Ankara’da Soylu bağlantılı derin operasyon; Ayhan Bora Kaplan’ın önü nasıl açıldı, kimler tasfiye edildi?
Candan Yıldız
Ankara’nın karanlık isimlerinden Ayhan Bora Kaplan’ın yurt dışına çıkarken yakalanmasının siyasi anlamını Soylu'nun defterleri açılıyor mu? başlıklı yazımda analiz etmeye çalışmıştım.
Söz konusu mafya olunca siyasi ayağın mutlak olduğu gerçeğinden yola çıkarsak Kaplan’a yönelik operasyonun ‘derinliği’ turnusol kağıdı olacak. Kaplan bugüne kadar işlerin nasıl yürüttü, kimlerle ilişki içindeydi, Ankara’da çok sayıda çete polis tarafından çökertilirken o nasıl ayakta kaldı?
Ayhan Bora Kaplan kimdir, ilişki ağları, hakkındaki iddialar, nasıl ve ne zaman palazlandığı konusunda önemli bir kitaptaki bilgileri bir kez daha hatırlatmak gerekiyor.
Ahmet Şık, Bahadır Özgür, Ertuğrul Mavioğlu, Hakkı Özdal ve Timur Soykan tarafından hazırlanan “Sedat Peker’in itiraf, ifşaat ve iddialarına ilişkin Türkiye İşçi Partisi’nin Raporu” olan Duvar kitabındaki Ayhan Bora Kaplan’la ilgili bölümü aynen aktarıyorum; ara başlıklar hariç.
“Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, muhalefettekiler de dahil tüm siyasiler Meclis’te toplanmışken darbe gecesi nedense Ankara Oran’daki TRT binasına gitmeyi tercih etmişti. Yanında kuzeni Sadık Soylu da vardı.
Süleyman Soylu’ya eşlik edenler arasında olan ve ellerinde Kalaşnikof tüfekler ve otomatik silahlarla görüntüleri yayınlanan Ayhan Bora Kaplan, İsmail Altınok ve Levent Çiçek polis kayıtlarına göre mafya mensuplarıydı.
Çinçin’de torbacılıktan baronluğa…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın olduğu öne sürülen Ayhan Bora Kaplan’dı. Rakip mafya gruplarının polis operasyonlarıyla çökertilmesinden sonra önü açılan Kaplan, Ankara Çinçin’de torbacı iken baronlar arasına katıldı.
Genç yaşında şatafatlı bir yaşam sürüyor, oğlu için gösterişli sünnet düğünleri yapıyor, pahalı lüks arabaların içindeki fotoğraflarını sosyal medya hesaplarından paylaşıyordu.
Ankara yeraltı dünyasının tanınmış isimlerinden 'Öksüz Ahmet' lakaplı Ahmet Aramaz’ın yeğeni olan ve başkentin büyük mafya gruplarından birini yöneten Bülent Aramaz 23 Ağustos 2014’teki bir operasyonda polislerle girdiği çatışmada öldürülmüştü.
Olaydan sonra yakınlarının dile getirdiği iddialara göre polislerle girdiği çatışmada yaralanan Aramaz, ölmesi için ambulansta hiçbir müdahale yapılmadan bekletildikten sonra hastaneye götürülmüştü. Polis teşkilatıyla rüşvet ilişkisi kurduğu öne sürülen Kadir İnan ve çetesi ile girdiği hâkimiyet savaşında rakibinin önü açılması için Aramaz’ın öldürüldüğü iddia edilmişti.
“Ayhan Bora Kaplan’ın rakipleri çökertildi”
2016’da İçişleri Bakanı olmasından sonra uyuşturucu tacirlerine savaş açtığını belirten Süleyman Soylu’nun talimatıyla polis teşkilatı Ankara’daki önemli mafya gruplarına büyük operasyonlar düzenlemişti. 2018 yılı içerisinde yapılan iki büyük operasyonda önce Arif ve Yavuz Ötleş kardeşlerin çetesi, ardından da Ankara’da uyuşturucu ticaretinin yüzde 70’ini elinde bulundurduğu iddia edilen Muzaffer Alkaç’ın liderliğini yaptığı çete çökertilmişti. 2019 yılı başında yapılan büyük bir operasyonda da Kadir İnan çetesi çökertilince Ankara uyuşturucu piyasasındaki torbacıların en büyük tedarikçileri temizlenmiş oldu.
Büyük mafya gruplarının çökertildiği operasyonlarda rakipleri ortadan kaldırılırken nedense kendisine dokunulmayan Ayhan Bora Kaplan da işlerini giderek büyütmüştü. İddiaya göre Kaplan uyuşturucudan kazandığı parayla tefecilik yapıyor, yüksek faizlerle verdiği paraları ödeyemeyenlerin iş yerlerine el koyuyordu. Kazanılan yüksek meblağlı paralarla da Ankara’da, Haymanalıların elinde bulunan gece kulüpleri, pavyon ve barların da aralarında bulunduğu mekanlar son birkaç yılda el değiştirerek Kaplan grubunun hâkimiyetine geçiyordu. Tren, Makyaj, Klarnet, Vinner ve Günay gibi mekânlar artık Kaplan’ındı."
Kaplan için yolun sonu Soylu’nun bakanlıktan ayrılması ve bakanlık ile emniyetteki bürokratların değişmesinden sonra mı geldi?
Bu soru, soruşturma eğer derinleştirilir ve Kaplan’ın bağlantıları açığa çıkarılırsa yanıtını bulabilecek.