Türkiye’ye göre AB’nin pusulası şaştı
Türkiye, Avrupa Birliği’nin (AB) 21 Mart’ta onaylayarak kamuoyuna duyurduğu “Güvenlik ve Savunma için Stratejik Pusula” metninden memnun olmadı. Ankara, metinde Doğu Akdeniz ile ilgili anlaşmazlığa Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti bakış açısıyla değinilmesine, NATO üyesi olmasına karşın güvenlik işbirliğinin sığ bir yaklaşımla ele alınmasına ve tam üyelik adayı değil ortak olarak bahsedilmesine tepki gösterdi.
BBC Türkçe’nin haberine göre, Stratejik Pusula’da AB’ye aday ülke olarak bahsedilmeyen Türkiye, sadece ortaklar kısmında yer alıyor. Metnin giriş bölümünde “ABD, Norveç, Kanada, Birleşik Krallık ve Japonya gibi aynı değerlerin ve çıkarların paylaşıldığı ortaklarla işbirliğinin artırılması” hedefi kaydediliyor.
Böylece Türkiye AB tarafından, kendisi gibi NATO üyesi olup da AB’de yer almayan Avrupalı ülkeler Norveç ve İngiltere’den dışlanıp ayrı bir kategoriye konuyor. Ankara da bu durum dışlayıcı bir tavır olarak görülüyor.
DOĞU AKDENİZ
47 sayfalık Stratejik Pusula, Türkiye’den iki yerde bahsediyor. İlki “Stratejik Çevremiz” başlıklı bölümün Doğu Akdeniz ile ilgili kısmında. Özellikle 2019 ve 2020 senelerinde Türkiye ile Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti arasında Doğu Akdeniz’de yaşanan deniz yetkilendirme alanlarına ilişkin gerilimin olduğu gibi kaldığını, bunun da AB üye ülkelerin egemenlik haklarına dönük provokatif ve tek taraflı eylemlerden kaynaklandığını belirten Stratejik Pusula, Türkiye’yi düzensiz göçü bir araç olarak kullanmakla da suçluyor.
Türkiye’nin Dışişleri Bakanlığı açıklaması aracılığıyla gösterdiği tepkinin ana kaynağı da bu ifadeler. Bakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada, metnin Doğu Akdeniz bölümünün Yunanistan ve Kıbrıs tarafından AB’ye dikte ettirildiği görüşü belirtilirken, pusulanın bu haliyle “uluslararası hukuka, teamüle ve hatta AB’nin kendi müktesebatına aykırı ve gerçeklikten kopuk olduğu” kaydedildi.
NATO ORTAKLIĞI VURGULANMADI
Ankara’nın tepki gösterdiği bir başka unsur ise Türkiye’ye ve temsil ettiği bölgesel ve kurumsal kimliğe yeterince vurgu yapılmaması. Bu durum Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya, “Son günlerde yaşanan gelişmeler göz önüne alındığında belgenin gerçekleri ve doğruları bu şekilde ıskalamış olması ve tam üyelik adayı olan bir NATO müttefikini bu denli sığ bir bakışla ele alması AB için bir vizyonsuzluk ve talihsizliktir” ifadeleriyle yansıdı.