dünyası, özellikle İsrail ürünlerini boykot ederek İsrail’i savaşı finanse edecek kaynaklardan uzaklaştırmaya çalışıyor.
Bu tür toplu eylemlerin devam etmesini bekliyoruz; Orta ve uzun vadede İsrail’in İslam bölgesi ülkeleriyle ihracat ve ithalat ticaret hacmi göreceli olarak azalacaktır. Ancak savaş bittikten sonra uzun zamandır beklenen iki devletli çözümün gerçekleşmesi halinde bölgede barışın, refahın ve kalkınmanın geri döneceğine inanıyorum.