Hakan Kara: Önce kamu kendi tasarrufunu yapmalı, vergi sistemi adil olmalı
Merkez Bankası eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara, Koç Üniversitesi ve TÜSİAD ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu'nda (EAF) düzenlenen ‘Makroekonomik Politika Yaklaşımları ve Sonuçları’ konulu sunumunda ekonomi yönetiminde genel kabul görmüş politikalara dönüldüğünü belirterek, “BM faizleri arttığı halde mevduat ve kredi faizleri bunu takip etmiyor. Ama sıkılaştırma var. Likiditeye fazla vurgu yapılıyor. Faiz yüksek ama talep yüksek değil. Ticari kredi faizlerini yükseltemiyorlar ve bunun için de mevduat faizini düşük tutmaya çalışıyorlar. Orada likidite devreye giriyor o konuda rekabet yok. Aktarımda linklerin kopması karmaşık bir regülasyondan kaynaklanıyor. Seçime kadar vakit kazanmak istiyor MB” dedi.
Bu notları hak etmiyoruz
Ekonomim'in haberine göre, yine seçimden sonra ödemeler dengesi krizi riskinin azaldığını dile getiren Kara, “O kaygılar bitti. Ancak büyük resimde hala düzeltilmesi gereken önemli bir şey var. Kamunun döviz pozisyonu ciddi anlamda bozuldu. KKM eridiği sürece MB’nin net pozisyonunun iyileştirmesi zor. Toplamda bakıldığında seçimden bu yana 70 milyar dolarlık kamu döviz pozisyonunda iyileşme var. Kredi Risk Primi (CDS)’lere bakıldığında bize benzeyen ülkeler ile yakınsadı. Böyle giderse not artırımları gelebilir. Hali hazırda 2001 düzeyinde kredi notlarımız. Bunu hak etmiyoruz” ifadelerini kulandı.
Sıkı kontrollü bir kur rejimi var
Öte yandan MB’nin çok sıkı bir kur rejimi uyguladığına dikkat çeken Kara, “Aktif bir şekilde dövizi yönetiyor. Sıkı kontrolü bir kur rejimi var. Sıkışıklık anında yukarı gitmesine izin veriyor. Spekülatif atak yaşama riski düşük” dedi.
Ne yapılması gerektiği konusunda ise Hakan Kara, “Önümüzdeki dönemde iki şey var parasal sıkılaştırmayı artırmak ve para ve maliye politikası koordinasyonunu sürdürmek lazım. Şu ana kadar bu koordinasyon çok iyi değildi. 2024’ün ilk yarısını kaybettik. Finansal koşullar sıkılaşırsa o zaman iki şey olacak aşırı kontrolü kur rejiminde. Çıkılacak sadeleşme olacak” ifadelerini kullandı.
Yıllık büyüme yüzde 2'lere düşecek
Büyüme tahminlerini de anlatan Hakan Kara, “Yılın ikinci yarısında yavaşlama olacak. Yıllık da yüzde 2’lere düşecek büyüme. Cari işlemlerde piyasadan daha iyimserim. Önümüzdeki dönemde cari açık hızlı şekilde iyileşmeye devam edecek. Altın ithalatı da 12 milyar dolara düşmesini bekliyoruz. Bu yıl cari açık 20 milyar doların altında gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bu döviz kurunu MB daha kolay yönetebilecek. Sermaye akımında iyileşme olursa döviz likiditesi de iyi olacak” dedi.
Bu dönemde iç talebin yavaşlamaya devam edeceğini aktaran Kara, “Enflasyon tarafında 15 senedir bozulma var. Su götürmez sıkılaşma var ama daha fazlasını yapmak lazım. Hizmet sektörü bir kez artmaya başladığında transatlantik gibidir yönünü değiştirmek zor olur. Bunu kırmak da kolay olmayacak” diye konuştu.
İletişim değil eylem zamanı
Enflasyon beklentileri konusunda ise Kara, bu yıl sonu için yüzde 36 ve 2025 içinde yüzde 14 beklentisinin çok iddialı oranlar olduğunu vurgulayarak, “Ama rakamlara takılmamak lazım. MB’nin bu konuda kredibilitesi çok zayıf. Sonuçta insanları ikna edebilmiş değiliz. İletişim değil eylem zamanı. MB kendi tahminleri ile gerçekleşmeler arasında 7 senedir aşağıda kalan bir tahmin var” dedi.
Para maliye politikasında koordinasyonunun güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Kara, “Para politikası tarafı gerekeni yapacak ama maliye politikasında tasarruf yapmalı. Yoksa inandıramıyor. Önce kamu kendi tasarrufunu yapması, vergi sistemini değiştirerek tabana yayarak adil veri sistemi oluşturmalı. Bunlar görülürse mutlu oluruz. Uzun vadeli enflasyonda resmi tahminler konusunda çok umutlu değilim” ifadelerini kulandı.