İstanbul Boğazı’ndaki deniz çayırları şamandıralarla korunacak

İstanbul Boğazı’ndaki deniz çayırları şamandıralarla korunacak
Denizlerin nefes almasını sağlayan oksijen yatakları olan deniz çayırları, günde 14 yılda ise 5 bin litre oksijen üretiyor. İş Bankası’nın TÜDAV ile hayata geçirdiği “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projesinde şamandıralama aşamasına geçildi.

Türkiye İş Bankası, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak, ekolojik dengeye ve sürdürülebilirliğe destek olmak amacıyla yürüttüğü çalışmalarına devam ediyor. Bankanın Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) iş birliğiyle geçen yıl hayata geçirdiği “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projesinde ikinci faz olan şamandıralama aşamasına geçildi. Projede İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’nde araştırma şamandıraları üzerindeki sıcaklık ölçüm cihazları sayesinde elde edilecek düzenli veriler sayesinde iklim değişikliği etkilerinin izlenmesi de sağlanacak.

Tasarlanan şamandıraların bağlanacağı tonozlar, Marmara Denizi tür çeşitliliğine katkı sağlarken, proje ile bölgede yapılan balıkçılık, dalış, seyir faaliyetlerinde farkındalık oluşturulacak. Şamandıraların altında oluşacak doğal resifler sübye ve kalamarlara da ev sahipliği yapacak.

samandira-gorsel-1.jpg

Projenin yeni etabı için şamandıraların atıldığı bölgeler arasında yer alan Beykoz açıklarında, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem ile TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk’ün katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi.

Erdem: “Denizler için çözüm geliştirmeye her zamankinden çok ihtiyaç var”

"Geçmiş temmuzların en sıcak gününde bir araya geldik, yeni iklim düzenine alışmaya çalışıyoruz. İş Bankası niye bu projede diye sorarsanız , 100 yıllık bir çınarın beraberinde getirdiği sorumlulukla doğal mirasa sahip çıkmak için" diyerek sözlerine başlayan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem, iklim değişikliği tehdidine karşı tüm kurumlara önemli sorumluluklar düştüğünü belirterek, denizlerdeki biyolojik çeşitliliğin korunması, kirliliğin azaltılması ve bu güzelliklerin nesiller boyu devam etmesi için sürdürülebilir çözümler geliştirmeye, bilinçli adımlar atmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu söyledi.

“Denizler bizim, gelecek bizim” yaklaşımıyla başlattıkları çalışmalarda denizlerin korunmasına, bilimsel bilginin artırılmasına ve araştırma kapasitesinin geliştirilmesine katkıda bulunmayı hedeflediklerini belirten Erdem, “Geçen yıl ilk adımını attığımız ‘Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları’ projesiyle Marmara Denizi’nin sağlığı için kritik öneme sahip Posidonia oceanica deniz çayırlarının bulunduğu alanların haritalandırılmasını, üzerindeki atıklardan temizlenmesini ve korunmasını amaçlıyoruz. Daha birinci yılımızda denizlerin akciğeri olarak bilinen iki yeni deniz çayırı alanı keşfedilmesi, oksijeni tükenmekte olan Marmara Denizi için sevindirici bir gelişme oldu. Hem harcanan çabaların karşılığını almanın mutluluğunu yaşadık hem de daha fazlası için daha da motive bir şekilde yolumuza devam ettik. 100. yılımızda projenin etkisini artırmak için yeni bir aşamaya geçiş yapıyor, şamandıralama çalışmalarını başlatıyoruz.” dedi.

81 İlde 81 Orman projesi tekrar başlıyor

İzlem, Bankanın doğrudan operasyonlarından kaynaklanan emisyonları azaltma stratejisi kapsamında karbon-nötr banka olma hedefini 2035’ten 2026’ya çektiklerini, Net Sıfır Bankacılık Birliği üyesi olarak sağladıkları kredilerden kaynaklanan emisyonları azaltmak için de önemli taahhütlerde bulunduklarını anımsattı. Erdem, “Doğadaki ekolojik dengenin korunması ve yaşamın sürdürülebilirliğine dair projelerimiz denizlerle sınırlı değil. Gelecek nesillere yemyeşil bir dünya bırakabilmek, ülkemizdeki ormanlık alanları çoğaltarak doğayı korumak ve çevre bilincini artırmak amacıyla 2008-2017 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz, 81 İlde 81 Orman projemizi 100. yılımızda yeniden başlattık. Önümüzdeki 5 yıl içinde yine ülkemizin her yerinde 2,2 milyon fidanın dikimini gerçekleştirmek üzere yola çıktık” diye konuştu.

soldansaga-tudav-baskani-prof-dr-bayram-ozturk-is-bankasi-genel-mudur-yardimcisi-izlem-erdem-gorsel.jpg
BAYRAM ÖZTÜRK - İZLEM ERDEM

Öztürk: “Şamandıralar sayesinde iklim değişikliği de izlenecek”

TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise projenin yeni aşamasında temmuz ayı içinde; deniz çayırları örtüsünün başladığı yerlere toplam 10 adet mapa ve şamandıra yerleştirileceğini belirtti. İlk 2 şamandıranın, ince deniz otu ya da Zostera marina olarak bilinen deniz çayırlarına ev sahipliği yapan Büyük Liman ve Beykoz – Sultaniye açıklarına yerleştirildiğini, temmuz ayında 8 yeni araştırma şamandırasının daha Marmara Adaları bölgesinde Narlı Köyü ve Paşalimanı Adası olmak üzere deniz çayırlarının bulunduğu alanlara atılacağını söyledi.

Öztürk, “Böylece, ilk kez Marmara’ya sadece deniz çayırlarının korunmasını amaçlayan şamandıralar yerleştirmekle kalmayacağız aynı zamanda iklim değişikliğini de izleyecek sistemleri konumlandıracağız. Deniz suyu sıcaklıklarının artışı, küresel ısınmanın en önemli göstergelerinden biri. Proje kapsamında şamandıralara yerleştirilecek sıcaklık ölçüm cihazlarıyla düzenli olarak elde edeceğimiz deniz suyu sıcaklığı verileri, iklim değişikliğinin etkilerini anlamamıza önemli katkılar sağlayacak. Su sıcaklıkları arttığı için yurt dışından deniz canlılarının ölüm haberlerini alıyoruz , şu an Marmara için böyle kötü bir haber yok. Avrupa veya ABD'de 100 yıllık veri setleri mevcut, bizde bu çalışmayla kendi veri setimize ulaşacağız. Maalesef denizin dibine ölçüm için atılan cihazların yerinden alınıp satıldığını ya da hurdacılara götürüldüğünü de gördük. Şamandıraları gören teknelerden beklentimiz buraya çapa atmamaları çünkü altında deniz çayırları var, bunun yerine şamandıraya mapa ile demir almalarını isteriz. Atılan çapalar ya da insan eliyle sökülen deniz çayırlarının yerine yenisinin gelmesi çok zor. Boyları 1 metreye kadar uzayabilen deniz çayırlarının ekimi yapılabiliyor ama çok pahalı olduğu için Türkiye'de böyle bir çalışma yok.

Şamandıralar, balıkçıların av alanlarını kısıtlamıyor

Şamandıraların bağlanacağı tonozların zaman içinde Marmara’da biten sübye ve kalamarlar için yaşam alanı oluşturacağını düşünüyoruz. Ayrıca deniz çayırları alanlarına yerleştirilen bu mapa ve şamandıralarla bölgede yürütülen faaliyetlerde (balıkçılık, dalış, su sporları ve tekne, gemi geçişleri vb.) farkındalık sağlamayı hedefliyoruz. Toplam 10 adet şamandıraya zarar verilmemesine özellikle dikkat çekmek istiyoruz.” diye konuştu.

Öztürk, atılan şamandıralar için bütün yetkili kurumlardan izin alındığının ve sığ sularda olduğu için balıkçıların av alanlarının kısıtlanmadığının ve deniz trafiğinin de etkilenmediğinin altını çizdi.

Marmara’da yeni Posidonia oceanica deniz çayırı yatakları bulundu

Projedeki geçmiş çalışmalara ilişkin de bilgi aktaran Öztürk, “2023 yılında Marmara’da yeni Posidonia oceanica deniz çayırları yatakları bulduk ve bunların sonuçlarını bilimsel dergilerde yayımladık. Beş bin metrekarelik üç yeni alan bu çiçekli bitkinin yeni yayılım alanı oldu. Bilindiği gibi bu çayırların son yayılım alanları Marmara Adaları. Buna ek olarak Aralık 2023 itibarıyla Marmara Adası, Avşa Adası, Erdek merkez ve köylerinde toplam 20 okulda 4 binin üzerinde ilk ve ortaokul öğrencisine denizlerimiz ve deniz çayırlarıyla ilgili eğitimler verdik” dedi.

"Müsilajı da eş zamanlı takip edebileceğiz"

Prof.Dr. Öztürk, deniz çayırlarını izlerken aynı zamanda müsilajın (deniz salyası) durumunun da takip edilebileceği bilgisini de verdi. "Müsilaj devam ettiği sürece denizdeki tüm türler etkilenecek buna deniz çayırları da dahil. Biyolojik çeşitliliğin korunması için deniz çayırlarının korunması çok önemli." ifadelerini kullandı.

deniz-cayirlari.jpg
Fotoğraf : TÜDAV

Deniz Çayırları Hakkında:

Birçok deniz canlısı için yaşamsal öneme sahip habitatlar olan deniz çayırları, balıklar ve omurgasız canlılar gibi çeşitli türlere üreme, beslenme ve barınma alanı sağlıyor. Örneğin, Marmara Adaları’nda deniz çayırları Karagöz, İzmarit, Papaz balıkları, deniz atı, deniz iğnesi, yengeç ve karidesler, pinalar ile kalamar ve sübyeleri de barındırıyor. Deniz çayırlarının korunması, bu türlerin yaşam döngülerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için büyük bir öneme sahip.

NİLAY CAN

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar