TCMB Başkanı Erkan: Birinci önceliğimiz dezenflasyon, bundan taviz yok

TCMB Başkanı Erkan: Birinci önceliğimiz dezenflasyon, bundan taviz yok
TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye yönelik 18 milyar dolarlık ek kaynak vermesini değerlendirdi. Erkan "Dünya Bankası'nın yatırım paketi, yatırımcıların, Türkiye'nin potansiyelinin bir parçası olmadaki...

TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, Dünya Bankası'nın Türkiye'ye yönelik 18 milyar dolarlık ek kaynak vermesini değerlendirdi. Erkan "Dünya Bankası'nın yatırım paketi, yatırımcıların, Türkiye'nin potansiyelinin bir parçası olmadaki isteklerini yansıtıyor" diye konuştu. Erkan, sıkı para politikasının etkilerini 2024'te göstereceğini belirtti. Erkan, "Birinci önceliğimiz dezenflasyon, bundan taviz" yok dedi.

Erkan "Sıkılaştırıcı para politikasının 2024 yılında meyvelerini vermesiyle enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınacağını öngörüyoruz. Para politikasının aktarım mekanizması daha da iyileşecek. Ekonomide fiyat istikrarı ve finansal istikrar oluşuyor algısının sermaye hareketlerini devreye soktuğunu görüyoruz ve bunun devamı gelecek" dedi.

KKM'den çıkış için bilgi de veren Erkan, "Sistemin TL'ye dönme hızını sert düzeltmelere yol açmadan sakin, kararlı ve kademeli şekilde gerçekleştireceğiz. Kur artışının geçişkenliği enflasyon beklentilerinin çıpalanmadığı dönemlerde daha yüksek, şu anda da böyle bir dönemden geçiyoruz" diye konuştu.

TCMB Başkanı Erkan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açıklanan ekonomide 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program'a (OVP) ilişkin bugün gazetecilerin sorularını cevapladı. Kur artışındaki geçişkenliğin enflasyon beklentilerinin çıpalanmadığı dönemlerde daha yüksek olduğunu hatırlatan Erkan, şu anda da öyle bir dönemden geçildiğini söyledi. Sıkılaştırıcı para politikasının 2024 yılında meyvelerini vermesiyle iç talebin arza daha yakın bir seviyeye geleceğini ve enflasyon beklentilerini kontrol altına alacağını öngördüklerini belirten Erkan, “Kur ve enflasyon gelişmeleri konusundaki beklentileri zaman içinde çıpalamayı sağladığımızda, ortalama üzerinden yüksek çıkan bazı değerlerin zaman içinde her ay için yıldan yıla değişim olarak bakıldığında aşağı gelmesi söz konusu olabilir. Son olarak da bu konuda genel makro denge, bakanımızın da bahsettiği gibi rezervlerdeki gelişmeler ve DDM bakiyesi dengesi ve dezenflasyon hedefimiz” dedi.

“Enflasyonun üst bandından da üstünde seyretme ihtimalini artırdı”

“Sert fiyat hareketlerinin mümkün olduğu kadar az olduğu lakin dengenin evrildiği yönünde, sağlıklı şekilde algılandığı bir süreç olarak ilerlemekte ve bunda da kararlıyız” mesajını veren Erkan, enflasyon tahmininin değişmediğini, son Para Politikası Kurulu (PPK) karar metninde yer alan üst banttaki yüzde 62 sınırına işaret ederek, şunları ifade etti:

“Bununla birlikte fiyatlama davranışlarındaki tabii ağustostaki ölçülen bozulmayı da gördüğümüz zaman beklenenden de kötü olması, petrol piyasasından kaynaklanan maliyet yönünü yaygın baskıların daha güçlü ve uzun süreli etkili olacağının belirginleşmesi, enflasyonun üst bandından da üstünde seyretme ihtimalini artırdı. Şunu vurgulamak isterim ki bu süreçte OVP'ye katkı veren öncü kurumlarımızla sürekli iletişim ve bir takım çalışması halinde olduk. Sonuç olarak OVP için yukarı yönlü riskleri dikkate alan bir tahminle çıkmanın daha doğru olacağına karar verdik. Dolayısıyla oradaki 65 rakamını görüyorsunuz. Sıkılaştırma süreciyle alakalı sorularınız vardı, devam edecek mi etmeyecek mi diye. Son dönemde sıkça altını çizdiğimiz gibi TCMB olarak tüm araçlarımızla parasal sıkılaştırma sürecine enflasyonda belirgin bir iyileşme sağlanana kadar devam edeceğiz. “

“2024 yılında dezenflasyonun tesisi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız”

Sıkılaştırma süreci araçları içerisinde faiz, miktarsal sıkılaşma ve seçici kredi sıkılaştırmasının bulunduğunu, sürecin bu üç kanaldan yürütüldüğünü kaydeden Erkan, “Bir taraftan da sadeleştirme sürecini devam ettirerek Türk lirasını güçlendirecek adımları atmaktayız. Enflasyon hedef patikamıza 2024 yılı içinde ilk tasarladığımızdan bir miktar gecikmeli oturma riski ortaya çıkmış olmasına rağmen 2024 yılında dezenflasyonun tesisi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Bu bağlamda, fiyat ve miktar ayarlamalarının tümü zamanında ve etki analizleri ışığında devreye sokulacaktır” açıklamasını yaptı.
Erkan, makro ihtiyatı çerçevedeki miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaştırma ve sadeleştirme adımlarıyla atılan faiz adımlarının daha etkili hale gelmesini beklemek zorunda olduklarını anlatarak, bütüncül bir yaklaşımla parasal sıkılaştırmaya gerektiği ölçüde ve zamanda devam edeceklerini bildirdi.

“Hem brüt hem net rezervlerimizdeki seyir, takdire şayandır"

Döviz rezervlerinin birikmeye devam ettiğini açıklayan Erkan, “Ağustos ayı KKM dönüşü için vade dönümü için çok yüksek bir aydı, oldukça yüksek bir aydı. Ona rağmen hem bürüt hem net rezervlerimizdeki seyir takdire şayandır. Burada da tabii attığımız ekonomik adımların verimlerini de yavaş yavaş almaya başlıyoruz. KKM, DDM hesaplarının zaman içinde önce ağırlığının azalması ve bir süre sonra da devre dışı kalması parasal sistemin yerli para cinsinden dönmesi ve para politikası etkinliği açısından elzemdir” dedi.

“Mevduat faizlerinin yukarı çıktığını, daha uygun bir hale geldiğini gözlemliyoruz”

TCMB Başkanı Erkan, KKM düzenlemesinin sadeleştirme sürecindeki hedefin Türk lirasına güç kazandırmayı amaçladığını aktararak, “Yani daha çok Türk lirasına geçişi sağlamaktır ve onun enflasyon beklentilerine daha uyumlu hale gelmesini sağlamak için atılmış bir adımdır. Mevduat faizlerinin de bu adımla yukarı çıktığını, daha uygun bir hale geldiğini gözlemliyoruz. Amacımız, KKM bakiyesinin şu an itibarıyla yatay seyri, bakiyenin tedricen azalışı sürecinde TL enstrümanlarına ilginin giderek artmasıyla düzelen parasal dengeler üzerinden bunun gerçekleşmesi” değerlendirmesini yaptı.

KKM’de sakin ancak kararlı bir stratejiyle ilerleneceğini belirten Erkan, “Düşme hızını ne değiştirebilir? Sistemin liraya geçiş hızı, düşme hızını da değiştirecek bir
fonksiyon olarak görmekteyiz. Yine bu bir süreçtir, geçiş sürecindeyiz. Burada hepimizin Türk lirasına sahip çıkması, bu geçiş hızında da artırmamıza yardımcı olacaktır” dedi.
“Dolayısıyla burada da Türkiye'ye olan iştahın yüksek olduğu ve bunun da tahvil piyasasında yabancı yatırımcının artışını aşikar bir şekilde beklediğimizi öngörmek doğru olur” diyen Erkan, yaşanan süreçte geçiş sürecinin ardından dezenflasyon ve sonrasındaki istikrar sürecinde faiz rakamlarıyla ilgili öngörüde bulunmanın doğru olmayacağını kaydetti.

“Türk lirası enstrümanlarını tasarruf aracı olarak benimsemek Türk lirasına sahip çıkmaktır”

Sürece hep birlikte gözlemleyerek bütüncül bir şekilde bakmanın TCMB’nin adımları açısından elzem olduğunu ifade eden Erkan, “Yine bu konuyla birlikte hem fiyat tarafında doğru denge istikametinde seyretmemiz hem de gerekli makro ihtiyati tedbirlerle ikinci birinciye destek olacak şekilde para politikasının aktarım mekanizmasının daha da iyileşeceğini devam edeceğini öngörüyoruz. Dezenflasyon birinci önceliğimizdir, bundan taviz yok. Sistemin de Türk lirasına dönme hızını sert düzeltmelere yol açmadan, kademeli bir şekilde sakin, kararlı, kademeli bir şekilde yapacağız. Türk lirası enstrümanlarını tasarruf aracı olarak benimsemek Türk lirasına sahip çıkmaktır” dedi.

TCMB Başkanı Erkan, dijital Türk lirasına ilişkin ilk faz çalışmalarının geçtiğimiz aylarda sonlandığını, şu anda ikinci faz hazırlıklarının sürdüğünü hatırlatarak, “Birinci fazdaki çalışmalarımıza dair bulgularımızı yakın dönemde bir rapor olarak yayınlayacağız. OVP döneminde dijital Türk lirası çalışmalarımızı tamamlamayı planlıyoruz. Bu proje teknoloji açısından aslında bir vizyonu anlatmak istersem bu kapsamda dijital paranın yanı sıra dijital para teknolojilerinin ihracı da söz konusu olabilir” dedi.

Dünya Bankası ile ilgili görüşmelere ilişkin de açıklama yapan Erkan, “Ülke iş birliği stratejisi kapsamında görüşmelerimiz yoğunlaştı ve bu noktaya geldi. Yapacakları açıklamalarda belirtecekleri kaynak sektörel ve bölgesel çeşitlilik çok önemlidir. Bu hususlara dikkat edilmesi gerekir. Dolayısıyla bu tip yatırımlar doğru para ve maliye politikaları eş güdümlü çalışan kabine ve güçlü bir OVP'nin de tam desteği olarak görülmelidir” diye konuştu.

Öne Çıkanlar