Herkes sahip çıkmalı: Marmara’yı hayata döndürecek proje
‘Gündem bu haldeyken Marmara Denizi de nereden çıktı?’ diyenler kusura bakmasın! Bu mesele hayat kadar kıymetli… Hayatın sürekliliği için gerekli…
Türkiye İş Bankası, Türkiye Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ile iş birliği yaparak “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” Projesi’ni başlattı, deniz çayırları (Posidonia oceanica) koruma altına alındı. Çünkü bir zamanlar ‘sahilleri temizlemek’ adına bilinçsizce sökülen deniz çayırları, bir çam ağacından daha fazla miktarda oksijen üretme yeteneğine sahip bir canlı. Yani şu anda tam da çığlık çığlığa can vermekte olan Marmara Denizi’nin ihtiyaç duyduğu tedaviyi sağlayabilecek yegâne ilaç.
İş Bankası ayrıca ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü ile de iş birliği yapıyor. Enstitüye Deniz Kâşifi (bir insansız su altı araştırma cihazı-glider) hediye ederek ilk defa Türkiye’nin denizlerinde detaylı bilimsel ölçümler yapılmasına, sorunların tespiti ve çözüm yollarının belirlenmesine önemli bir destek verdi.
Bıkmadan, usanmadan…
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem ve TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, projenin basın sözcüleri olarak gazetecilerle bir araya gelerek deniz çayırlarını kurtarmanın ne kadar önemli olduğunu bıkmadan, usanmadan bir kez daha anlattı…
Sadece Marmara Denizi değil tüm dünyada doğayı korumak tüm insanlığı korumak anlamına geliyor kuşkusuz ve herkesin atabileceği küçük de olsa adımlar var. Ki bu adımlar tüm insanlığın geleceği için çok büyük fark yaratabilir.
Doğal yaşamı, ekolojik dengeyi ve biyolojik çeşitliliği koruma bilinciyle hareket ediyoruz
Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem, bankanın 100. kuruluş yıl dönümünü kutladığını hatırlattı, projenin önemine dikkat çekerek şu bilgileri paylaştı:
- “Bu yıl Bankamızın 100. kuruluş yıl dönümünü kutluyoruz. 100 yıl önce ülke ekonomisine, refahına, toplumsal yaşamına katkı sağlamak hedefiyle yola çıkmıştık. Bu hedef doğrultusunda eğitimden, kültür sanata, spordan çevreye yaşamın her alanına dokunan projelerin içinde yer aldık, almaya devam ediyoruz. Faaliyetlerimizin her adımında sürdürülebilirliği odağımıza alıyor; doğal yaşamı, ekolojik dengeyi ve biyolojik çeşitliliği koruma bilinciyle hareket ediyoruz.
- Sürdürülebilirlik çalışmalarını “Dünya bizim, gelecek bizim” yaklaşımıyla yürütüyoruz. Denizler çok önemli. Yaklaşık bir yıl önce Türk Deniz Araştırmaları Vakfı ile başlattığımız “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projemiz bu çalışmaların en kıymetlilerinden biri. Bu projeyle Marmara Denizi’nin sağlığı için kritik öneme sahip Posidonia oceanica deniz çayırlarının bulunduğu alanların haritalandırılmasını, üzerindeki atıklardan temizlenmesini ve korunmasını hedefliyoruz. Denizlerin akciğeri olarak nitelenen deniz çayırları günde 14 litre oksijen üretebiliyor. Bir hektarı ise yılda 1024 ton karbon tutabiliyor.
- Projemizin ilk yılında iki yeni deniz çayırı alanının keşfi bizleri çok mutlu etti. Bu keşfi, Marmara Denizi'nin azalan oksijen seviyeleri için son derece umut verici bir gelişme olarak görüyoruz. Son olarak projemizin etkisini artırmak için mapa ve şamandıralama etabını gerçekleştirdik. İstanbul Boğazı’na ve Marmara Denizi’ne yerleştirilen 10 adet şamandıra, deniz çayırlarının olduğu deniz tabanına teknelerin çıpa atmaması konusunda uyarıyor.
Denizlerin geleceğini ‘mesele’ edindik
2021’in yaz aylarında ortaya çıkan ve gündemde uzun süre tartışılan “müsilaj” kuşkusuz hepimizi endişelendirdi ve üzdü.
- Bu olağan dışı görüntüler eşliğinde denizlerimizin çığlığını ilk kez bu kadar yüksek tonda duyduk.
- Bu sorun hepimizin ortak meselesiydi ve buna kayıtsız kalmamız mümkün değildi.
- Bizler de “Denizler bizim gelecek bizim” diyerek denizlerin geleceğini korumayı “mesele” edindik ve hızla çalışmalarımıza başladık.
- Müsilaj sorunu ortaya çıktıktan sonra denizlerimizin içinde bulunduğu durumu daha iyi anlayabilmek/kavrayabilmek ve çözümler üretebilmek için konunun uzmanlarıyla hemen bir araya geldik. Alanında uzman sivil toplum kuruluşları ve bilim insanlarıyla iş birliğine giderek önemli projelere imza attık.
- Bu kapsamda ilk olarak müsilaj ve etkilerine karşı toplumu bilinçlendirmek, farkındalık yaratmak ve çözüm üretebilmek adına Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından 3. kez düzenlenen Marmara Denizi 2022 Sempozyumu’na ev sahipliği yaparak, Marmara Denizi ile ilgili güncel ve yaşamsal önem taşıyan konuları ele aldık.
- Denizleri ve deniz kaynaklarını koruma; ekolojik dengeye ve sürdürülebilirliğe destek olma hedefiyle “Dünya bizim gelecek bizim” diyerek Türk Deniz Araştırmaları Vakfı iş birliğiyle “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projesini hayata geçirdik.
Deniz çayırları, deniz ekosistemine sağladığı katkılarla deniz yaşamının temel taşını oluşturuyor
- Fotosentez ile suyun oksijence zenginleşmesini sağlayan Posidonia oceanica deniz çayırları günde 14 litre oksijen üretebiliyor; 1 hektarı ise yılda 1024 ton karbon tutabiliyor.
- Biyolojik çeşitliliği desteklemekle kalmıyor aynı zamanda karbon depoluyor, kıyı erozyonunu önlüyor ve su kalitesini iyileştiriyor.
- Birçok deniz canlısı için yaşamsal önem taşıyan habitatlar olan deniz çayırları, balıklar ve omurgasız canlılar gibi çeşitli türlere üreme, beslenme ve barınma alanı sağlıyor. Örneğin, Marmara Adaları’nda deniz çayırları, karagöz, izmarit, papaz balıkları, denizatı, deniziğnesi, yengeç ve karidesler, pinalar ile kalamar ve sübyeleri barındırıyor.
- Karadaki bütün bitkilerin atası olarak bilinen deniz çayırları, karada yaşayan çiçekli bitkilerin denizde yaşayan hali olarak biliniyor.
- Kök, gövde ve yapraktan oluşuyor. Deniz tabanında uzanan köklerinden beslenen deniz çayırları, i çiçekli bitki olduğu için denizin içinde ilkbaharda çiçek açıp meyve veriyor ve yaprak döküyor.
- Kıyıya vuran ömrünü tamamlamış yapraklarının da doğaya faydası olan deniz çayırları, sahilde yaşayan böcek türleri de dahil pek çok canlıya yuva olabiliyor.
- Akdeniz’de karaya vurmuş deniz çayırlarından oluşan sahillere ‘ekolojik plaj’ deniyor.
- Deniz çayırlarının dünya genelinde 60 türü bulunuyor.
- Türkiye’de ise Posidonia oceanica, Cymodocea nodosa, Zostera marina, Zostera noltei olmak üzere 4 tür deniz çayırı yaşıyor.
- Bunların arasında Posidonia oceanica Akdeniz’e endemiktir, Ege Denizi ve nadiren de Marmara Denizi’nde görülüyor.
- Tüm faydaları neticesinde deniz çayırlarının korunması, yalnızca deniz ekosistemlerinin değil, gezegenimizin geleceği için de kritik öneme sahip.
- Nasıl ki gezegenimizin akciğerleri olan ormanlarımızı korumak gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için önemliyse, deniz çayırlarını yaşatmak da aynı ölçüde önemli.
Deniz çayırlarının zarar görmesi halinde;
- Deniz çayırları, yaşam döngüsünü devam ettirebilmek için acil koruma önlemlerine ihtiyaç duyuyor.
- Yasa dışı yöntemlerle avcılık, gemilerin ve teknelerin attıkları çıpalar, turizm faaliyetleri ve artan kirlilik nedeniyle denizlerimizin bu oksijen depoları büyük bir tehdit altında bulunuyor.
- Kentsel ve endüstriyel atıklar, balıkçılık aktiviteleri, tekne çapaları deniz çayırlarının köklerine zarar veriyor ya da kökleri sökülüyor.
- Deniz çayırlarının zarar görmesi, denizlerdeki oksijenin azalmasına, bunun sonucunda da ekosistemin bozulmasına, deniz canlılarının yaşam alanlarının ve dolayısıyla hayatta kalma şanslarının azalmasına neden oluyor.
Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları
- Türk Deniz Araştırmaları Vakfı iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projemizde, 2023 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında Erdek, Narlı Köyü ve Paşalimanı Adası’nda arazi çalışmaları gerçekleştirildi.
- 2023 yılında TÜDAV’ın Balıkesir’in Erdek İlçesi Narlı Köyü ve Paşalimanı Adası’ndaki arazi çalışmalarının sonuçları Aralık 2023’te Journal of the Black Sea/ Mediterranean Environment süreli bilimsel dergisinde yayınlandı.
- Marmara’daki deniz çayırları hassas bir şekilde haritalanarak güncellendi. İki yeni deniz çayırı alanının keşfedilmesi ise oksijeni tükenmekte olan Marmara Denizi için sevindirici bir gelişme oldu.
- Bandırma, Marmara Adası, Avşa Adası, Erdek merkez ve köylerinde toplam 30 okulda 4 bin 285 öğrenciye deniz çayırları konusunda eğitimler verilmesinin yanı sıra Paşalimanı’nda balıkçılarla görüşmeler, ada halkıyla toplantı, Erdek’te halk çalıştayı ve kıyı temizliği yapıldı.
- Projemizin etkisini artırmak için Temmuz 2024’te yeni bir aşamaya geçilerek mapa ve şamandıralama çalışmaları yapıldı.
Mapa ve şamandıralama çalışmaları
- Mapa ve şamandıralama ile deniz çayırlarının bulunduğu bölgeler işaretlendi.
- İstanbul Boğazı’na ve Marmara Denizi’ne yerleştirilen 10 adet şamandıra, deniz çayırlarının olduğu deniz tabanına teknelerin çıpa atmaması konusunda uyarıyor.
- Deniz çayırları alanlarına yerleştirilen bu mapa ve şamandıralarla bölgede yürütülen faaliyetlerde (balıkçılık, dalış, su sporları ve tekne, gemi geçişleri vb.) farkındalık sağlanması hedefleniyor.
- Şamandıranın uyarıcı özelliği sayesinde deniz çayırlarının korunması amaçlanıyor.
- İstanbul Boğazı’nda ilk kez araştırma şamandıralaması yapılıyor. 2 şamandıra, ince deniz otu ya da Zostera marina olarak bilinen deniz çayırlarına ev sahipliği yapan Büyük Liman ve Beykoz Sultaniye açıklarına, 8 şamandıra ise Marmara Adaları bölgesinde Narlı Köyü ve Paşalimanı Adası olmak üzere deniz çayırlarının bulunduğu alanlara yerleştirildi.
- Ayrıca şamandıraların üzerindeki sıcaklık ölçüm cihazları sayesinde elde edilecek düzenli veriler, iklim değişikliği etkilerinin izlenmesini sağlayacak.
- Şamandıraların bağlanacağı tonozların zaman içinde Marmara’da biten sübye ve kalamarlar için yaşam alanı oluşturacağı düşünülüyor.
Kaynak:İzzet Doğan