Eğitim-Sen'den deprem bölgesinde eğitim raporu

Eğitim-Sen'den deprem bölgesinde eğitim raporu
Eğitim-Sen deprem bölgelerinde eğitim sisteminde yaşanan aksaklıklara ilişkin rapor hazırladı. Raporda, "Eğitime eşit erişim sağlanması için bölgesel farklılıklar gözetilerek özel projeler geliştirilmelidir" ifadeleri kullanıldı.

Eğitim-Sen, Türkiye'nin deprem kuşağında yer alan bölgelerinde eğitim ve barınma sorunlarını ele alan kapsamlı bir rapor hazırladı. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen büyük depremlerin ardından eğitim sisteminde yaşanan ciddi aksaklıklar ve zorluklar, raporda detaylı bir şekilde ortaya kondu. Raporda, "Deprem bölgelerinde yaşanan yıkımın üzerinden 20 ay geçmesine rağmen, okullarda başta bina ve fiziksel altyapı eksiklikleri olmak üzere, temizlik, içilebilir suya erişim hem eğitim emekçileri hem de öğrenciler için başlıca sorunu oluşturmaktadır. Ayrıca barınma ve ulaşım gibi en temel ihtiyaçlar hala en önemli sorun alanlarından olmaya devam etmektedir." denildi.

"Eğitim altyapısı yetersiz"

Okulların fiziksel altyapısı, öğrencilerin güvenli bir ortamda eğitim almalarını sağlayacak nitelikte olmadığı belirtilen raporda, "Eğitim binalarının yetersizliği, geçici konteyner sınıflarla çözülmeye çalışılsa da uzun vadede bu durum öğrencilerin eğitiminin aksamasına ve eğitimin niteliğinin düşmesine neden olmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

"Uygun barınma alanlarına erişim hala en acil ihtiyaç"

Konteynır kentlerdeki altyapı sorunları, deprem sonrası yaşamın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için önemli bir engel teşkil ettiği belirtilen raporda, "Elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinde yaşanan yetersizlikler, konteynır kentlerde yaşayan insanların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürmektedir. Öte yandan, hijyen sorunları konteynır kentlerdeki başlıca problemler arasında yer almaktadır. Temiz suya erişim, atık yönetimi ve hijyen koşullarının sağlanamaması, halk sağlığını tehlikeye atmakta ve salgın hastalıkların ortaya çıkma riskini artırmaktadır. Kentler, yıkımın etkisi ve yarattığı sonuçlar ile sürekli bir toz tabakası ve asbest riski altındadır" ifadeleri kullanıldı.

"Psikososyal destek çalışmaları yetersiz"

Psikososyal desteğe erişim, travma ve yas yaşayan hem öğrenciler hem de öğretmenler için orta ve uzun vadede önemli bir ihtiyaçtır. Deprem sonrası öğrenciler, ağır travmalar yaşamış ve bu travmaların eğitime olan etkisinin büyük olduğu vurgulanan raporda, "Öğrencilerin psikososyal destekten yoksun kalmaları, öğrenme süreçlerine katılmalarını zorlaştırmakta, okul terklerini arttırmaktadır. Psikososyal destek yetersizliği, öğrenci başarısında ciddi düşüşlere yol açmaktadır. Depremden etkilenen bölgelerde görev yapan eğitim emekçileri de büyük travmalar ve zorluklar yaşamaktadır. Aile bireyleri ve yakınlarının kayıpları, konut kayıpları, psikolojik travmalar ve iş yükünün artması, eğitim emekçilerinin motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Ayrıca, eğitim emekçilerinin deprem sonrası süreçte yeterli psikososyal destek alamadıkları görülmektedir" ifadeleri kullanıldı.


Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar