CHP’li Karatepe ile Şimşek görüşmesinde neler konuşulacak? 'AKP'yle iş tutmayacağız, bakana önerilerimizi ileteceğiz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la Özgür Özel'in temaslarının ardından daha sık duymaya başladığımız bu süreç sebebiyle CHP'ye yönelik eleştiriler de yok değil. CHP'nin iktidarla müzakere yolunu seçmesinin kabul edilemez olduğunu düşünen bir kesim eleştirilerini yüksek sesle dillendiriyor. Ama CHP yönetimi müzakere ve mücadeleyi aynı anda sürdürmekte kararlı olduğunu ifade ederek bir yandan itirazlarını dile getirdiği mitingler düzenlerken ve açıklamalar yaparken diğer yandan da iktidarla temaslarını sürdürüyor.
Görüşme pazartesi günü saat 10:00'da; gündem vatandaşın gündemi
Erdoğan - Özel görüşmelerinin ardından başlayan CHP Gölge Bakanları ile hükümette görev alan bakanların görüşmeleri de bu kapsamda devam ediyor. Bugüne kadar Dışişleri, İçişleri, Sağlık ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanları CHP'deki ilgili genel başkan yardımcılarıyla (gölge bakanlar) görüşme gerçekleştirdi. Şimdiyse sıra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile CHP'nin Hazine ve Maliye Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yalçın Karatepe'nin görüşmesinde.
24 Haziran Pazartesi günü saat 10:00'da gerçekleşecek görüşmeye diğer görüşmelerden daha yoğun bir kamuoyu ve medya ilgisi var. Zira bu görüşmede temmuz ayında memur ve emeklilere verilecek enflasyon farkının yanı sıra düşük emekli ücretlerinin yükseltilmesi, asgari ücrete ara zam yapılması gerekliliği gibi toplumu direkt ilgilendiren konular masaya yatırılacak; Karatepe partisinin önerilerini ve eleştirilerini Şimşek'e iletecek.
Hal böyle olunca CHP'de bu görüşme için kapsamlı bir hazırlık yapılıyor. Karatepe başkanlığındaki bir ekip Şimşek'e iletilecek konu başlıkları üzerine çalışmalarını; Şimşek'e sunulacak raporları, dosyaları tamamlamak üzere.
Erdoğan-Özel arasındaki ikinci görüşmede Özel'in ekonomiye ilişkin toplumun taleplerini iletmesi üzerine Erdoğan'ın bazı adımların neden atılamayacağına dair “Bakan Şimşek gelip size açıklasın” dediğini ifade eden Karatepe, Şimşek'le görüşmenin bu öneriden sonra gündeme geldiğini söyledi.
9 günlük resmi tatilinin önemli bir kısmını görüşmeye dair hazırlıklarını yaparak geçiren Yalçın Karatepe Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’a konuştu.
'AKP'yle iş tutmayacağız, bakana önerilerimizi ileteceğiz'
Pazartesi günü vatandaşın gündeminde olan konuları masaya götüreceklerini ifade eden Karatepe, “Biz AKP'yle ya da MHP'yle oturup bir ekonomik program üzerinde çalışmayacağız. Böyle bir düşüncemiz yok. Biz onlarla iş tutmak için değil vatandaşın karşı karşıya kaldığı sorunları ve bizim bunlara yönelik çözüm önerilerimizi bakana ileteceğiz” dedi.
'Açlık sınırının 6-7 bin lira altında kalan asgari ücretle hayat idame ettirilebilir mi?'
Temmuzda asgari ücrete artış yapılmasının bir zorunluluk olduğunu belirten Karatepe, “İktidar artış yapılmayacağını ima etti. İyileştirme yapılmayacakmış gibi görünüyor. Bu kabul edilebilir bir şey mi? Mayıs ayı itibariyle Türk-İş'in açıkladığı açlık sınırı 19 bin liraya ulaştı. Asgari ücret 17 bin 2 lira. Mayıs ayı itibariyle bile açlık sınırının 2 bin lira altında bir asgari ücretten bahsediyoruz. Şimdi siz bunu aralık ayına kadar sabit tutacaksınız. O döneme kadar çıkacak enflasyonu, özellikle gıda enflasyonunu dikkate aldığımızda açlık sınırının 6-7 bin lira altında kalan bir asgari ücretle vatandaşın hayatını idam ettirmesini bekleyebilir misiniz?” ifadelerini kullandı.
'Asgari ücrete iyileştirme yapılması zorunluluk'
Enflasyona vatandaşın yol açmadığını belirten Karatepe, “Sorumlu olmadıkları bir şeyin bedelini vatandaşa çıkarmak doğru değil. Dolayısıyla asgari ücrete bir iyileştirme yapılması hem ekonomik olarak hem ahlaken de insani bir zorunluluk. Bunu görüşmede de ifade edeceğiz” dedi.
''Ekonomi büyüyor' diye övünüyorlarsa büyüme oranında emekliye ek artış yapılsın'
Emekli aylıklarını da gündeme getireceklerini söyleyen Karatepe, bu konuya ilişkin şunları söyledi:
“16 milyon emekli var. Emeklilerin yaklaşık 4 milyonunun kök aylıkları 10 bin liranın altında. Hazine desteğiyle 10 bin liraya tamamlanıyor. Biz kök aylıklardan başlayarak bütün aylıkların ciddi şekilde iyileştirilmesini talep ediyoruz. Şimdi bir iyileştirme yapılacak. Yasadan gelen bir zorunluluk bu. Ama biz bunun yeterli olmadığını düşünüyoruz. Enflasyon verilerine ilişkin çok ciddi şüpheler olsa da açıklanacak enflasyon oranı üzerinde bir artış zaten zaruri. İlk 6 aylık enflasyona göre -TÜİK'in ne açıklayacağını bilmemekle birlikte- muhtemelen yüzde 25 civarında bir artış olacak. Önerimiz büyüme oranlarının dikkate alınması. İktidar neyle övünüyor? 'Ekonomiyi ne güzel büyütüyoruz. Milli gelir ilk çeyrekte yüzde 5,7 oranında büyüdü' diyor. Peki, büyümeden emekliler pay almayacak mı? Madem ekonomimiz büyüyor; biz bu 5.7'nin de 6 aylık enflasyona göre hesaplanacak emekli maaşı artış oranına eklenmesini önereceğiz.”
'Bakanı kanuna uymaya davet edeceğim'
Tarım politikalarına dair ciddi eleştirileri olduğunu söyleyen Karatepe, “Bakanı tarım alanında kanuna uymaya davet edeceğim. Tarım Kanunu'nda tarımsal desteklerin milli gelirin yüzde birinden az olamayacağına ilişkin madde var. AKP iktidarı boyunca bu oranlara hiç ulaşılamamış. Kanunun emrettiğinin beşte biri oranda tarımsal destek sağlanmış. Dolayısıyla tarımsal desteklerin en az kanunun emrettiği seviyeye getirilmesi için çağrıda bulunacağız bakana” dedi.
'Yüksek gelir gruplarının daha yüksek oranlarla vergilendirilmesini talep edeceğiz'
Vergide adaleti çok önemsediklerini ve bu konuda kapsamlı öneriler sunacaklarını ifade eden Karatepe, “Türkiye'deki vergi sisteminin adil olmadığını, verginin önemli bir kısmının düşük gelirlerin üzerinde omuzlarında olduğunu söyleyeceğiz ve yüksek gelir gruplarının daha yüksek oranlarla vergilendirilmesini talep edeceğiz” diye konuştu.
'44 şirketten 38'i zaten vergi vermiyor ki'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın vergi düzenlemeleri konusunda hazırlığı olduğuna dair haberleri takip ettiğini kaydeden Karatepe, “Basına yansıyan başlıklar arasında bizim desteklediğimiz şeyler de var eleştirdiğimiz şeyler de. Kurumlar Vergisi'nin arttırılacağı söyleniyor. Bu güzel. Ama manşetlik düzenlemeler de varmış. Kamu Özel İşbirliği'nde faaliyet gösteren şirketlerin Kurumlar Vergisi oranının yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkarılacağı yazılıyor. 5 puanlık bir artış.
Buraya kadar güzel. Ama aynı düzenlemenin detayına baktığınızda bu kapsama giren 44 şirketten sadece 7 tanesinin matrah (vergiye tabi tutar) beyan edip vergi ödediğini Maliye Bakanlığı söylüyor. 38 tanesi zaten hiç matrah beyan etmemiş. Yani 'hiç gelirim yok' demiş. Hiç vergi ödemeyen birisinin vergi oranını yüzde 100'e çıkarsan sonuç doğurmaz ki. Dolayısıyla bu şirketlerden gerçekten vergi alınmasını sağlayacak düzenlemeler önereceğiz.”
'Sıra çocukların bayram harçlığına mı gelecek?'
Hazine ve Maliye Bakanlığının yeni vergi düzenlemeleri hazırlığındaki yurt dışı çıkış harçlarındaki artışın seyahat özgürlüğü önünde engel olduğunu, 150 liranın bile yurt dışı çıkış harcı için fazla olduğunu söyleyen Karatepe, aynı çalışmada motokuryelerin kazancına, garsonların aldığı bahşişlere de vergi getirilmesi gibi başlıklar olduğunu anlattı. Söz konusu düzenlemede işverenin, garsonların bahşiş gelirleri için ayrı bir hesap açmasının, bahşiş gelirinin çalışan başına aylık asgari ücreti aşmamasının ve bu gelirlerde yüzde 10 kesinti yapılmasının önerildiğini anlatan Karatepe, “Siz çok para kazananı yeterince vergilendiremiyorsunuz ama sonra dönüp garsonların bahşişini vergilendiriyorsunuz. Sonra da çocukların bayram harçlığına mı sıra gelecek? Garsonlar zaten asgari ücret bile almıyorlar muhtemelen çalıştıkları yerden. Kuryeler kısa sürede ürün yetiştirmek için hayatlarını riske atıyor. Bu insanların üç kuruşunu vergilendirmek mi sizin çözümünüz?” dedi.
'Gücünüz yetiyorsa kurumları yüzde 100 vergilendirin'
Emlak vergisinden muafiyetlerin kaldırılacağının da söylendiğini kaydeden Karatepe, “Babadan kalma bir evi olan emekli bir vatandaşımızı düşünün. 10 bin lira emekli aylığı alıyor, 10 bin lira da kira geliri elde ediyor. Bu durumda olan çok sayıda yurttaş var. Şimdi siz muafiyeti kaldırıp bunun tamamını vergilendirecek misiniz? Gücünüz yetiyorsa kurumları vergilendirin aynı şekilde” diye konuştu.
'2 milyon şirket toplam verginin sadece yüzde 10'unu ödüyor'
Şimşek'le görüşmede vergiyi tavana değil tabana yayacak düzenlemeler önereceklerini ifade eden Karatepe, “Şu anda üst gelir gruplarının vergilendirilmediğini biliyoruz. Türkiye'de 2 milyonun üzerinde şirket var. Bunların tamamının ödediği toplam vergi genelin yüzde 10'unu oluşturuyor.
Bunun kabul edilebilir bir tarafı var mı?” diye sordu.
'Kredi kartı kullanmak zorunda olan düşük gelirliler en yüksek faizi ödüyor, üstüne de vergi'
Parası olmadığı için kredi kartına borçlanarak harcama yapan milyonlarca vatandaş olduğunu hatırlatan Karatepe, “Bugün en yüksek faizlerden birini kredi kartlarına ödüyoruz. Diyelim 20 bin lira kredi kartı borcumuz var. Bunun aylık faiz oranı yüzde 4 buçuk civarında. Yani bin liraya yakın faiz ödüyoruz aylık. Bununla da sınırlı değil. Sonra dönüp bu ödediğiniz bin lira faizin üzerinden 300 lira da devlete vergi ödüyoruz, yüzde 30. Kamu Özel İşbirliği'nde faaliyet gösteren şirket sıfır matrah beyan ediyor ve vergi ödemiyor ama kredi kartıyla borçlanmak zorunda olan vatandaşa yüzde 4 faiz üzerine yüzde 30 vergi ödüyor. Ve bu insanlar imkansızlıklar sebebiyle kredi kartı ile borçlanıyor. Biz bunun sıfırlandırılmasını talep edeceğiz” ifadelerini kaydetti.
'Ek hesabından para çekmek zorunda kalan düşük gelirliden milyarlarca lira vergi alınıyor'
Ek hesap olarak adlandırılan kredili mevduat hesaplarına da dikkat çeken Karatepe, şunları söyledi:
“Milyonlarca vatandaşımız oradan para çekiyor. Şu anda en pahalı kredi o. Aylık yüzde 5. Bu aylık yüzde 5'in üzerine de yüzde 30 vergi ödüyorsunuz. O hesaplarda biriken borçlar 262 milyar liraya ulaşmış. Mehmet Şimşek göreve geldiğinde 116 milyar liraydı. Vatandaş keyfinden mi gidip o hesaplardan kredi kullanıyor yoksa zorunluluktan mı? Kim o hesaplardan para kullanıyor biliyor musunuz? Emekliler, asgari ücretliler. Çünkü bitiyor parası, oradan nakit çekiyor. Ek hesabından 300 lira, 500 lira çeken binlerce vatandaştan milyarlarca aylık vergi alıyorsun. Biz bu verginin de sıfırlanması istiyoruz.”
'Varlık fonu ve denetlenmeyen tüm diğer fonlar bütçe içine alınsın'
Varlık Fonu'nu da gündeme getireceklerini söyleyen Karatepe, “Varlık Fonu paralel bütçe olarak faaliyet gösteriyor. İçindeki şirketlerde neler yapıldığı bilinmiyor. Biz fonun kapatılmasını ve bütçeye aktarılması gerektiğini söylüyoruz. Ayrıca AKP başka denetlenmeyen fonlar da kuruyor. Başta Varlık Fonu olmak üzere bu fonların bütçe içerisine, kamu denetimine şeffaf bir biçimde alınması gerektiğini ifade edeceğiz. Şeffaflık isteyeceğiz” diye konuştu.
'TÜİK, 'bizde fiyat verisi yok' açıklaması yaptı; istihareye mi yatıyorsunuz?
TÜİK verilerinin şeffaf olmasını da isteyeceklerini kaydeden Karatepe “TÜİK'in verilerinin güvenilmez olduğunu biliyoruz. Ama hayatımda ilk kez bu kurumdan 'Bizde fiyat verisi yok' diye açıklama duydum geçen ay. DİSK'in açtığı davayı kazanmasının ardından yaptı bu açıklamayı. Elinizde fiyat yoksa ölçümü neye göre yapıyorsunuz? İstihareye mi yatıyorsunuz? Bu vatandaşın aklıyla alay etmek. Ben o verilerin TÜİK'te olduğunu biliyorum. CHP olarak iktidara geldiğimizde ilk yapacağımız iş TÜİK'in geçmişe yönelik bütün bu verilerini açıklayıp gerçek durumun ne olduğunu kamuoyuyla paylaşmak olacak” dedi.
'Asgari ücreti artırmak bütçeye fayda sağlar'
Karatepe sıraladığı tüm konu başlıklarına ilişkin 'Kaynak yok' argümanını kabul etmediklerini ifade ederek şunları söyledi:
“'Kaynak yok' gerekçesi gerçek değil. Örneğin asgari ücretin kaynakla hiç ilgisi yok. Asgari ücret özel sektörü ilgilendiriyor. Yani asgari ücrete yapılacak bir artış bütçe üzerine yük değil, hatta bütçeye fayda sağlar. Vergi dilimleri yükseleceği için gelir vergisi ödenecek.
Bir kısmı sosyal güvenlik primi olarak yine Hazine'nin ya da Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kasasına girecek. Dolayısıyla asgari ücreti artırmamanın gerekçesi olarak bütçe ya da kaynak yetersizliği sunulamaz. Çünkü bütçeye fayda sağlayan bir unsur.”
'1,2 trilyonluk faize kaynak var, emekliye kaynak yok mu?'
İktidarın ve Mehmet Şimşek'in kaynak yetersizliğini, bütçe olanaksızlıklarını gerekçe sunabileceği başlığın emekli aylıklarında artış olabileceğini ifade eden Karatepe, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sosyal Güvenlik Kurumu'nun verilerine baktığımız zaman kurumun gelirlerinin giderlerinin yüzde 104'üne ulaştığını görüyoruz. Yani bir açık yok. Ama illa ki bir kaynak gerekecekse o kaynağı söyleyelim; bu sene alınmasından vazgeçilen 657 milyar liralık kurumlar vergisi var. Alın o vergiyi ve onunla emekliye zam yapın. Bu sadece bir örnek. Yani emekliye artış yapmak için de 'bütçe olanakları yetersiz' argümanını doğru bulmuyorum. İkinci bir örnek yabancılara ödediğiniz yüksek faizi nereden buluyorsunuz? Siz 2024 yılı bütçesinde 'yüzde 50-60 faiz ödeyeceğiz' hesaplamasını yaptınız, onun kaynağı nerede? Bütçede 1.2 trilyon liralık faiz ödemesi var. Buna kaynak buluyorsunuz da emeklilere vereceğiniz birkaç yüz milyara -ki o kadar da tutacağını sanmıyorum- kaynak bulamıyorsunuz. Yani kaynak var. Tüm bunları ve fazlasını bakana doğrudan ifade edeceğiz.”
Sorun kaynak değil tercih sorunu
Sorunun kaynak değil tercih sorunu olduğunu ifade eden Karatepe, TÜİK'in hesaplama hataları, vergi adaleti, asgari ücret artış hesaplamaları, alternatif kaynakları içeren dosyaları da Bakan Şimşek'e sunacaklarını söyledi.
'Müzakere ve mücadele eşzamanlı yürüyecek'
Görüşme sonrasında iletilen başlıklarda bir adım atılıp atılmayacağına dair bir öngörüsü olmadığını belirten Karatepe, “Bizim önerdiğimiz her şey mantıklı” derken iktidarla yaptıkları görüşmelere gelen eleştirilere dair de şunları söyledi:
“Biz mücadeleyi bırakıp müzakere eden bir siyasi parti değiliz. Eşzamanlı olarak, bir taraftan müzakere ederken diğer taraftan mücadele ediyoruz. Pek çok miting yaptık. Şimdi 30 Haziran'da Gebze'de düzenleyeceğimiz 'Geçinemiyoruz' mitingine hazırlanıyoruz.